Mustafa Cengiz'in Türk Telekom Stadı'nda yaptığı açıklamalar şöyle:
"Çok büyük bir algı yönetimi yapılıyor. Bu algı yönetimi G.Saray'ın şanlı şampiyonluk yürüyüşünü kötülemek, değersiz kılmak, ayrıştırmak ötelemek amaçlı. Galatasaray kenetlendiği için bir araya geldiği için 8 puan geriden buraya geldi. G.Saray en kötü zamanlarında şampiyonluk yürüyüşünü asla bırakmadı. Bu algı yönetimi, Galatasaray'ın şanlı şampiyonluk yürüyüşünü kötülemek temelli. Ben bu yürüyüşün, camiamızda tam tersine bir kenetlenmeye doğru evrilmesini görüyorum. Bizim yürüyüşümüz, onurlu bir yürüyüştür, şerefli bir yürüyüştür. Biz şu an da her alanda lideriz. Sadece sportif alanda değil, mali ve UEFA kriterlerinde de lideriz. Ne mutlu bize ki verdikleri destekle biz buna yönetim olarak aracı olduk. Kenetlendikleri için bize destek verdikleri için biz bu yürüyüşü yaptık.
Şampiyonluğa yürüyen takımlar, oyun içine bir hile katmamış ise onun şampiyonluğunu kutlamak gerekir. Maalesef zamanında, VAR kayıtları incelensin ve bazı kayıtlara bakılsın, federasyon yönetimi istifa etsin dediğimiz için, ben 150 gün ceza aldım. Teknik direktörümüz 10 maç ceza aldı. Bütün bunlara rağmen biz yürüyüşüme devam ettik. Öyle bir algı operasyonu yapılıyor ki sanki G.Saray şampiyon oldu bitti. Belirli mihraklar tarafından Galatasaray şampiyon olmasın ve mutlu olmasın diye uğraşılıyor. Maalesef o hale getirdiler ki, hiçbir galibiyetimize bir tebrik ve teşekkür yok. Ne yönetime, ne teknik heyete, ne de sahada ayağını bırakan oyuncularımıza bir tebrik yok, geçmiş olsun bile yok bazı çevreler tarafından. Spor bir yarışmadır. Daha önce de ifade ettiğim gibi Türk milletini bir araya getiren bir harçtır. Galatasaray ve diğer kulüplerimiz de öyle. Ama bu harcın en büyük paydası biziz ve biz çok olumlu bir paydayız.
Bu paydayı yok etmek, ötekileştirmek, algı yaratmak çok kötü bir davranıştır. Buna teşebbüs etmemelerini rica ediyorum. Spor kulüplerinin yöneticileri ve başkanları, hele ki kendi maçları değil, başka takımların maçları hakkında konuşurken çok dikkatli olmalı."
Gerek siyasi, gerek ticari, gerekse kendi yönetimlerini sürdürmek için bunları yapmak çok kötü bir yoldur. Çok kötü duyumlar alıyoruz. Bunlardan çok rahatsızız. Karar verici mekanizmalara sesleniyorum. Saha dışı etmenlerle oynayacağımız maça, herhangi bir şekilde etki etmesinler.
Bir zamanlar bize yapılan taç hataları kendilerine yapıldığında, bunu ana gündem maddeleri yapmamalarını isteriz. Bizim de hem lehimize ve aleyhimize hatalar yapılmaktadır. Ama aleyhimize olanlar, lehimize olanların kat kat fazladır.
Kendi kulübünün seçimi için, kendi kulübünün maddi durumu için rakibine saygısız, hadsiz cümleler kullanmayalım. Arka planda sinsilik yapmayalım. Mert olalım, açık olalım, korkusuz olalım. Ben seçime yönelik popülist bir söylem olarak görüyorum bunu. Söylediği çok şey var. Hiçbirine katılmıyorum. Ben ağızdan çıkanlara dikkat edilmesi gerektiğini söylüyorum, sadece Fikret başkana değil. Camialar düşman oluyor çünkü. Bilgi, belge olmadan kendi taraftarlarımıza şirin görünecek söylemlerden kaçınalım.
Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın, 'saha dışı etkenler olmazsa oradan istediğimizi alırız' sözleriyle ilgili soruya ise Mustafa Cengiz, "Biz o işin uzmanı değiliz. Elinde herhangi bir belge, duyum varsa açıklasın. Bizim alnımız açık, yüzümüz pak" yanıtını verdi.
Fenerbahçe 2. Başkanı Semih Özsoy'un açıklamalarını da katılmadığını belirten G.Saray başkanı, "20 yılda tiyatro oynandı demek, ne demek, bunun neresinden tutayım? 20 yılda Beşiktaş'ın da, Bursaspor'un da, Fenerbahçe'nin de, Trabzonspor'un da şampiyonluğunu gölgelemek demek bu" dedi.
Abdurrahim Bey'in açıklaması maç sonu duygusal bir tepkiydi. Şampiyon önceden belirlendiyse, bu Galatasaray'sa bile oynamayalım. Herkesi kör âlemi sersem mi sanmak olur bu.
"Ben ağızdan çıkanların dikkatle seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Genç kitleler birbirine düşman oluyor. Bilgi, belge olmadan kendi taraftarımıza şirin gözükmek için bunları yapmayalım."
Toplamda 150 gün ceza aldım. Keşke MHK ile görüşmemiz TV'den yayınlansaydı. Bizce Türk hakemler kendini aşma konumunda olmalı ve genç hakemlere şans verilmeli. Hayatımda hiçbir hakemle ne telefonla konuştum ne yan yana geldim. Yeterli nitelikteki hakemler belli. Torbaya konsun, kura çekilsin. Bizim maçlar oynana kadar esprilerle itiraz ettiler. Neden bundan çekiniyorsunuz? Hile olmasın diye kutuya konsun dedik. Şiddetle itiraz edenler istiyor.
Hakemler de insandır, hata yapabilir diye bildiri yayınlatıp. Telefon edip, diğer kulüpleri bunu yayınlaması için zorlarsan dönüp o bildiriyi okuman gerekir. Hakemler de insandır, hiçbir kulübe ayrıcalık tanınamaz. Doğru.
Yabancı hakemi hepimiz düşündük. Ben Türkiye Ligi'nin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bizim cesaretle bu işin üzerine gitmemiz, uzun vadede genç hakemleri cesaretle sahaya sürmemiz gerekiyor. Gördükleri çalsınlar yeter. O cesareti göstersinler. Bu uzun vadede hakem eğitimiyle olur. Objektif, adil olmak gerek.
Şu an 3 takımın da şampiyonluk şansı var. Ben Beşiktaş da şampiyon olursa tebrik ederim. Yeter ki herkes birbirine saygılı olsun.
Bizim lehimize hata yapan 2 hakemi bitirdiler. Maç vermiyorlar. Ali Palabıyık'ı 2 hafta dinlendirdiler sonra maç verdiler. Hani Galatasaray kollanıyordu?
Ben hiç soyunma odasına inmedin bugüne kadar. Bugüne kadar Galatasaray koridorlarında ne olmuş. Bu nasıl bir algı yönetmektir. Milli takım hocalığı yapmış bir hocamız nasıl böyle bir şey söyleyebilir. Asıl saha dışı, asıl tehlike bu. Durumdan vazife çıkarmak diye bir söz var. Bunu yapmasınlar eşit olsunlar. Erzurum'un da bizim de iki puanı gitti.
RİZESPOR MAÇINA DAİR...
Rize'de bazı olaylar yaşadık. Rize halkı Türkiye'nin en centilmen tribünlerinden. Ne kitlesel bir küfür, ne de başka bir şey oldu. Ama protokol tribününde çok kötü şeyler yaşadık. Ama başkan, sırtını da sahaya dönerek taraftarı kışkırttı. Benim ikinci başkanımın oğlu yumruk yemekten, dayak yemekten kurtulamadı. Abdurrahim Bey'in Rize'ye neler yaptığını yakından biliyorum. İnsan kendi memleketinde peygamber olamıyor. Bir spor kulübünde olmaması gereken bu hareketleri kınıyoruz.
Çaykur Rizespor Kulübü'nün kural ihlali nedeniyle karşılaşmanın tekrarı için Futbol Federasyonu'na yaptığı başvuru sorulan Mustafa Cengiz, 'Gülümseyerek toplantıyı bitiriyorum' yanıtını verdi.
