Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'nin (FILA) ''Asrın Güreşçisi'' unvanını verdiği, güreş kariyerinde 2 olimpiyat şampiyonluğu bulunan Yerlikaya, yaz olimpiyat oyunları ve İstanbul'un 2020 için adaylığını değerlendirdi.
Yerlikaya, olimpiyatlara kısa bir süre kala sporcuların, Türkiye'yi bu büyük kulvarda temsil etmek için olimpiyat barajını aşma mücadelelerinden geçtiğini belirtti.
Türkiye'nin 2020 için en güçlü aday olduğunu ifade eden Yerlikaya, ''Türk sporcuların Londra'da elde edecekleri başarıların bu bakımdan çok önemli olduğunu'' kaydederek, şunları söyledi:
''2020 olimpiyatlarına talip olmuş bir Türkiye var. 2012'den çıkacak başarı, toplu katılım, delegasyonun, olimpiyat komite üyelerinin 'Evet Türkiye artık olimpiyatlara hazır, sporcusuyla hazır' diyebileceği bir atmosferin provasıdır. Çünkü sporcu altyapın olmadıktan sonra tesisin çok olmasının pek bir anlamı yok. İnanıyorum ki Londra'ya çok fazla sporcuyla katılacağız. Güzel olan sadece olimpik değil, paralimpik sporcuların da barajı güçlü geçmiş olmaları. Bu da mutluluk verici. Bu, 2020 seçiminin önündeki son olimpiyat olacak. En güçlü aday da, ekonomik anlamda, güç olarak, siyasi anlamda, hükümet anlamında Türkiye. Hiç olmadığı kadar ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı ve parlamento iradesi, bütün siyasi partiler bir araya gelerek 'Evet biz 2020 olimpiyatlarına' talibiz dedi. Bunun ilk açıklamasını da Başbakanımız bizzat yaptı. Hiç bu kadar güçlü bir iradenin, bir arada olarak olimpiyata talip olduğu bir durum yaşanmamıştı.''
''Avantajlarımız, genç nüfus, güçlü ekonomi...''
Bir dönem önce milletvekilliği de yapan Yerlikaya, Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus potansiyeli ve güçlü ekonomisinin en büyük avantajlarından birisi olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin, ev sahipliği yaptığı organizasyonları dünya ülkelerinin hayranlıkla izlediğini anlatan Hamza Yerlikaya, şöyle konuştu:
''En büyük avantajlarımızdan birisi, nüfusumuzun yüzde 50'sinin genç olması. İkinci büyük avantajımız, bizimle birlikte olimpiyata talip olan ülkeler, şu anda ekonomik anlamda bir kriz içindeler. Türkiye'ye bu yansımadı. Türkiye'de herhangi bir kriz söz konusu değil şu an için. Yakın tarihte Dünya Salon Atletizm Şampiyonası yapıldı. Salon 8-9 aylık kısa bir sürede tamamlandı. Bütün dünya ülkelerinin hayranlık içinde baktığı bir organizasyon oldu. Ondan önce güreş şampiyonası düzenledik.
Karadeniz oyunlarını, gençlik oyunlarını, Erzurum kış oyunlarını yaptık. Mersin'de Akdeniz Oyunları'nı yapıyoruz. Bizim yaptığımız organizasyonu dünyada herhangi bir ülke yapamıyor. Ben de yıllardır Avrupa'da, dünyada mücadele etmiş bir sporcuyum, yapıyorsak, en güzelini yapıyoruz. Bunu dünya da biliyor. Türkler yaparsa en iyisini yapar.''
Hükümetin ve parlamentonun olimpiyatlara sınırsız destek verdiğini anlatan Yerlikaya, artık halkın da bu desteği verme zamanının geldiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Ben bu atmosferde Türkiye'nin 2020'yi alacağına inanıyorum. Lobisiyle, çalışmasıyla güçlü bir devletiz. Bunu son yıllarda yapılan ataklarla görüyoruz. Her yıl 2-3 farklı branşın organizasyonu Türkiye'ye alınıyor. Eskiden Avrupa ve dünya şampiyonalarını çok nadir alırdık. Şimdi Türkiye'ye organizasyon vermek için uluslararası federasyonlar sıraya girmiş durumda. Türkiye yavaş yavaş kabuğunu kırıyor. Güzel organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Hedef, 2020'ye bir sporcu ordusuyla hazır olup, her branşta başarı kazanabilen bir Türkiye. Bu yolda çalışmalar devam ediyor.''