Metal yorgunluğu

Yüksel AYTUĞ yuksel.aytug@sabah.com.tr
Demir, tavında dövülür" derler ya, Fenerbahçe Demir-Çelik Karabükspor'u tava getirmek için çok oyalandı. Hatta işin öyle suyunu çıkardı ki, Çelik'e çifte su verip, iyice sağlamlaştırdı. Fenerbahçe'nin ağırdan aldığı ilk dakikalarda ev sahibi ekip; İlhan, Angelov ve Seriç ile çok önemli pozisyonlar buldu. İlhan her atağın içinde vardı. İlk 45 dakikada İlhan Parlak, Fener sönüktü...
İki haftadır Yobo'nun formsuzluğuna dikkat çekiyorum. Yine kritik anlarda çok önemli hatalar yaptı, adamını kaçırdı, topu oyuna doğru yerden sokamadı.
Önündeki Selçuk da maç eksiği olduğunu açıkça hissettirince, Fenerbahçe hem göbekten, hem sol kanadından delindi. Geçen hafta söyledim, söylemeye devam ediyorum. Fenerbahçe'nin solu sadece hücumda var.
Savunmada ise rüzgar tüneli gibi... Andre Santos-Stoch ikilisi tüm enerjilerini hücum ederken tüketiyorlar. Topu kaptırdıklarında ise geriye dönmek için taksi bekliyorlar.

Emenike zorlayabilirdi

Bu arada hakem Bülent Yıldırım, 16'ncı dakikada ceza yayı içinde Selçuk'un Angelov'u yaka paça indirdiği pozisyonu "omuz omuza mücadele" olarak değerlendirmekle, hem tehlikeli bir frikik atışına hem de bir kırmızı karta engel oldu.
Pozisyon, Karabük'teki hava kirliliğini arttıracak kadar puslu yorumlara yol açtı...
Eğer ligimizi tanımayan bir yabancıya ilk yarıyı seyrettirip, "Hangi takım şampiyonluk için oynuyor?" diye sorsanız, "Kesinlikle Karabükspor.
Diğeri ligi çoktan bitirmiş"
derdi.
İlk yarı boyunca disiplinli defans yapan, daha çok koşan, her fırsatta hızlı hücum geliştiren, futbol adına her şeyini ortaya koyan taraf ev sahibiydi.
Eğer her kontratakta tel tel dökülen sarı-lacivertli defansın karşısında bir de Emenike oynamış olsaydı, daha ilk 45 dakika dolmadan Fenerbahçe altından zor kalkacağı bir skorla geriye düşebilirdi.
Emre ilk yarı boyunca enerji üretmeden çalışan ve sadece kendi hararetini yükselten türbin gibiydi. Mehmet Topuz da çizgiyi kullanacağına içeriye kat edip, göbeği sıkıştırınca, Alex'in alanını daraltmaktan başka bir işe yaramadı. Semih gibi sırtı kaleye dönük, pas alışverişini iyi yaparak kapanan takımları açacak bir maymuncuk da olmayınca, Fenerbahçe çilingiri çağırmak yerine kapıyı omuzlayıp, durdu.

Gökhan'dan kritik hamle
İkinci yarıda da farklı bir manzara yoktu. Baskılı oynar gibi görünen taraf Fenerbahçe ama gollük pozisyonları bulan Karabükspor'du.
Hele 64'üncü dakikada ev sahibi ekibin, rakibini 4'e 2 pozisyonda yakaladığı atakta Gökhan o hayati müdahaleyi yapmasa, şampiyonluk hayalleri oracıkta suya düşebilirdi.
Ama Fenerbahçe'de öyle bir eküri var ki, 118 Hızır Acil onların yanında bilinmeyen numaralar servisi gibi kalır.
Yine adeta telepati ile anlaştılar, yine Alex pası vereceği yeri, Lugano da uzanacağı zamanı çok iyi kestirip, ellerinden kaçırmak üzere oldukları şampiyonluk uçurtmasının ipini bir kez daha Aykut Kocaman'ın eline tutuşturdular.
Bu arada pozisyonda topu ayağının altından kaçıran Muhammet'in en az Alex kadar değerli bir asist yaptığını da gözardı etmemek lazım.
Ligin boyu, iyi futbolu ikinci planda bıraktıracak kadar kısaldı.
Uzun uzun analiz yapmaya gerek yok. Bu saatten sonra kazanan her zaman haklıdır!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.