TRABZONSPOR HABERLERİ - Spor yazarları Trabzonspor-Kayserispor maçını değerlendirdi | Ziraat Türkiye Kupası

REHA KAPSAL - ÇİFTE AVANTAJ

Trabzonspor ligde son 4 haftadır galibiyet alamıyordu. Üstündeki psikolojik baskıyı atması açısından kupada Kayseri karşısında alacağı galibiyet çok önemliydi. Böyle iki ayaklı yarı final maçlarında rotasyonu çok düşünmemek gerekir. Baştan güçlü bir 11'le çıkmak gerekir. Ligde zaten matematiksel olarak şampiyonluğu bekleyen bordo-mavililerin tam kadroyla bu maça çıkması lazımdı. Nitekim Nwakaeme, Hamsik, Dorukhan girdikten sonra oyunu domine eden, rakibi ceza sahası içine iten görüntüsüyle her an gol atacağının sinyallerini verdi.

İlk yarı ve ikinci yarının ortalarına kadar Avcı'nın yaptığı en büyük hata, orta sahadaydı. Siopis'in önünde oynayan Abdülkadir Ömür ve Bakasetas'ı, Kemen ve Attamah ile adam adama kaldığında markajdan kaçıramadı. Visca ile Kouassi'nin de Cornelius'un iç koridorda yanına girmesiyle oyun merkezde iyice sıkıştı.

Peres ile Puchacz'ın topu daha derinde alamaması da pozisyon bulmakta ve üretmekte zorluk yaşattı. Halbuki Ömür ile Bakasetas'ın, markajdan kurtulmak için sahanın enine genişlik vererek oyunun merkezini açması gerekirdi. Çünkü burada önemli olan alan yaratmak ve alanı kullanmaktır.

Cornelius'un bağlantı oyuncusu olarak biraz geriye gelerek topu almaya geldiğinde, Visca ile Kouassi savunma arkasına koşular atarak savunmayı aşmalıydı. Abdullah Avcı, bu hücum stratejisini doğru bir şekilde belirleyemeyince oyun ister istemez daha karışık ve çetrefilli hale gelmeye başladı.

Son bölümde takımın anahtar oyuncusu Nwakaeme ile aynı dili konuşan Cornelius ortak akılla maçı çözdü. Böyle maçlarda bir anda veya bir dokunuşla problemi çözecek oyuncuların devreye girmesi gerekir.

Sahada istediği şekilde organize olamayan Trabzonspor'un bu yetenek ve beceri gücü yüksek oyuncularla skor üretmesi gerekiyordu. Bunu her zaman yaptıkları gibi saha içi uygulamasını da başarıyla tamamlayınca galibiyet geldi. Hem Ziraat Türkiye Kupası'ndaki rövanş maçı için avantaj sağlandı hem de Süper Lig için moral ve güven kazanıldı.

YUNUS EMRE SEL - GALİBİYETTEN FAZLASI

Trabzonspor için yola çıkmak isteyen ama yolu bulamayan bir seyyah gibi mi desem, uçmak isteyen ama kanat çırpmak istemeyen bir kuş mu? Halbuki oyun, zaman zaman Trabzonspor'a "ne yaparsa daha tehlikeli olabileceğinin" ipuçlarını fısıldamıştı. Biraz tempo, biraz hız rakibin dengesini bozmaya yetiyordu. Fakat Trabzonspor bazı ezberlerini bu maçta da devam ettirdi.

Bu, Kayserispor'un savunmakta zorlanmadığı bir hücum biçimiydi. Kouassi'nin çabası yine ezberler tarafından bastırıldı. Bir nebze sağ kanat işlerliği, oyunu hepten sıkıcı bir döngüye çevirmekten kurtarıyor ama yetmiyordu. Bu denli hücum etme sıkıntısı yaşayan, bu denli duran top kazanan bir takımın duran top organizasyonlarında kısır kalması da ayrıca düşündürücü.

Göbekte Siopis'in çalışkanlığı haricinde değişen bir şey yok. Bakasetas iyi niyetli ama istenen seviyeden uzak, Abdülkadir üretken olmaya çalışıyor ama yavaşlamış görünüyor. Abdullah hoca risk alıyor, Ahmetcan'ın yerine Dorukhan, Kouassi yerine Nwakaeme, ve Bakasetas yerine Hamsik oyuna giriyor. Rotasyon beklenirken birden tekrar tam kadro oluyor Trabzonspor.

Sessizlik tam kadro devam ediyor diye düşünülürken oyuna hareket getiren Hamsik-Nwakaeme ikilisinin paslaşması neticesi Cornelius'un altı pasta kontrolü ve golü Trabzonspor'un cevapsız aramalarını nihayete erdirdi.

Trabzonspor için bir kupa maçından fazlasıydı elbette bu karşılaşma. Sendelenen öz güveni tazelemek alınacak bir galibiyet kadar, hatta daha da fazla önemliydi. Ama kazanılan bir maçta Uğurcan'ın kurtarışlarıyla gecenin yıldızı olması da bir takım sıkıntıların devam ettiğinin göstergesiydi.

Trabzonspor için bir kupa maçından fazlasıydı elbette bu karşılaşma. Sendelenen öz güveni tazelemek alınacak bir galibiyet kadar, hatta daha da fazla önemliydi. Ama kazanılan bir maçta Uğurcan'ın kurtarışlarıyla gecenin yıldızı olması da bir takım sıkıntıların devam ettiğinin göstergesiydi.