Kocaman, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, maçla ilgili fazla yorum yapmayacağını belirterek, "Çünkü maç ortamı yoktu burada bugün. Futbol veya oyunla ilgili bir şey anlatmak içimden gelmiyor" dedi.
"Açıkçası biraz belki maçın dışında konuşmak lazım" diyen Kocaman, şöyle devam etti:
"Bu düşüncelerim lütfen yanlış anlaşılmasın. Sadece Trabzon'a veya Trabzonsporlulara karşı değil. Türkiye'de niye bu hale gelindiğini düşünmemiz lazım hepimizin. Nefret, şiddet, öfke her şey var. Oyunun dışında her şey var. Tekrar söylüyorum burada olmuyor bu sadece. Her şeyi kendi tarafımıza aldığımız için, geçen hafta da bir lafım gönderme olarak algılandı. Kendimize özgüydü ama yanlış anlattık derdimizi demek. Bu her yerde var. Artık bunu çözmemiz gerekiyor. Böyle anlamsız öfke, anlamsız şiddet nereye kadar, nasıl, anlaşılır gibi değil. Oyun yoktu sahada, oynamaya çalıştık. Bu ortamda kazanmayı başaran futbolcularımı kutluyorum."
Bir gazetecinin 'sahada oyuncular kendi içinde kavga yapıyorsa, seyirci nasıl kontrol edilecek' şeklindeki sözleri üzerine, Aykut Kocaman, şunları söyledi:
"Futbol ailesini oluşturan oyuncusu, hakemi, yöneticisi, gazetecisi, hakemi hepimiz aynıyız. Hiçbir şey değişmiyor. Herkes aynaya bakmalı. Mesele biraz daha objektif olabilmek. Bunu başarabildiğimiz zaman bir şeyler olacak herhalde ama bizim bunu başarma şansımız az gözüküyor. Maalesef herkes en kolay yolu seçiyor ve direkt olarak kendisinin masum, karşı tarafın haksız ve suçlu olduğunu düşünüyor. Buna hepimiz dahiliz, yani lütfen yanlış anlaşılmasın. Biz aynaya bakmadığımız 'ne yapıyoruz' diye kendimize sormadığımız sürece hiçbir şekilde, hiçbir şeyi çözme şansımız yok. Şu günkü futbol ortamı, ikisi de Türkiye'nin güzide, büyük, kulüpleri, milyonlarca taraftar peşlerinde ama çıkıyorsun sahaya tekme tokattan başka bir şey yok.
Lütfen bu da yanlış anlaşılmasın. Maçın hakemiyle ilgili bir şey de söylemek lazım. Hakemlerin tabii ki şehrin, taraftarın psikolojisini, o gerginliği yakalamaları ve ona uygun davranmaları anlaşılabilir bir durum. Ona itirazım yok. Maçın gelgitleri var, bazı esneklikler yapmalarını anlayabiliyorum. Bu konuda şikayetim yok. Ama öbür taraftan maçın ilk yarısında, özellikle artık tekmelerin havada uçuştuğu dönemde orada hakemlik gerekiyor. Bu bir taraftan Trabzon'dan Fenerbahçe'ye ya da Fenerbahçe'den Trabzonspor'a ya da yarın başka bir takımdan başka bir takıma doğru oyunun kaymasına neden oluyor. Bu doğru değil. Hakemler burada nispeten biraz daha adaletli her ne olursa olsun davranmayı bilmeliler. Tekrar söylüyorum, bu sadece Trabzon'a ait değil. Yanlış anlaşılmasın. Hakemler de bu tip ortamlarda psikolojiyi tartmakla beraber diğer taraftan maçın da zıvanadan çıkmasına izin vermemeliydiler."
Kocaman, bir gazetecinin 'Herkes suçlu dediniz. Kendi öz eleştirinizi yaparsanız siz neyi eksik yaptınız' şeklindeki sorusu üzerine, "Burası bunu itiraf etme yeri mi. Bunu mu konuşalım. Herkes eteğindeki taşları döksün, hep beraber konuşalım. Çok daha güzel olur. Benim gibi kendi içindekileri anlatmakta bir mahsur görmeyen bir insan buraya çıktığı zaman bu soruyla muhatap oluyor. Çok güzel. Doğru söylüyorsunuz. Benim özet olarak söyleyeceğim şu. Hepimiz aynaya bakmayı öğrenmediğimiz sürece hiç şansımız yok. Bu Aykut için de geçerli diğer insanlar için de geçerli" yanıtını verdi.
Galatasaray maçı
Kocaman, Galatasaray ile yapacakları maça ilişkin ise "Bu maç trafiğinden sonra 22 Nisan'dan bu yana, 3 günde bir, yani 14 günde 5 maç oynadık. Neredeyse 3 günde bir maç trafiğinin içinde Galatasaray maçı için şu anda o kadar uzun bir süre var ki. Çok şeyler değişecek. Bu maçta büyük gerilim vardı. Mutlak kazanma durumuz vardı. Hepimizi çok yordu bu maç. 6 günün ilk iki günü tamamen oyuncuları dinlendirmeye çalışıp, son 3 günü de Galatasaray maçına yoğunlaşmaya çalışacağız. Şahsım adına söylüyorum bunu. Hayata ve spora bakışımla ilgili söylüyorum bunu. Çok şükür bugünü gördük. Bundan sonra hesabımızı yapmaya çalışırız" diye konuştu.
