Olgunluk yetmiyor

Öncelikle her futbolseverin keyif ve heyecanla izleyeceği mücadele için her iki takıma da teşekkür etmek gerek. İlk yarıdaki su molasına dek, G.Saray, gol girişimlerini çeşitlendirdi. Sneijder ve Selçuk'la savunma arkasına ara paslar atıldı. Kenardan orta geldi.
Ceza alanı dışından şut attı.
Olmadı. Bursaspor, Drogba'yı sertlikle durdurmak dışında, akılcı bir savunmayla karşıladı, çoğalarak gol aradı. Olmadı.
Tamamen dolu tribünler önünde, sıcak bir yaz akşamı futbol keyfi vardı sahada.
Daum'un takımı, rakibin 2 zayıf halkasının üzerine çok oynadı:
Hamit ve Hakan Balta. Ancak uç adamları, son hamlelerde etkisiz kaldı.

Son dakikalar kabus
30'dan sonra, orta alan üstünlüğü Bursaspor'a geçti.
G.Saray'ın sürekli yan paslarla boşluk aradığı anlamsız oyalanmalar, takımı üretkenlikten uzaklaştırdı. Sneijder ve Selçuk'un başaramadığını, Hamit yaptı.
Bursa savunması uyurken attığı pası, Burak, temiz bir golle asiste çevirdi.
Galatasaray'ın kadrosu iyi, büyük bir hocaya sahip ama Süper Lig'deki en önemli artısı olgunluk.
Bunu oyuna yansıttığı sürece, rakip hatalardan beslenen bir kurguyla işi bitiriyor. Ama sezon başı, sıcak hava ve rakip dişli. Akıl, ayakla yeterince ve doğru buluşamayabiliyor.
Drogba-Emre değişikliği ile 4-2-3-1'e dönüldü, geriye düştü.
Galatasaray, atar-yatar zihniyetinden uzaklaşamıyor.
Her maçın son dakikaları kabusa dönüşüyor.
Oysa, Fenerbahçe gibi, kötü oynadığında da kazanan takımlar, yarıştan kopmaz.
Düşük vitesle de kazanmayı bilmeli.