TURGAY DEMİR - ÇOCUK GİBİ!
Beşiktaşlı oyuncular yürümekten koşmaya geçmeye çalışan çocuk gibi… Sanki geride kalan sezon üç kupayı başkaları aldı! Diyeceksiniz ki, takım kazanmış bu nasıl bir giriş!? Son saniyede gol yeseler neler yazacaksam şimdi de onları yazıyorum. Nitekim yemek için ellerinden geleni (!) yaptılar. Ayıp… Yazık…
Koca Beşiktaş, karşısında bilmem kaç eksikli Gaziantepspor var ve tribünde binler, ekran başında milyonlar ölüp ölüp diriliyorlar… Neden!? Çünkü son vuruşları iyi olan bir golcüsü yok! Neden! Hücum, savunma fark etmez en basit pozisyonda, kendilerini zora sokacak en garip hareketi yapmakta yarışıyorlar. Baskı kurmuşsun, takır takır oynuyorsun, doğru zamanda iki doğru pas verilse ya da bir şut atılsa maç daha ilk yarıda kopacak ama nerde!?
Önder hoca, sahadaki manzaranın farkında ama eli zayıf… Dökülen Güven'le birlikte Emirhan'ı çıkarıp, Larin'le Oğuzhan'ı aldı… Mantık doğru, bir kanat, bir kreatif oyuncu çıktı, onların muadilleri girdi peki ne değişti derseniz Larin sayesinde ön tarafa biraz daha enerji geldi hepsi bu. Kimse kusura bakmasın Beşiktaş bu haliyle ligin kalanında üst sıraları asla zorlayamaz. Allah'tan, şu maça kadar her türlü pozisyonda gol kaçıran Batshuayi sonunda kaçıramayacağı bir pozisyon buldu da (kale boştu) maç tam bir krize gitmedi.
Noktayı koyarken uyaralım; Başkan Çebi, mayıstaki kongrede aday olacaksa, bulup buluştursun, ve mutlaka bir golcü alsın. Yoksa Nuri Bilge Ceylan'ın filmi vizyona girebilir; Mayıs sıkıntısı! Öte yandan ceza sahası içinde (top oyunda değilken) Batshuayi'nin ayağına basılmasının kitaptaki yeri kırmızı karttır… Bu VAR'dakiler ne iş yapıyor artık gerçekten merak ediyorum!
SİNAN VARDAR - KAZANAN HAKLIDIR
90 dakika boyunca pozisyon az ama tempo oldukça yüksekti. 6 eksikle gelen Gaziantep'in de 3 puan taktiğiyle maça çıkması heyecanı bir kat daha artırdı. Beşiktaş az pozisyon bulduğu maçta galibiyete uzanarak taraftarlarına güzel bir hediye verdi. Beşiktaş pozisyon üretmekte zorlanırken kalesine gelen üç önemli şutta Ersin başarılı kurtarışlarıyla siyah-beyazlı takımı ayak tuttu.
Pjanic ve Ghezzal'in istekli oyunu Beşiktaş'ın önemli artılarıydı. Rosier ve Rıdvan kanat bindirmeleri başarılı, savunmada forma giyen Necip yine çok savaşan bir asker gibiydi. Ama Beşiktaş'ın hatlar arası fazlasıyla kopuktu. Savunma, orta saha ve hücum oyuncuları sanki başka maçlar oynuyor gibilerdi.
18'lik Emirhan İlkhan dün sahada sırıtmadı ama özellikle topsuz oyuna çalışması gerek. Emirhan iyi kumaş... Manşetler onu süslüyor, herkes onu konuşuyor ama yıldızının parlamasını beklediğimiz bir gence biraz fazla ilgi gösterildiği bir gerçek... Aman Beşiktaşlı dostlar gençler bizim geleceğimiz, lütfen onları gerçek yıldız olmadan fazla şişirmeyelim!
Beşiktaş Teknik Direktörü Önder Karaveli 60. dakikada Güven ve Emirhan'ın yerlerine Oğuzhan ve Larin'i oyuna alarak maça damgasını vurdu. Oğuzhan hatlar arasında kopukluğa çare olurken Larin rakip savunmayı yıprattı. Bravo hocam... Batshuayi bu takımın golcüsü değil gibi ama çok çabalıyor. Dün attığı gol ona da büyük moral oldu.
Dünkü güzel mücadelede hakem Arda Kardeşler her zamanki gibi sırıttı. İlk yarının sonlarında Batshuayi'nin ceza sahası içinde kasti olarak ayağına basılması penaltı ve kırmızı kart olmalıydı. VAR bizi şaşırtmadı ve yine şovunu yaptı ve bu bariz pozisyonu görmemezlikten geldi.
Ahmet Çalık'ın ölüm haberini alınca çok üzüldüm. Futbol sahalarımızın efendi ve iyi savunmacısıydı. Onu ilk izlediğimde Beşiktaşlı yönetici arkadaşlara önermiştim. Ailesine sabırlar dilerim. Türk futbolunun başı sağ olsun.
REHA KAPSAL - DERSLER!
Son haftalarda iyi oynayan Beşiktaş, kendi evinde 9 oyuncusunu hasta olduğu için oynatamayan ve eksik kadroyla gelen Gaziantep karşısında maç önünde favoriydi. Yalnız bu kağıt üzerinde kaldı. Pratiğe çok iyi şekilde yansımadı.
Bunun nedeni ülkede çoğu takım top ayağındayken 3-5-2, top rakipteyken de 5-3-2 gibi formasyonlara karşı doğru hücum planını ortaya koyamıyor. Top ayağındayken hücum edemediği gibi top rakipteyken de bu 3'lü savunmaya doğru baskı yapamıyor. Bu da hücumdaki kaliteyi ve üretkenliği etkilediği gibi baskıyı da iyi yapamadıklarından topu kontrol etseler bile bunu oyun gücüne yansımıyor. Gol pozisyonuna girmekte de sıkıntı yaşıyorlar. Net bir şekilde bu ortaya da çıkıyor.
Böyle savunmalara karşı az oyuncuyla çok rakip oyuncusunu kilitlemek, iki kenar bekini orta sahaya sokmak, Emirhan ile Josef'in iki 8 numara olması, Batshuayi'nin savunma arkasına koşusu gibi birçok hücum parametresinin uygulanması gerekir. Top G.Antep'teyken de 3 stopere Ghezzal, Güven ve Batshuayi'yle doğru baskı getirilmeli. Orta sahanın merkezinde rakibe pres oluşturup kazanılan toplarla hücuma hızlı geçişler sağlaması gerekir.
Bunu da iyi yapamayan Beşiktaş, topa sahip olarak oynama yüzdesini ve pozisyon sayısını niceliksel üstünlüğe çeviremedi. Attığı golde bile Doğan'ın kaybettiği topta eksik kalan rakibine karşı doğru hücum geçişi sağladı. Bunun rakibin hatasından değil kendi presiyle hataya zorlamasından buldu. Rakip yarı alanda agresif şekilde bunun daha fazla yapması gerekir.
İyi oynanmasa da alınan 3 puan moral ve motivasyon açısından önemliydi. Yalnız takımda özellikle 60'tan sonra oyunun içinde fiziksel yetersizliği ortaya çıkan ciddi bir oyuncu topluluğu gözlemleniyor. Buna da Önder hoca dikkat etmeli. Geçen hafta Rizespor maçında alınan 1 puana rağmen oynanan güçlü oyun konuşulmuştu. Ben de düşüncemi şöyle dile getirmiştim: Rizespor mu çok kötü Beşiktaş mı çok iyi? Gelecek hafta göreceğiz. Sanırım Rizespor yetersizdi. Beşiktaş'ın oyunundan Önder hoca ve ekibinin bu maçı analiz ettikten sonra 'dersler' çıkaracağını umuyorum.
