Mancini'nin 41 maça 41 ayrı kadro ile çıkmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Mancini'nin her maça farklı kadro ile çıkması bir İtalyan fantezisidir. Bu fanteziden Galatasaray ciddi yaralar aldı. Yönetim, Terim sonrası apar topar getirdiği ve büyük paralar ödediği Mancini'nin arkasında zorunlu olarak durdu. Şimdi başkan sayın Ünal Aysal'a soruyorum; "Şirketinizde görev yapan önemli bir elemanınız sizi zarara uğratsaydı, Mancini'ye tahammül ettiğiniz gibi davranır mıydınız?" Başkanın cevabı herhalde, "Kurumuma zarar veren yöneticiyi gönderirim" olurdu.
Maceraya yelken açtı
Altını çiziyorum; Mancini "Takımı ben yaparım" diyerek herkese rest çekiyor, futbolcular dahil işi bilen herkes İtalyan hocanın maceraya yelken açtığını söylüyor; ne yazık ki başta Aysal olmak üzere tüm yöneticiler yapılan yanlışlara karşı dişlerini sıkmalarına rağmen bir türlü yumruklarını vuramıyorlar. Mancini de bir laboratuvar gibi kullandığı Galatasaray'ı bunalıma sürüklemeye devam ediyor.
Kasımpaşa karşısında 10 kişi kaldıktan sonra Galatasaray'ın rakibinin üstüne gidip 4 gol yemesi bir taktik hatası mıydı?
Aslında Galatasaray'ın Kasımpaşa önüne çıkardığı kadro hatalıydı. Bursa'da muhteşem bir galibiyet alan kadroyu Mancini gereksiz yere bozdu. Yine Bursa'da sağ tarafta müthiş oynayan Sabri'den sol bek yaratmak akıllara zarardı. Telles, Yekta ve Veysel'i kulübede tutmak anlamsızdı. İşler kötü gidince Mancini, Telles- Yekta ikilisini oyuna alarak hatasını belgeledi. Ceyhun da ısrar etmesi ve stopere çekmesi Galatasaray'ın farklı yenilgisine etken oldu. Ben en çok futbolculara şaşırıyorum. Bir kişi çıkıp da "Yahu hoca kadroyu neden bozuyorsun?" diye isyan etmiyor! Tugay yanlışları görüyor, neden sessiz kalıyor? Korkaklar her gün ölür cesaretliler bir gün! Bu sözüm yönetim için de geçerli.
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisindeki sonuç kime yaradı?
Mancini resmen Galatasaray'ın ikinci olmaması için hata üzerine hata yapmaya devam ediyor. Bilic ve öğrencileri de Galatasaray'ın kendilerine altın tepside sunduğu ikinciliği adeta tepiyor.
Beşiktaş fırsat tepti
Beşiktaş, şampiyonluğu garantilemiş Fenerbahçeli futbolcuların zihinsel dağılmalarından faydalanamadı. Bu sezon ligi ikinci bitirmek şampiyonluk kadar önemli. Çünkü ikinci olan Devler Ligi'ne doğrudan katılacak. Kasasına da en az 20 milyon euro koyacak. Beşiktaş büyük kısmet tepti. Derbinin berabere bitmesi Galatasaray'a bir şans oldu. Beşiktaş'ın bir beraberliğinde Galatasaray kazanırsa puanlar eşitlenecek ikili averaj Galatasaray'a Devler Ligi'ni sunacak.
Başta Selçuk olmak üzere Mancini ile bazı futbolcuların arası açık görünüyor. Bu gelecek sezona nasıl yansır?
Başkan Ünal Aysal, Mancini'yi göndermeyeceğini açıklarken futbolcuların İtalyan hocayı çok sevdiğini söylemişti. Bu sevginin arkasında da Roberto Mancini'nin her futbolcuya şans vermesinin etkisi olduğunu vurgulamıştı. "Başarı, başarı, başarı" diyerek göreve gelen başkan Aysal'ın "Başarısız olduğumda ben bile o koltukta oturamam" dediğini biliyorum. Başkan Aysal 2 yıl Terim ile birlikte büyük başarılara imza attı. 2 şampiyonluk, Avrupa'da çeyrek final, 2 Süper Kupa kazanıldı. Mancini başarısızdır! Başkanın başarı kriterlerine göre Galatasaray'ın başında kalmamalıdır. Eğer kalır ve transferler için Mancini'nin istediği 70 milyon euro'luk futbolcu listesi onaylanırsa Galatasaray felaketi kucaklar. İnter Başkanı Moratti, Mancini'nin hocayken verdiği transfer listesini reddetmişti. Manchester City yöneticileri Mancini için, "Gönderdik ve huzuru bulduk" yorumunu yapmıştı. Galatasaray'da huzur yok. Florya'da arkadaşlık ilişkileri kayıp. Selçuk ve yerli oyuncular Mancini'nin davranışlarından, tutarsız kadro oluşumundan rahatsızlar.
Drogba kalmalı mı?
Öncelikle şunu söyleyeyim; Drogba sakat falan değil! Kendini Dünya Kupası'na ve ABD'ye hazırlıyor. Galatasaray'dan alacağı vardı, ödendi ve Fenerbahçe maçına çıktı. Yönetim, kendisiyle zaten sözleşme imzalamayacak. Ancak başkan Ünal Aysal, Drogba'yı bir yıl daha oynatmayı düşünmüştü. Fildişili yıldız iki yıllık sözleşme talep ederken para olarak da G.Saray'dan bir tek kulübün tapusunu istemedi. Resmi ayrılık mayısta yaşanır. Yönetimin yeni dönem için güçlü bir yabancı santrfor arayışında olduğunu ve ön anlaşmanın yapıldığını biliyorum.
RÖPORTAJ: YILMAZ ŞENOL
