Kötü değil çok kötü

Galatasaray, Sırat Köprüsü'nden geçti. Şimdi bana sorsalar, "G.Saray nasıl oynadı arkadaş?" diye? Cevap vereceğim tek kelime var; "Kötü değil, Çok kötü!" Peki diyeceksiniz ki şimdi "Bu takım şu anda lider!" Ben de size cevap vereceğim; "Evet lider, lider de lider olan bir takım skoru korumak için oynar.
Kabulüm! Ama bu kadar aciz futbol oynar mı? Ona hayır " derim Maç bitiyor, Mersin Teknik direktörü Rıza ve futbolcular hakeme itiraz ediyorlar. Sebebi "Niye fazla oynatmadın" diye! İşte ben bunları kabul edemiyorum. Sevgili Rıza, eğer dün akşam oynadığın G.Saray maçındaki hakem bu hakem değil de başka bir hakem olsaydı sen G.Saray takımına bu baskıyı kuramazdın. Dün akşamki hakem Ali Palabıyık, Muslera ile beraber gecenin yıldızıydı. Kıçı başı oynamadan erkek gibi maç yönetti.
Bazı G.Saraylıların hakemi aldatmaya yönelik 10-12 sahte pozisyonlarına hakem "Devam" dedi. Zaten bunun yüzünden de Mersin 90 dakika boyunca G.Saray'a karşı baskılı oynadı.
Sahte oynayanlar var
Muslera, G.Saray'da olmasın şu anda G.Saray 5. ,6. olur. Bu benim yeni kullandığım bir cümle değil. Sezon başından beri kullanıyorum. Muslera, Beşiktaş kalesinde olsa Beşiktaş ligi şu an 6-7 puan önde götürürdü. Peki Muslera böyle oynarken G.Saray'da sahte oynayan oyuncular var mı?
Var! Bunlar kendilerini iyi biliyorlar.
Peki şimdi size ikinci bir soru, "F.Bahçeli Selçuk ile G.Saraylı Selçuk arasında ne fark var?" Bence ikisi arasında da büyük fark yok! İkisi de ne uzar ne kısalır. İkisi de takımları için el frenidir. Oynuyor gibi gözükürler ama oynamazlar. Ama haketeleri ile jestleri ile işi öyle süslerler ki günü kurtarırlar!
Düşünün Mersin, 90 dakika boyuncu G.Saray'ı mahkum ediyor. G.Saray önceki orta sahası nasıl Sneijder, Emre ve Selçuk ağırlıklı. Bunların üçü de topu iyi kullanan isimler. Peki Sneijder hücuma dönük diyelim o zaman Melo'ya Emre'nin de Selçuk'un da yardım etmesi lazım. Çatır, çutur ikili mücadele etmeleri lazım. Yapamıyorlar!
G.Saray ya hücum ediyor ya da defans yapıyor. Yani G.Saray bisiklete binerken ciklet çiğneyemiyor. Ya bisikleti kullanıyor ya da bisikleti durdurup ciklet çiğniyorlar.
Futbolu bilen yok ki!
Maçın son 20 dakikasında Mersin hücum etmekten yorulup bitap düştü. Lider olan G.Saray takımından iki oyuncu çıkıp üç pas yapıp da bu Mersin baskısını kıramadı. Ama bu G.Saray takımı belki de şampiyon olacak.
Yöneticiler şunu düşünmeliler dün akşamki G.Saray'dan kaç futbolcu seneye oynarsa Avrupa ve Türkiye'de iş yaparlar? Bunu duygusal olmadan karar verebilirler mi? Kesinlikle hayır.
Çünkü neden? Yönetimlerde futboldan anlayan kimse yok da ondan.
BÖYLE DEVAM ET
Bak Ali Palabıyık kardeşim; seni hiç tanımıyorum. Çıplak gözle de izlemedim. TV'den izlediğim kadarıyla büyük takım baskısı altında kalmadan gördüğünü çalmaya çalışan bir hakemsin. Şu anda senin önünde Avrupa'da üst düzeyde maç yöneten hakemler de var. Sakın onların yolundan ve mantığından gitme. Aynen seni seyrettiğim maçlardaki gibi düdük çal. Yani gördüğünü çal! Hiç kimsedern korkma. Hiçbir takıma ve futbolcuya eyyam yapma. Ve şunu unutma; "Her maça bu maç benim son maçım olur" diye düşünerek çıkarsan doğru hakem olursun. Ve şunu da unutma sana maçı MHK, basın veya federasyon vermez. Seni futbolcu hakem yapar. Hangi statta olursan ol. Hangi takımın maçını idare edersen et. Gördüğünü çalarsan futbolcu sana inanır ve seni maçına ister! Yani seni hakem yapacak grup, futbolcu grubudur.
Sen bildiğini gördüğünü çal. Belki o itiraz eder ama akşam evde tekrar izleyince seni kabül eder. Şu arda çok iyi bir yoldasın. İnşallah bozulmadan devam edersin. Çünkü şu anda bir rakibin yok. Sakın rahatlama. Aynen devam.