09 Mart 2011 | Çarşamba

El değmemiş bir şampiyonluk

İki kişinin ofsayt olduğu pozisyonlarda kalkmayan bayraklardan, verilmeyen net penaltılardan, ofsayt nedeniyle sayılmayan gollerden gına geldi. MHK işin tadını, tuzunu iyice kaçırdı.
Futbol zevki diye bir şey bırakmadılar. Lugano'nun attığı gole bir bakın, yahu bu kadar net ofsayt nasıl görülmez? Bir değil iki kişi, iki metre ofsayt. Böyle rezillik olur mu?
İşte takım kollamak budur. En zor deplasmanlardan birinde ilk golü attırıyorsun, ondan sonra bir de uydurma penaltı ver, oldu mu sana 2-0. Penaltıya "Uydurma" diyorum çünkü Niang daha kaleciyi gördüğü anda atıyor kendini. Diyeceksiniz ki "Kaleci Serdar'ın ne işi var orada, böyle bir pozisyonun içinde yer alıp hakemi yanıltmasına gerek var mıydı?" Bana değil Serdar'a sorun. F.Bahçe'nin eski kalecileri, F.Bahçe karşısında ilk kez hata yapmıyorlar ki?

Alın teriyle yürüyenler
Yani manzara yıllardır alışık olduğumuz üzere toz duman. İşte o nedenle benim gönlüm kollanmayan, hakemleri etkilemeye çalışmayan Trabzonspor'dan yana.
Ayrıca bana gore Şenol hocanın F.Bahçe'den ve özellikle Aykut Kocaman'dan (Antalya maçında elle attığı golden dolayı. F.Bahçe'yi 1996'da şampiyon yapan asıl o goldür) bir şampiyonluk alacağı var. Trabzon'un şampiyonluğunu istememin bir başka nedeni de budur.
Sakın kimse bana gazeteci tarafsızdır masalı da anlatmaya kalkmasın. Ben doğrudan, haktan, adaletten, temiz futboldan yana her zaman taraf oldum, bugün yine tarafım.
Ayrıca bu ülkede yılların gazetecileri "Ben Aykutla'yım ya siz!" derken taraf tutmuş olmuyorlar da ben Trabzon'un şanlı mücadelesini gönülden desteklerken mi taraf tutmuş olacağım!
Hadi ordan!? Tarafım arkadaş, var mı diyeceğiniz, alın teriyle şampiyonluğa yüreyenlerden yana tarafım var mı ötesi?

Schuster'den ricam var
Bay Schuster sezon sonunda gidiyorsun, bunu ikimiz de biliyoruz.
Gel, gider ayak Beşiktaş'a bir iyilik yap. Ligde artık bir hesabın, kitabın kalmadı. Hiç değilse şu gençleri kazan.
Kalan maçlarda Furkan, Atınç, Muhammet, Rıdvan gibi gençlere şans ver. Necip'i de aynı şekilde sezon sonuna kadar kullan.
Kupada yine bildiğini okuyabilirsin ama ligde şu çocuklara fırsat ver. Bunca zararından sonra Beşiktaş'a bir de faydan dokunsun.

Güneş'e ayıp oldu
Bu ülkenin en centilmen sporcularından biriydi, şimdi de teknik adam olarak aynı çizgiyi koruyor.
Beşiktaş maçında tribündeki sevinci yanlış anlamaları sebebiyet verince ortaya hoş olmayan görüntüler çıktı. Beşiktaş taraftarı iyi insanların kıymetini bilir, o nedenle Şenol hocaya karşı bir kasıt olduğunu sanmıyorum ama maçın heyecanı bazen böyle yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebiliyor. Şenol hocanın yaşadıklarına üzüldüm, o takdir edilmeyi hak ediyor, hakaret edilmeyi ya da kafasına ayakkabı atılmayı değil.

Ağır ceza!
Hakemlerin kendilerinden bin kat daha kariyerli insanları, yani teknik adamları ilk fırsatta tribüne göndererek güç gösterisi yapmaları, bana her zaman garip gelmiştir.
Kompleks dolu bir uygulama 'kokusu' vardır bu cezalarda.
Öte yandan ciddi bir tehlike söz konusudur: Rakip teknik adamı, rakip taraftarın içine gönderiyorsunuz.
Yarın bir tanesi, bir teknik adama ciddi bir zarar verirse, o zaman o hakemi kim kurtaracak ve federasyon bu işin altından nasıl kalkacak merak ediyorum!

Umut fazla
İskender Günen'le yan yana izledik derbiyi. Kadroları görünce, "Umut, Jaja ve Burak birlikte nasıl oynuyorlar şaşıyorum. Üçü de ayağına top bekliyor, pres yok, top yapma becerileri yok. Trabzon bu kadroyla kazanamaz" diyorum. O görüntüde Beşiktaş maçın hakimi oluyor, öne geçiyor vs..
Trabzon sonunda kazanıyor kazanmasına ama ben tezimde hâlâ ısrar ediyorum.
Tek Burak yeter, bilemedin bir de Jaja ama üçü birlikte asla olmaz. Şenol hoca bu yanlıştan vazgeçmeli. Bu konuda ısrar etmesinin anlamı yok, riski çok benden söylemesi.

Çok hakem satın aldım!
Birçok F.Bahçeli okur "Size göre F.Bahçe hep hakemleri satın alıyor değil mi?" şeklinde sitemkar mailer gönderiyorlar. Ben öyle bir şey demiyorum ama gazetecilik yaşamımın ilk röportajını hatırlatıyor bu sorular bana. Rahmetli Semih Bayülgen'le yapmıştım o söyleşiyi. Manşeti de şöyleydi: Çok hakem satın aldım!

Beşiktaşlı başkan
Habertürk'te Murat Bardakçı'nın konuğu olan TJK'nın yeni başkanı Ömer Faruk Girgin'in at sevgisini keyifle izledim. Yeniden eski makamına oturan başkanı şimdilik buradan kutluyorum. Üç vakte kalmaz bizim Ferdi Akıncı'yla birlikte kahvesini içmeye gideceğiz.

Beşiktaş gerçekleri burada
Kasım ayında Schuster'in 11 hatası başlıklı yazımda Alman hocanın Beşiktaş'ı nasıl uçurumun kenarına iteklediğini anlatmıştım.
Özetle, Alman hocanın kadro istikrarına önem vermeyip 30 değişik futbolcu oynattığını, Nihat, Hakan Arıkan, Holosko, Tabata gibi formsuz oyuncularda ısrar ettiğini, Erhan Güven'e hak ettiğinden fazla anlamlar yüklediğini, rakiplerine saygı duymadığını, gazetecilere orasını, burasını gösterdiğini, Fenerbahçe için yaralı hayvan benzetmesi yaparken Trabzonspor'un başarısını gölgelemek için de garip açıklamalar yaptığının altını çizmiştim...
Şimdi bakıyorum bütün medya dediğim noktaya gelmiş. Herkes bizim 11 maddenin birine sarılmış Schuster'i eleştiriyor. Günaydın arkadaşlar!!!

Kızıl ve Tosun
GAziantep Başkanı İbrahim Kızıl, iki yıl takip ettiği Cenk Tosun'u Frankfurt'tan Gaziantep'e gelmeye ikna etmiş. Helal olsun. Yolun sonu belli! Kızıl'ın üç kuruşa oynattığı Cenk Tosun'a Beşiktaş iki dakikada 10 milyon dolar verir, herkes erer muradına.

* * *
Günün sözü
Bir amaca ulaşmak için birçok arzudan vazgeçmelisin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor