Helal olsun | Sinan Vardar
Ve, Beşiktaş harika bir sezonu geride bırakıyor. Şampiyonluk bizim, kupa bizim...
Doğrusu İzmir Beşiktaş'a çok uğurlu geldi. Hele devletimizin Mehmet Sepil'le birlikte inşa ettiği harika eser Göztepe Gürsel Aksel Stadı; artık Beşiktaş'ın ikinci evi oldu.
Beşiktaş için dünkü kupa finalini oynamak zordu. Ama bu sezona damgasını vuran ve 3 gündür şampiyonluğu doya doya kutlayan Sergen Yalçın ve öğrencileri dün yine alınlarının akıyla sahadan ayrıldılar.
İşte profesyonellik.
Sergen Yalçın'ın kalede Utku'ya şans vermesi bu takımda herkesin değeri olduğunu gösterdi. Beşiktaşlılar seneye hiç korkmasın iki süper genç kaleci yine kaleye duvar örecek.
Necip rakibe nefes aldırmazken, Rosier, Atiba ve Josef'le yine insan üstü mücadele verdiler. Geçen sezon çok eleştirdiğimiz N'Koudou sen neymişsin; mübarek fırtına!
Beşiktaş dün 90 dakika boyunca oyunu kontrol ederken; Ghezzal yine takımı maestro şefi gibi yönetti.
Cezayirli yıldız; harika paslarla Antalyaspor savunmasını allak bullak etti. Ghezzal kalırsa en büyük transfer olur. Rosier de güzel futbolunu şık bir golle süslerken dün oynarken yine gözleri gülüyordu. Rosier Beşiktaş'ı, Beşiktaş da onu çok seviyor.
Antalyaspor 1 aydır bu finali bekliyordu. Ama bu işler beklemekle olmuyor. Bu kadar kötü oynamalarını kimse tahmin etmiyordu.
Beşiktaş hakkıyla sezonu iki kupalı şampiyon olarak tamamladı. Zor günler geride kaldı ve bundan sonra büyük hedeflere yelken açmak.
Bu müthiş sezona emek veren tüm Beşiktaşlılara helal olsun... Dün tribünlerde az sayıda taraftar coşkulu bir şekilde takımlarını destekledi. Ne kadar da özlemişiz.
Rüya gibi | Ali Baransel
Ziraat Türkiye Kupası Finali'nden tam 3 gün önce stres seviyesi çok yüksek bir maça çıkan ve yıpratıcı 90 dakikanın ardından şampiyonluğunu ilan eden Beşiktaş'ın, Antalyaspor karşısında yorgun olmasını bekliyordum. İki gün boyunca zaferini kutlayan siyah-beyazlılar, idman yapmaya bile neredeyse fırsat bulamadı. Ama Sergen Yalçın'ın öğrencileri kutlamaları final maçına taşıyarak müsabakaya oldukça hızlı girdi. Kupa maçlarında kalesinde gol görmeyen ve finale dinlenmiş, daha hazırlıklı çıkan Antalya'nın tüm oyun planını bozan siyah-beyazlılar, 30. dakikada Fransız yıldızı Rosier ile fişi erkenden çekti.
İkinci yarıda oyunu rölantiye alan Beşiktaş sahadan galip ayrılarak sezonu çifte kupayla kapattı.
40 maçlık sezonun ardından kazanılan şampiyonluk ve peşinden gelen Türkiye Kupası ile Beşiktaş'a rüya gibi bir sezon yaşatan Sergen Yalçın, artık kulübün gerçek bir efsanesi oldu. Ekonomik olarak zor günler geçiren Beşiktaş, Başkan Çebi önderliğinde finansal sıkıntılara rağmen bir kulübün nasıl idare edilmesi gerektiğini taraflı-tarafsız herkese gösterdi.
50'lı yıllarda Beşiktaş tribünlerinde bir deyiş vardı. "Remzin Kartallar Gibi Manileri Yen, Aş Layıktır Bu VasıfLar Sana Ey Şanlı Beşiktaş!" Beşiktaş, bu sezon tüm zorluklara rağmen hem bütün manileri yendi, aştı hem de en güzel vasıflara layık olduğunu bir kez daha haykırdı.
Herodot'a selam yola devam! | Turgay Demir
Futbolda kalite, teknik, taktik, fizik, kondisyon ve aklımıza gelen-gelmeyen tüm diğer faktörlerin yanında özgüven dediğimiz sihirli güç de çok önemli bir aktördür...
Bu öyle bir şey ki üzerinizde varsa kendinizi aşıyorsunuz, eksik olduğu zamanlarda ise en sıradan hareketleri yaparken bile zorlanıyorsunuz...
Ziraat Türkiye Kupası Finali'nde dün Beşiktaş'ın rakibinden en büyük farkı öz güveniydi. Son yılların en kıymetli şampiyonluğunu kazanmanın getirdiği o sihirli güçle maça başlayan Kartal golü de çok erken buldu... Bu gol, muhtemelen bekleyerek oynamayı hedefleyen Antalyaspor'un hesaplarını bozarken, adeta Beşiktaş'ın gücüne güç kattı. İkinci golle birlikte oyunu rölantiye alan Kartal bol pas yaparak topun kendisinde kalmasını sağladı ve ilk yarıda rakibine pozisyon vermedi. Oyunun ağır aksak oynandığı bölümlerde bile top Ghezzal'a geldiğinde ayrı bir değer kazandı... Yıldız oyuncu sınırlı buluşmalarına rağmen her defasında topu okşadı, sevdi ve yine krampon sanatından incelikler sundu... Keşke şartlar uygun olsa da birkaç yıl daha bizimle olsa...
İkinci yarıda ya risk alıp yüklenmeye çalışan Antalyaspor ise Gökdeniz ve Podolski'nin gayretleriyle heyecanlansa da, maçı çevirebilecek bir performans ortaya koyamadı... Böylece Kartal şanlı tarihine iki çok değerli şampiyonluk daha ekledi... Kimse size inanmaz ve güvenmezken siz kendinize inanıp, güvenmiş ve çok kötü başlayan bir sezonu çifte kupa ile taçlandırmışsanız, tarih sizi yazmaya başlamış demektir...
Tarihin Babası diye bilinen Herodot, Sergen ismini ezberleyecek galiba!
Doğru takviyelerle bu Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde de yüzümüzü güldürebilir. Yolları açık ola...
Maçın geneline baktığımızda da siyah-beyazlıların, geçtiğimiz maçlara göre çok pozisyon üretememesi hem sezonun yorgunluğundan hem de 3 gün önceki şampiyonluk maçından kaynaklandı. Daha dengeli bir oyunu tercih ettiler. Ama özellikle ikinci yarıda yine ligdeki son haftalardaki gibi gelgitler yaşadılar.
Fiziksel yorgunlukla da saha içinde iki parçalı oyuna döndü.
Savunma ve hücum... Orta saha boşaldığı gibi bu hatlar arasına daha rahat giren Antalyaspor 3 tane net pozisyon kaçırdı. Bunların biri bile gol olsa maçın gidişatı değişebilirdi. Antalyaspor'un ikinci yarı ne kadar ileri çıkıp pozisyon üretse de geriye düştüğünde bunu çevirme becerisine sahip olamadığını bu maç gibi ligde de çok şahit olduk.
Beşiktaş bu kadar yorgunluğa rağmen ligdeki gibi kupa şampiyonluğunu da hak etti.
Daha 3 gün önce eli sıcakken şampiyon olduğu İzmir'de bu sefer de Türkiye Kupası'nı kaldırmasını bildi.Bu sezonun yıldızı Beşiktaş adına çok oyuncu sayabiliriz ama yarıştığı iki kulvarı da başarıyla sonuçlandırmasının en güçlü mimarı tartışmasız Sergen Yalçın'dır.
Türk futbolu önemli bir teknik adam kazandığı gibi önümüzdeki yıllara da damga vuracak, oynattığı oyunla renkli kişiliğiyle Türk futbolunun gelişiminde daha büyük katkıları da olacaktır. Oyuna farklı bakan, doğru dokunuşlar yapan, hiç pes etmeyen tavrıyla, duruşuyla, en kriz anlarında bile camiasına rol model teşkil eden liderliğiyle Sergen hoca bu sezon övgüleri fazlasıyla hak etti.
