6 atmalıydılar

Böyle bir Galatasaray kadrosuna Trabzonspor'un 3 değil, belki de 6 gol birden atması gerekirdi... Kaleci Fernando Muslera ile Wesley Sneijder'in ise bu takımda artık bir dakika bile durmaması lazım

Bir maç ki, ders niteliğinde.
Galip geleni anlatmaya kalksak, bir sayfa yetmez.
Mağlup olanı anlatmaya kalksak, 2 sayfa yetmez. Önce galipten başlayalım...
Bir teknik adamın bir takım üzerindeki etkisinin bu kadar kısa bir sürede nasıl olacağını dün gece gördük. Yalnız bu sonuç kimseyi aldatmasın. Trabzonspor, fizik olarak hazır değil. En başta da Cardozo. Başkasını da sayabilirim. Ama eldeki imkanlara göre doğru kadro çıkartır, doğru oynatılırsa, Trabzon'un ne yapacağını herkes gördü.
Türk takımlarının en büyük zaafı, yan toplar. Kolay gol yiyorlar. Bu Trabzon'un da en büyük avantajı yan toplar. Çok kolay atıyorlar. Yani Trabzon, diğer taraflarını biraz daha toparlarsa, belki size ters gelebilir ama ikinci yarıdan itibaren liderlik mücadelesi verebilir.
İstifanın adresi yanlış
Galatasaray seyircisi bağırıyor, "Yönetim istifa" diye... Bence yanlış adres. Koskoca G.Saray Kulübü'nü idare eden liselilere istifa diye bağırmaları lazım.
Hani o "Ufak olsun, bizim olsun" diyen liselilere...
Sneijder kenarda... Eh böyle bir kadroya Trabzon'un 3 değil, 6 gol atması gerekirdi... Muslera ve Sneijder'in ise bu takımda bir dakika bile durmaması gerekiyor.
Trabzonspor hiç defans yapmadığı gibi hep ileride baskı kurdu.
Yani fazla yorulmadan G.Saraylılar'ın ayağından topu alıp tekrar hücuma çıktı. Yani Trabzon, Ersun Yanal'ın yönetiminden bir şeyler yapmak istedi. İyi ya da kötü. Ama G.Saray Prandelli yönetiminde bence çiftetelli oynadı. Zaten Prandelli ile çiftetelli birbirine kelime olarak çok uyuyor.
Bu arada TV çekimleri çok kötü.
Spikerler sanki radyoda anlatıyorlar.
Heyecan vereceğiz diye saçma sapan konuşup yorumlar yapıyorlar.
En önemlisi; ikili bir pozisyon var, her şey olabilir. Sakatlık, faul, penaltı... Tam futbolcular mücadele ederken, görüntünün üzerine bir reklam geliyor. "Bilmemneyi alın" diye. O sırada yalnızca benim seyrettiğim kalabalıkta, inanılmaz derecede bu reklamları koyanların kulakları çınlıyor. Tabii iyi biçimde değil. Futbolcular ise çok akıllıdır. Yönetimin teknik direktörler hakkındaki düşüncelerinden artı veya eksi mesaj alırlar. Bu da dünkü maçta iki takım açısından ayrı ayrı gözüktü.
Penaltı ve kırmızı
Aslında maçın, 58. dakikada bitmesi gerekirdi. Neden?.. Yekta'nın çizgi üzerinden elle çıkardığı top hem kırmızı, hem penaltı olsa, belki de maçın sonucu 'dört dörtlük G.Saray' olurdu. Çünkü şu ana dek 3 tane 4 gollü yenilgi var. Hem maçın hakemine, hem de çizgide görev yapan hakeme "Siz ne iş yaparsınız arkadaşlar?" diye sormak lazım.
G.Saray'ın sahasında, G.Saraylı bir oyuncuya penaltı ve kırmızı kart gösteremeyen hakemlerden, yani korkak hakemlerden, Futbol Federasyonu 'birileri Höt deyince' maçları tatil etmelerini istiyor. Kim kimi aldatıyor arkadaşlar? Hakemler biz korkak değiliz diyorlarsa, kendilerini böyle savunuyorlarsa, acilen göz muayenesi olsunlar.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.