Teşekkürler!

Bir laf vardır; deli deliyi görünce çomağını saklarmış... Bu güzel laf. Dünkü maç başlıyor, Fenerbahçe karşı da baskı yapan bir takım yani hücum pres. Seyircinin de etkisiyle fazla güç harcamadan bütün enerjisini hücumda kullanan bir takım. Aslında yaptıkları doğru ama dün Karagümrük bir çıktı aynı Fenerbahçe gibi. O da hücum presle başladı. Yani ilk yarı olduğu gibi Rus ruletine döndü. Nitekim goller karşılıklı ilk yarıda... Keyifli bir maç 45 dakika... İki taraf da hücumu düşündüğü için hep ikili mücadele seyrettik, hakem de oynatmaya gayret etti. İkinci yarı başladı bu kez Karagümrük'ün o hücum presi etkili olmadı. Nereye kadar, geriye düştükleri ana kadar. Ondan sonra baktılar ki 'Yahu kardeşim biz defans da yapsak böyle mağlup olacağız o zaman ilk baştaki oyunu tekrar edelim' dediler ve maç düelloya döndü. HHH Ben yazıya başladığımda dakika 93'tü ve maç 4-4'tü... İnanın geri kalan 5 dakikada maçın ne olacağını kestiremiyorduk. Size çok ilginç bir veri vereyim. Fenerbahçe'nin yedek kulübesi geçen sene 49 tane gol atmış. Serdar Dursun 15, Batshuayi 14, Zajc 9, Rossi 6, Arda Güler 3, Serdar Aziz 2... Düşünebiliyor musunuz Fenerbahçe'nin sahadaki ve kenardaki gücünü... Nitekim 90+6'da Batshuayi noktayı koyuyor. Geçen sene Beşiktaş'ta 14 gol atan Batshuayi, topları direkten dönen Batshuayi... Hani derler ya 'Kendin pişir kendin ye.' Batshuayi, Beşiktaş seyircisine, yönetimine ve teknik heyetine bence bu yıl ders vermeye devam edecek. İki takımın teknik adamlarına da futbolcularına da teşekkür edelim, böyle güzel bir maçı seyrettirdikleri için. Hakem karşılaşmayı az hatayla yönetti. Zaten bu sene bu hakemi de zannediyorum FIFA'ya oynatıyorlar.