TFF maçların oynanma talimatını açıkladı. Sıkı tedbirler uygulanacak. Önümüzde Bundesliga örneği var. Kora kor bir mücadele sergiliyorlar. Süper Lig'de nasıl bir maç atmosferi olur?
Zeki Uzundurukan: TFF'nin maç öncesi, maç sırasında ve maçtan sonra olmak üzere 3 bölüm halinde hazırladığı sıkı tedbirleri çok olumlu buluyorum. TFF, riski sıfıra indirmek için adeta ince eleyip-sık dokumuş. Aslında TFF Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Taşer, bu konuya gerçekten çok kafa yordu ve belki uyulması çok zor görünen ama; bir o kadar da hayati önemi olan 'Futbola Dönüş Protokolü' işin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Tabi ki futbolu çok özledik. Tabi ki sezonun tamamlanması çok önemli. Ama her şeyin başı, insan sağlığı... TFF bunu yaptığı çalışmalarla gösterdi. TFF'nin maçlara ilişkin talimatlarında özellikle şu uyarılar çok dikkatimi çekti ve çok değerli buldum. Maçlardan 2 gün önce herkesin corona testine girecek olması... Hatta maçlarda görevli basın mensupları bile teste girecek. 37,8 ve üstü ateşi olanlar stada alınmayacak. Yani TFF, bu işi şansa bırakmıyor. Sahadaki futbolcular, teknik heyet ve hakemler dışında stattaki herkesin maskesini takacak olması da bulaş riskini önlemek için çok çok önemli. Hatta oyundan çıkan oyuncu, saha dışına çıkar çıkmaz hemen maskesini takacak. Sahada en az 15 topun, 6 top toplayıcısı gencin (çocuk diyemiyorum çünkü yaşları 20-30 arası olacak) olması, topların dezenfektan ile temizlenmesi, bezle silinmesi... Maçtan önce dezenfekte edilen 15 topun sadece 4. hakeme teslim edilmesi... En ince ayrıntısına kadar herşey düşünülmüş. Maç sonu röportajın olmaması, biz spor medyası için belki haber malzemesi açısından eksiklik olacak. Ama maç sonu (Mixed-Zone/karma alanda) verilen gerilimli, öfkeli konuşmalar olmayacağı için kaos ortamı da ortadan kalkacak. Hakemlerin son 8 hafta başlamadan Riva'da kampa alınması ve sadece maçlar için seyahat etmesi de hakemlerin izolasyonu ve virüse yakalanmaması için çok önemli. Hakemler, lig bitene kadar evlerine gitmeyecek ve Riva'da kampta kalacak. Gelelim şimdi ilk hafta maçlarına; Takımlarımızın maç eksiğinin olması bir dezavantaj... Bu nedenle ben 27. hafta maçlarında sürpriz sonuçların çıkabileceğini düşünüyorum. Özellikle de şampiyonluk mücadelesi veren takımlar ve düşme hattındaki takımlar şaşırtan sonuçlarla sahadan ayrılabilirler.
Reha Kapsal: Oyuncular tabii sahaya çıktıktan sonra anlık özellikle temaslı, ikili mücadele içindeki oyunda, konsantrasyonla beraber orada artık 'corona bulaşacak mı?' diye farklı bir düşüncenin içine girmez. Motivasyonu düşük olmaz saha içine adım attığında odaklandığı tek şey o maçı oynamak, galip gelmek. Almanya'da olduğu gibi saha içine girildiğinde, haftalar geçildikten sonra daha rahat performans verdiği ortaya çıkıyor. O yeşil alanın farklı bir büyüsü var. Tüm oyuncuların tek düşüncesi saha içinde iyi bir performans vermektir.
Serkan Korkmaz: Herkes karantina sürecinde, önceki hayatına dair pek çok rutini özledi. Misal; bırakın süper lig maçlarını, oğlumla çocuk parklarında top oynamayı bile çok özledim. Pek çok kişi bu süreçte evinden çalıştı ve eminim ki ofis ortamını, iş arkadaşlarını bile özleyenler oldu. Futbolcu kardeşlerimizin işlerini ne kadar sevdiği ve iş ahlakı seviyeleri önümüzdeki maçların senaryosu belirleyecek. En önemli detaysa bireysel ve takım antrenmanlarıyla kalan sekiz haftaya nasıl hazırlanıldığı olacak. Saha içi, saha kenarı ve idari kadrosunda liderlik vasıfları olan hocalar, topçular ve yöneticiler ön plana çıkacak.
BAŞROL HAKEMLERİN OLACAK
Maçların seyircisiz oynanacak olmasıyla hakemlerin üzerindeki taraftar baskısı olmayacak. Bu durum hakemlerin sahadaki tutumlarını ne yönde etkiler?
Zeki Uzundurukan: Hakemler, son 8 haftanın başrol oyuncuları olacak. Çünkü sahadaki mücadelenin, alın terinin, hakkın temsilcileri hakemler olacak. Yani hakedene hakkını hakemler verecek. Yanlış bir düdük, yanlış bir pozisyon yorumu, VAR'ın hatası, bütün emeklerin heba olmasına neden olabilir. Bir hakem hatası yüzünden şampiyonluk kaçabilir; yine bir hakem hatası yüzünden bir takım küme düşebilir. MHK Başkanı Zekeriya Alp, Riva kampında hakemlerin dikkatini çekmek zorunda. Hakemlere; 'Sahada gördüğünüzü çalın, korkmayın, yanlış karar verirseniz; VAR devreye girer ve yanlışınızı düzeltir. Sizlerden hatasız 90 dakikalar istiyorum' demeli. Bir de MHK'nin hakem atamalarından sorumlu arkadaşlara sesleniyorum; atamalar sırasında eyyam yapmayın, bir takımın canını yakmak, diğer takımın önünü açmak için atamalar yapmaya kalkmayın! Bunu düşünmek bile korkunç! Aklımdan bile geçirmek istemiyorum! Hele şu pandemi süreci; herkesin aklını başına getirmiştir diye düşünüyorum. Böyle bir masa başı oyunlar olur demiyorum. Ama biz bu meslekte çok dirsek çürüttük. Neler gördük neler! Ceza sahası dışındaki pozisyonlar için verilen penaltılar, ucuz kırmızı kartlar, ofsayttan verilen goller, iptal edilen nizami goller... Ve en son Trabzonspor-Başakşehir maçında Nwakaeme'nin pozisyonunda verilmeyen penaltı... Eğer yine göz göre göre böyle hatalarla son 8 hafta oynanacaksa, vay Türk futbolunun haline vay! Böyle hatalarla şampiyon belirlenecekse; böyle hatalarla 3 takım küme düşecekse ne marka değeri kalır ligin, ne de ciddiyeti! Hakemler kul hakkı yemeyecek! MHK de buna müsaade etmeyecek... NOKTA... TFF'nin Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu da önlerine gelen raporlarda takım ismi, başkan ismi gözetmeden adaletin terazisi ne söylüyorsa onu yapmalılar. Çok mu şey istiyoruz yahu! Temiz futbol, adil yarış ve ana sütü gibi hak edilmiş bir şampiyonluğu alkışlamak, küme düşenler için de 'başarısız oldular ve düştüler' demek istiyoruz...
Reha Kapsal: Hakemlerin mazereti kalmayacak. VAR da var. Yüzde yüz maksimum bir şekilde kendini maça vermesi gerekir. Seyirci baskısı kalktı. Son seyircisiz maç performansları gibi de değil. Trabzonspor- Başakşehir maçındaki Trabzonspor'un yüzde yüz penaltısının verilmediği gibi de değil. Artık seyirci baskısı olmadan oynanacak 90 dakikada, ligin kaderini veya düşecek takımın kaderini, hakemler değil oyuncu, teknik adam performansı belirlemeli. Kafalarını yalnız saha içinde adalet dağıtmaya odaklarlarsa olur.
Serkan Korkmaz: Türkiye'de ve dünyada, büyük kulüplerin ve ev sahibi takımların hakemler tarafından kayırıldığı varsayılır. Bunun en önemli sebebi de tribündeki taraftarın yarattığı atmosferdir. Türkiye'de hakemlerin performansı çok kötü. Bu durumun ortaya çıkmasında "tribün baskısı" bence ilk sıradaki faktör değil. Egosu yüksek camialar, lobileri ve yönetimleriyle hakemler üzerinde sağlıksız sonuçlar doğuran baskının temel kaynağı. Seyircisiz maçlarda hakemler bir nebze rahatlar ama üzerlerindeki baskının temel kaynağı -azalmak bir yana-, daha da artarak devam edecektir.
TRABZONSPOR BİR ADIM ÖNDE
Corona virüsü sürecini göz önünde bulundurarak 12 Haziran'da başlayacak lig öncesinde şampiyonluk yarışında kimi daha önde görüyorsunuz?
Zeki Uzundurukan: Trabzonspor'u yarışta bir adım daha önde görüyorum. Çünkü hem lig lideri Trabzonspor... Hem de çok kaliteli bir kadrosu var. Ayrıca 2 Mayıs'tan beri yoğun bir tempoda çalışıyor Bordo-Mavililer. Benim ikinci şampiyonluk adayım, Başakşehir... Bu süreçte tam bir kapalı kutu gibiydiler. Çalışmaları ile ilgili çok fazla bilgi sızdırmadılar ya da medya ile paylaşmadılar. Ayrıca hiçbir polemiğin içinde yer almıyorlar. Tamamen şampiyonluğa odaklanmış bir durumları var. Galatasaray'ın şampiyonluktaki en büyük artısı Fatih Terim... Ligimizin en tecrübeli ve en usta teknik direktörü. Tam bir motivasyon uzmanı. Ayrıca adeta bir kupa canavarı... Fatih Terim, ligin en zor virajında, yani son haftalarında kalitesini, bilgi ve deneyimini ortaya koyuyor ve ipi göğüslemeye kalan son 100 metrede atağa kalkıp mutlu sona ulaşıyor. O yüzden 'Mayıslar bizimdir' cümlesi bir klişe haline geldi Galatasaray'da. Ama Fatih Terim'in yaşadığı sağlık problemi sonrasında tekrar sahaya odaklanması ve performansı nasıl olur? Tüm Türkiye tarafından çok sevilen Sayın Mustafa Cengiz'in yaşadığı sağlık sorunu (En yakın zamanda iyileşip tekrar koltuğuna oturacak sevgili başkan...) takımı ve camiayı nasıl etkiledi? Futbolcuların kalan 8 haftaya nasıl hazırlandıkları... Hepsi birer soru işareti... O yüzden yineliyorum. Ligin 27. haftası, sürprizler haftası olarak sezona damgasını vurabilir...
Reha Kapsal: 4 takım arasında geçeceği belli zaten. Seyircisiz oynanacak bunu da düşünmek gerekir. Seyircili oynansaydı farklıydı. Seyircisi olan takımlar tabii avantajlıydı. Ben yine de sürpriz sonuçların çıkacağını düşünüyorum. Bunu kendi lehine çevirme becerisini gösteren takım, şampiyon olacaktır. Burada futbolcular kadar en önemli iş, teknik direktör ve antrenör departmanına düşmekte. Yalnız hafta sonu değil hafta içinden de doğru hazırlığın teknik adamların ve ekibinin başarısıyla, o hafta sonu sahaya çıkan ürününü görüyoruz. Seyircisini etkili kullanan takımların, performansını yüzde 200'e çıkarması gerekir.
Serkan Korkmaz: Kadro kalitesi ve sezon genelindeki performansıyla Trabzonspor, Teknik Heyet deneyimiyle Galatasaray avantajlı. Okan Buruk'un Medipol Başakşehir'i iyi bir hazırlık dönemi geçirmişse "seyircisiz" oynamayı lehine kullanabilir. Şu an için, Trabzonspor ile Galatasaray'ın şanslarını eşit görüyorum. Medipol Başakşehir'se, Trabzonspor ve Galatasaray kadar şans vermesem de bu iki takımdan biri şampiyon olamadığı taktirde ipi göğüsleyen takım olacaktır.