Kısm-et

Okan Buruk'un on birine dair pek çok olumlu ya da olumsuz eleştiri yapılabilir ama bir tercihi beni tarifsiz ölçüde şaşırttı. Dün akşam iyi bir performans sergilemiş olsa da Emin'in Abdülkerim'in yerine oynamasını garipsedim. Nelsson ile Abdülkerim bence gayet iyi bir ikili. Sanırım lig arifesinde bu ikiliyi sahneye sürmeyen Okan Hoca ile aynı fikirde değiliz. Keçiören, bir alt ligin en kifayetli takımlarından biri. Kolay bir maç olmayacağı çok belliydi. İlk yarıda Rashica, Mata ve Barış'ın cömertçe harcadığı pozisyonlar dikkat çekiciydi. Barış Alper'e ceza sahası içinde yapılan net bir faulde hakem büyük bir hataya imza atarak serbest vuruş kararı verdi. İlerleyen dakikalarda maçın kötülerinden Seferovic, Torreira'nın kazandırdığı penaltıda topu direğe nişanladı. Sakatlık nedeniyle değilse ikinci devrenin hemen başındaki Torreira-Mertens değişimini de çok tuhaf buldum. Uruguaylı değil de Mata çıksa daha mantıklı olurdu.

Dakikalar ilerliyor Okan Buruk kötü ve anlamsız oynayanları geç de olsa kenara almaya başlıyordu. Mertens'in ardından Gomis ve Kerem de oyuna girince G.Saray'ın baskısı daha da artıyordu. İlk 11'de başlaması gereken Abdülkerim'in Nelsson'un sakatlanmasıyla oyuna girmesi ise manidardı. Sezonun başında Galatasaray'ı sırtlayan isim olan Gomis bir kez daha Buruk'un imdadına yetişip Kerem'in pasında takımına hayati bir gol kazandırdı. G.Saray sezonun kalanı öncesinde olumlu bir kanaat yaratmadı. Teknik heyet ivedilikle kafasını toparlamalı, sakatlar (Oliveira ve Icardi) iyileştirilmeli ve bazı mevkilerdeki eksikleri gidermek adına transfer çalışmaları hız kazanmalı. Dün akşamki gibi bir performansla devam edilirse, bu sezon ünlü kasap ve işadamı Nusret kadar bile herhangi bir kupaya yaklaşmak kısmet olmaz.