Yeminli çevirmen

Yüksel AYTUĞ yuksel.aytug@sabah.com.tr
Fenerbahçe bu sezon tam 5 maçı geriden gelerek çevirdi.
Bu maçlarda "çevirmen"
Alex
'in büyük rolü vardı.
Ankaragücü maçının 25'inci dakikasında tabeladaki skor 0-0 olmasına rağmen, Fenerbahçe moral olarak geriye düşmüştü. Ve "yeminli çevirmen" Alex de işte o dakikada sahneye çıktı. Önce kendi çabasıyla kazandırdığı penaltıyı gole çevirip, maçın gidişatını değiştirdi. İki dakika sonra bu kez Niang'a öyle bir pas verdi ki, hem penaltı kazandırdı, hem kaleci Senecky ile beraber o dakikaya kadar Lugano'yu çok zorlayan Vittek'in oyun dışı kalmasını sağladı, hem Niang'ın giderek kaybolan güvenini yerine getirdi, hem de penaltıyı gole çevirip, maçı iki dakikada çözüverdi.
2. yarının başında Niang'ın kazandırdığı penaltıda topun başına bir kez daha Alex geçti ve üçüncü penaltıyı da aynı vuruş tekniği ile aynı köşeye gönderip, pen-triçk yaptı! Bekir'in golü ise Saracoğlu'ndaki erken şampiyonluk kutlamasının konfetisi oldu. Ama "Alex şov" bitecek gibi değildi. 4. kez ağları bulurken sanki frikik atmadı da, ince uçlu fırçayla muhteşem tablosunu imzaladı...
Beşinciyi kalecinin üzerinden ağlara bırakırken, tabelanın boynuna "beşibiryerde" asıyor gibiydi...

Haftanın penaltıcısı

Bu haftanın iki müthiş penaltıcısı vardı. Biri Alex, diğeri Survivor yarışmacısı Özge Ulusoy... Özge, 4 penaltı atışının tümünü gole çevirdi.
Çünkü üç gündür yemek yemiyordu, açtı... Mükellef sofra ödülünü kazanmak için toplara "iştahla" vurdu.
Tıpkı Alex gibi... O da son yıllarda kıl payı kaçan şampiyonluklara acıkmıştı...
Kadrolara baktığınızda manzara, eski bir tiyatro oyununun ismini çağrıştırıyordu: "Mesut Bakkal, Süpermarkete Karşı..." Ama maç Ankaragücü'nün onur savaşı şeklinde başladı. Mesut Bakkal ve öğrencileri hiç de kolay teslim olacakmış gibi görünmüyor, varlarını yoklarını sahaya yansıtıyorlardı. Herkes başkent ekibinin, Fenerbahçe'nin görece zayıf tarafı olan solundan geleceğini sanırken, Ankaragücü, Gökhan'ın tarafından bindirdikçe bindiriyordu. Bunun iki amacı vardı:
Birincisi; Mehmet Topuz'un top kayıplarından yararlanıp, bu kanattan ani ataklar geliştirmek, ikincisi; Gökhan'ın üzerinde baskı kurup, ileriye çıkmasını engellemekti.
Ama Gökhan bu, önlem tanır mı?
Alex'in kazandırdığı ilk penaltıda topu sağdan getirip, pozisyonu yaratan yine o oldu. Üsteik sakatlığı nedeniyle adeta tek bacağıyla oynamasına rağmen... Eğer bu yılki şampiyonluk yarışının ismi Survivor ise Fener'in Gönül'lüsü Gökhan'dır...

Sütten ağzı yanan

Peki bu saatten sonra Fenerbahçe, şampiyonluğu Trabzon'a kaptırır mı? Sarı-lacivertliler "Şampi..." lafından hoşlanmıyor. Zira son yıllarda iki kez dillerinin ucuna kadar gelen o son heceyi bir türlü söyleyemediler.
Ama bu kez yoğurdu üfleyerek değil, adeta "buzdolabının içinde" yiyorlar. Hele bir de Alex gibi bir "yeminli çevirmen" varsa, işleri iyice kolaylaşıyor.
Bu hafta Fenerliler'in derdi, Sivas'ı yenmekten ziyade, Alex'in heykelini nereye dikeceklerine karar vermek olacak...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.