Anıl için iyi oldu

Anıl'ın adını ilk kez kadrolar açıklanınca duydum. Hakkında en ufak bir bilgim yoktu. 12. dakikada çok müsait pozisyonda, geç kalarak Kewell'a boş kaleye golü yaptıramayınca suratımı ekşittim.
İlk maçında, herkesin gözü önünde o pası verebilsen önce sen sonra da hiç hak etmediği halde seni oynatan hocan prim yapacaktı. Ben gördüğüme bakar, karar veririm. İlk maç, ikinci maç, heyecan, tutukluluk hali beni ilgilendirmez. Hepimiz ilk maçlarımızda gençtik.
O formayı giyip çıktığın zaman gereğini yapamazsan başka birisi yapar. Eleştirilere üzülmek, kırılmak yok. Profesyonellikte övgü de var yergi de. Neyse ki kaleci müdahale etse de, iyi vuramasan da önemli bir gol attın. Sonra da Kewell'a yapamadığını Aydın'a yaptın.
İnanılmaz kolay bir gol atması için mükemmel bir gol pası verdin. Ama o da çok kötü vurarak senin daha ön plana çıkmanı engelledi.

Kazanınca unutuluyor
Ailen, akrabaların, sevenlerin, sevmeyenlerin kimbilir daha kimler seni izledi? Dualar etti. Aslında herkes için iyi bir örneksin.
Bu işler bu kadar kolay değil, sen de gördün.
Çok çalışman, kendini geliştirmen lazım. Serdar Özkan ilginç bir futbolcu. Çalım atmasını, orta yapmasını, pas vermesini, boşa çıkmasını, kafa vurmasını kısaca yapması gereken hiçbir şeyi bilmiyor. Bırakın Galatasaray gibi bir takımda oynamayı Süper Lig'de herhangi bir takımda bile oynayamaz.
Aynı arkadaşı Cana gibi. Oynadıkları sürece hiçbir şey yapmadan maçı bitirdiler. Hakan Balta ve Kewell'ı da beğenmedim.
Ama atılan golde her ikisi de ciddi katkı yaptılar.
Bütün maç boyunca yapamadıklarını topa birer dokunuşla örtemezler, örtmemeliler de.
Oynadıkları takım G.Saray. Ve onlar böyle oynadıkları için ligdeki durumları bu! Burası Türkiye kazanınca her şey unutuluyor ama ben unutmam. Ligin 17.'si takıma gol atınca Hagi şampiyon olmuş gibi seviniyor, yazık!