Prandelli G.Saray'ı zehirledi

Bir takımı eline verip "Al bunları zehirle" desen ancak onu başarır Prandelli... Fenerbahçe'ye faydası İsmail Kartal'dan fazla!..

Dürüst, Albayrak ile birlikte Florya'dan sorumlu oldu ve Sportif A.Ş.'de görev alması hatta CEO'luk görevine getirilmesi söz konusu... Geçici bu dönem için Dürüst neler verebilir?
Ali Dürüst benim yakın ve çok da sevdiğim bir arkadaşım. Ali Dürüst'ün bir tek huyu var; 'Ben elimi taşın altına koymayayım da her türlü görevi yapayım!' İşte tam ona göre bir görev buldular. Hiçbir şeyden sorumlu değil, orada gidecek, gelecek.
Ali Dürüst istese bu kongrede başkan olurdu.
Ali Dürüst istese hem Alp Yalman hem Duygun Yarsuvat onu ikinci başkan olarak yanına alırdı. Ama Ali Dürüst onları istemedi.
Ali Dürüst "Ben elimi taşın altına koymayayım, Galatasaraylılığımı başka türlü göstereyim.
Elim taşın üstünde olarak göstereyim" dedi. İşte taşın üstünde eli!..
Galatasaray yenilirse hesaplar, Abdurrahim Albayrak ile Duygun Yarsuvat'tan sorulacak.
Yenerse 'Ali Dürüst geldi, işler düzeldi' olacak. "Commedia dell'arte" derler buna İtalyanlar... Prandelli de belki anlar!.
Affedilmesinin ardından A takımla iki gün antrenmana çıkan Sabri ilk 11'de şans buldu. Sabri'nin sağ bekteki performansını nasıl buldunuz?
Galatasaray'ın şu ana kadarki sağ bekleri o kadar kötü oynadı ki... Ama bu onların da kabahati değil... Galatasaray'da herkes kötü oynuyor çünkü kimse kendinden de emin değil, yerinden de emin değil. Bir gün ilk 11'de, ondan sonra 18'de yok! Sonra yine ilk 11'de... Alay eder gibi...
TAKIM KAPTANI SELÇUK DEĞİL
Bir takımı eline verip "Al bunları zehirle" desen ancak onu başarır Prandelli... Fenerbahçe'ye faydası İsmail Kartal'dan fazla!..
Şöyle bir ligin oynandığı bir dönemde, iyi bir hocayla, -herhangi bir yerli hocayla; Yılmaz Vural'la, Hikmet Karaman'la- şu anda Galatasaray 10 puan farkla öndeydi.
Sabri'nin Veysel ve Tarık'tan farkı hırsı ve liderlik vasfı... O da hatalar yaptı ama mazereti var. Adamın sahaya çıkması bile mucize...
Başkası olsa küser, giderdi. Ama Sabri çıktı oynadı.
Takımı coşturma yönünden de elinden geleni yaptı.
Takımın kaptanı Selçuk değil, Sabri'ydi.


CEZA KANUNUNA AYKIRI
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray'dan Beşiktaş'a sert göndermeler yaptı. Orman'ın "Ben diğer başkanlar gibi soyunma odasına inmem" sözlerine, "Gücün yetiyorsa sen de soyunma odasına in" yanıtını verdi. Yıldırım'ın açıklamalarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
İstanbul Cumhuriyet Savcısı bu konuşmaya da harekete geçmiyorsa 'Sporda Şiddet Yasası boşu boşuna çıkmış' demektir.
Hakem odası basmanın ne olduğunu Fenerbahçe-
Galatasaray
kupa maçında gördük.
Polisler orada canları pahasına soyunma odasına giden kapıyı tutmasalardı yüzlerce, binlerce Fenerbahçe taraftarı o kapıdan koridora dolsaydı kaç ölü vardı; bilmiyorum. Çünkü daracık koridorda, kimsenin kimseyi kasten öldürmesine gerek yok.
Ezilerek gidersin; Heysel'deki gibi, ezilerek ölürsün Hillsborough'daki gibi... İngiltere'deki Hillsborough faciasında panik yüzünden öndeki insanlar ezilerek öldü ve o olaydan sonra tribündeki teller kaldırıldı.
Yüzlerce seyirciyi soyunma odasının daracık koridorunda, içeride düşün, arkadan da itenler.
Büyük bir felaket olur. Durum böyleyken "Ben soyunma odasını basarım" diyor!!!
HAKİM VE HAKEMİN NE FARKI VAR!
Bu nasıl bir güç ki Yıldırım soyunma odası basabiliyor ama Orman basamıyor!
Nasıl bir güç olduğunu İstanbul Cumhuriyet Savcısı'nın, Aziz Yıldırım'a sorması lazım. 'Gel bakalım kardeşim! Sen hangi güç ile hakem odasını basıyorsun?' demesi lazım. Ben şimdi kalkıp, 'Hakim odasını basarım. Gücü varsa başkası da bassın' desem savcı beni bırakır mı? Hakim ile hakemin ne farkı var!
İkisi de adalet dağıtıyor sonuçta...
İkisi de adalet dağıtan insanlar.
Üstelik 6222 Sayılı Sporda Şiddet Yasası var.
Geç o yasayı, Türk Ceza Kanunu'na aykırı! Türk Ceza Kanunu yeterli Aziz Yıldırım'a 'Gel bakalım' demek için... Göreceğiz.
Bu haberler cumartesi günü çıktı gazetelerde...
Cumartesi günü tatildi. Nöbetçi Savcı belki görmemiştir! Şimdi göreceğiz bakalım!

Yıldırım'ın "60 gün değil, 160 gün ceza verseler ne yazar" açıklaması da bir itiraf aslında... Bu açıdan bakarsak kulüp başkanlarına, yöneticilerine verilen men cezaları gerçekten komik kalıyor, etkilemiyor.
Çünkü adam maça da giriyor, tribüne de giriyor, soyunma odasına da giriyor. Türkiye Futbol Federasyonu, Aziz Yıldırım'a mahkum... Bugüne kadarki bütün tatbikat bu...
Onun istediği hakemler veriliyor, istemediği hakemler verilmiyor. Güya Merkez Hakem Kurulu Başkanı (Zekeriya Alp), Beşiktaşlı ama MHK, Aziz Yıldırım'ın emrinde!.. Hakemler ona çalışıyor.
Yıldırım'ın açıklamaları ve derbideki hakem yönetimi Orman'ı da öfkelendirmiş görünüyor. Maç sonrası "Bir orta oyunu oynanıyor. Bundan
sonra daha farklı bir tarzımız olacak" dedi
Orta oyununun baş oyuncusu kendisi!.. "Bundan sonra daha farklı olacak" ne demek? O da mı soyunma odası basacak?

Oraya gidiyor laf ama "Futbolu yönetenler bizim lisanımızı anlamıyor" şeklinde bir serzenişi vardı.
Olur mu? Bunun sonu nereye gider? Aziz Yıldırım ile Fikret Orman yarın oturur bir yerde yemek yerler ama Beşiktaş taraftarları ile Fenerbahçe taraftarları birbirini öldürür! Bunları bilmiyor muyum ben; yıllardan beri.
"Bundan sonra farklı olacak" ne demek?
Fikret Orman'a "Biz sportmenliğimizi bundan sonra da sürdüreceğiz" demek yakışır.
A Spor'da 90'a programına başlarken "Sezonun adı Süleyman Seba Sezonu, biz de arkaya yazalım ve Süleyman Seba'nın da fotoğrafını koyalım" diye bir teklif geldi arkadaşlardan...
Dedim ki; "Palavrayı bırakın! Süleyman Seba Sezonu'nun bitişini bir görelim bakalım."
Süleyman Seba Sezonu'nda Süleyman Seba'nın kulübünün başkanı diyor ki; "Bunda sonra görecekler!" Vay anasını Fikret Orman vay! Aziz Yıldırım'ın ki tahrik, bu daha da ağır tahrik... Filler tepişecek olan çimenlere olacak.
O filler yarın hortumlarını dolayıp kardeş kardeş dolaşacak!..

TOLGA, BEŞİKTAŞ'I YARALADI
F.Bahçe'nin maçlarının ardından hakemlerin sıkça konuşulmasını neye bağlıyorsunuz?
Bu sezon, Türkiye'de futbol çok kötü oynanıyor.
Futbol çok kötü oynandığı zaman hakem kararları, maçı doğrudan etkiler hale geliyor.
Evvelden iyi takım hakeme rağmen de maçı kazanırdı. Şimdi 'hakeme rağmen'i yok. Hakem penaltıyı verdiğinde, adamı attığında maçı bitiriyor. Ya da vermediğinde, görmediğinde işi bitiriyor.
Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe aleyhine olanlar görülmüyor, Fenerbahçe lehine olanlar abartılıyor ve Fenerbahçe'ye maç veriliyor. Onun için ön planda...
Derbide iki kaleci de başarılı kurtarışlar yaptı. Siz hangisini beğendiniz?
Volkan iyiydi, Tolga iyi değildi. Bir defa iyi bir kalecinin ikinci golü çıkartması lazımdı. İki; Mustafa hoca orada en doğru laflarından birini etti. Her kurtarıştan sonra omzunu tutan kaleci önündeki takıma güven vermez. Arkadaki kaleciye güvenmeyen takım da iyi top oynayamaz arkadaş! Bunu çok iyi biliyorum.
Sakatsan çık.
Canavar gibi bir yedeğin var; Cenk girsin.
Sakat sakat oynuyor numaraları Beşiktaş'ı psikolojik olarak 10 kişi kalmaktan daha ağır yaraladı. Arkanda neyi tutacağı belli olmayan bir kaleci var, haydi gel de oyna bakalım!..
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.