Bilic, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, gergin olan karşılaşmaya kendilerinin daha da gergin başladıklarını belirterek "Rakip ilk hücumda golü attı. Safça golü yedik" dedi.
Golün şokunu atlattıktan sonra oyunun kontrolünü ellerine aldıklarını vurgulayan Hırvat çalıştırıcı, şunları belirtti:
"Rakip üzerinde baskımızı artırmaya başladık, pozisyonlar bulduk. Bazılarında şanssızdık, bazılarında rakip kaleci başarılıydı. Gol atacağımıza inancım yüksekti. Hakem, verdiği bir kararla maçı öldürdü. Olcay'a gösterdiği ikinci sarı kart bana göre gereksizdi. İkinci yarı bir eksikle skoru çevirmek zordu. Bireysel hatadan ikinci golü yedik. Hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ama kafamızı kaldırmamız gerekiyor. Perşembe günü önemli bir maç oynayacağız."
Demba Ba'nın yerde kaldığı pozisyon
Slaven Bilic, oyuncusu Demba Ba'nın korner atışında yerde kaldığı pozisyonun penaltı olduğunu savundu.
Saha içinde yaşanan gerginlik ve Emre Belözoğlu'nun kendisine yönelik küfürlü sözler sarf ettiği yönündeki soruyu yanıtlayan siyah beyazlı takımın çalıştırıcısı, şöyle devam etti:
"İçine girmek istemediğim uygunsuz bir durum var. Ama bu soru beni içine itiyor. Kırmızı kart olmasa da maçı her şekilde kaybedebilirdik. Rakip oyuncu hakkında konuşmak istemiyorum. Başkanımızın görüşleriyle de ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Ama Olcay'ın pozisyonu kırmızı kart değildi. Tamamen dürüst olacağım. Sahada küfür olabilir. Ben de oyunculuk dönemimde yaşadım. Dert etmem. Tabii ki küfür edilmesini savunmuyorum. Erkeklerin yaptığı bir spor, doğaçlama tepkiler verebilirsiniz. Benim anlamadığım şu: Oyuncum atılırken, aynı kriter üzerinden rakip oyuncu niye atılmıyor. Geçen hafta hakem, duymadığı küfür yüzünden Gökhan Töre'yi attı. Olcay'ın orta sahada yaptığı hareket sarı kartsa kornerde Demba Ba'ya yapılan hareket hapis cezası gerektirir."
Kulüp Başkanı Fikret Orman'ın bundan sonra farklı davranacağı hatırlatılıp, "Siz de tarzınızı değiştirecek misiniz" sorusunu Bilic, "Beşiktaş beni teknik direktör olarak aldı. Halkla ilişkiler veya avukat olarak almadı. Davranışımı değiştirerek ne yapabilirim ki? Bir pankart hazırlayıp, Futbol Federasyonu'nun önüne gidip protesto yapacak durumda değilim. Geçen sezon üç maç ceza aldım. Bunu tekrarlayıp altı, yedi veya dokuz maç ceza mı alayım" diye yanıtladı.
Kadro seçimi konusundaki soru üzerine Slaven Bilic, "Yorumcuların konforu maçtan sonra her şeyi söyleyebilmeleri. Mantıklı bir 11'le başladık. Sağ bek tercihi tartışılacaksa Hutchinson'u kaybetmek istemedik. Kendisi orta sahada belirleyici bir oyuncu. 2-0'dan sonra farklı bir kadro çıkarabilir miydik diye düşünmek sizin hakkınız" değerlendirmesinde bulundu.
Basın toplantısında Bilic'in sinirli olduğu dikkati çekti. Hırvat çalıştırıcı, salonda bulunan bir kişiyi konsantrasyonunu bozduğu gerekçesiyle uyardı.
Emre Belözoğlu ile maç sonu konuşması
Slaven Bilic, karşılaşma sonu çıkış tünelinde Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu ile arasında geçen konuşmayla ilgili de açıklamada bulundu.
Yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada, oyuncu ismi vermekten kaçınan Bilic, şunları kaydetti:
"Bu bir tartışma değildi. Onların oyuncularından birine, 'Senden yaşça büyük olmama rağmen, 5 kez o kötü kelimeyi bana neden kullandın' diye sordum. Kullandığı kelimeyi burada söyleyemiyorum, Ondan aldığım karşılık ise 'Ben ne istersem yaparım, ne istersem söylerim, sen kimsin' şeklinde oldu. Demek ki bundan şunu anlıyoruz: Türkiye'de saha içinde ve dışında istediğini yapan, istediği gibi davranan, istediği şekilde hareket eden oyuncular var. Ama ne hikmetse, bizim oyuncularımız ağızlarını açamıyorlar. Ağızlarını açtıklarında kırmızı kartla cezalarla karşılaşıyorlar. Bu akşam, bunun pratiğini hep birlikte görmüş olduk."
