En uzun yol

Fenerbahçe'nin Pendik'e yenildiği maçta sahanın en genç oyuncusu olarak görev alan Tufan Apaydın o gün yaşadıklarını Fotomaç'a anlattı.

- Neler yaşadınız?

İzmirspor'dan yeni transfer olmuştum. 18 yaşında genç bir oyuncuydum. Büyük hedeferim vardı. O yıl gerçi kötü bir dönemden geçiyorduk. Takım çok iyi olmasına rağmen istediğimiz sonuçları alamamıştık. MTK Budapeşte maçında (0-0/2-0) yenilerek elenmiştik. Morallerimiz çok bozuktu. Ardından kupada Pendik çıktı.

Büyük takımın oyuncularıydık.

Çok rahat kazabileceğimizi düşünüyorduk.

- Sizi bozuk saha mı etkiledi?

O günkü hava şartları gerçekten kötüydü. Yağmurla saha balçık çamur oldu. Alıştığımız bir saha değildi. Ama büyük takımın oyuncuları için böyle bahane olamazdı. Özgüvenimiz çok yüksekti. Rakibi küçümseme anlamında söylemiyorum. Kimse de öyle düşünmemişti.

Büyük takım forması giyiyorsanız her maça aynı motivasyonla çıkmak zorundasınız.

- Maçta görevin neydi?

Teknik direktör Zeman takımı 4-3-3 sisteminde oynatıyordu.

Ben sol önde Boliç'in arkasındaydım.

Sağda da Mosheou vardı.

Ben ileri uçta organizasyonu sağlamak gol atıp attırmak görevi almıştım.

Ben, o gün gençliğin verdiği enerji ile çok iyi mücadele ettim.

Oyunda 2-1 yenikken tribünler top bana gelince alkışlıyor diğer arkadaşlara gelince ıslıklıyordu.

Hatta maçtan sonra yıldız tablosunda tüm kadro "sıfır" alırken sadece bana "iki" yıldız vermişlerdi.

EN UZUN YOLDU SANKİ

- Hakem Levent Yardımcı bitiş düdüğünü çaldı, neler yaşandı?

Sahanın en küçüğüydüm. Tribünler üstümüze uçuyormuş gibi geldi bana. Rüştü ve Ogün ağabeyler yere başını eğmiş üzgündü.

Onların yanında yürüyerek soyunma odasına biran önce girmek için içimden dua ediyordum. Sanki en uzun yoldu o an.

- Dereağzı'nda neler yaşandı?

Dereağzı'na büyük bir polis kordonunda gittik. Perdeleri kapattık.

Yolda gördüğümüz her taraftar sanki düşmanca bakıyordu.

Çok kötü bir duygu inanın o. Kazanınca gururlu, kaybedince utanç içinde dönmek.

Dereağzı'da bizi 2 bini aşkın taraftar protesto ile karşıladı.

Polis bizi arka kapıdan tesise soktu. Odalarımıza girdik. Dışarı çıkamıyorduk. Koridorlarda bağırışlar vardı. Taraftarların bazıları içeri girmiş kötü laflar koridorda uçuşuyordu. Bekar ve genç oyuncu olarak Dereağzında kalıyordum. Korku içinde odamda beklerken birden kapı açıldı taraftarın biri içeri daldı.

Ödüm patladı. Neyseki taraftar "Tufan seni çok seviyoruz. Bu akşam burada kalma. Olay çıkacak.

Çabuk git burdan" dedi. Ben korka korka arka kapıya yöneldim.

Dışarıda taraftarlar beni görünce geri kaçmak istedim ama bir alkış koptu.

Anladım ki bana kızmıyorlar.

Çünkü takıma yeni geldiğim için kendimi kanıtlama adına çok koşmuş, çok mücadele etmiştim maçta!

Güzel tezahüratlar içinde ben oradan çıkıp bir akrabamın evine gittim. Televizyonda Rüştü ağabeye saldırdıklarını duyunca çok üzülmüştüm.

- Sonraki maçlar zor olmuştur herhalde!

Seyirciler o yenilgiyi hiçbir zaman unutmadılar. Bugün bile hatırlıyorlar.

FENERBAHÇE KAZANIR

O Dönemin futbolcusu, şimdilerin menajeri Tufan Apaydın, aynı olayın bir daha yaşanacağına ihtimal vermiyor. Tufan, "Pendik maçını ATV'den izleyeceğim. Kadıköy'deki atmosferi herkes biliyor. Fenerbahçe kazanacaktır.

Çünkü takımın performansı son günlerde çok iyi bir ivme yakaladı. Zaten bizim yenilgimiz de ders olacaktır. Tüm takım Pendik'i ciddiye alacaktır" diye konuştu.