Sidnei Hava Yolları!

A.Gücü'nde futbolcuların aylardır ceplerine kuruş girmemiş. Protesto etmişler, idman yapmamışlar. Takımın yarıdan fazlası gitmiş. Ziya hoca gelmiş ama çaresiz. Bu şartlarda Beşiktaş'ın karşısına çıkıyor. İlk 45'te maçı tutmak için oynuyorlar. Yaslanıyorlar ve Beşiktaş bol pozisyon buluyor ama tek gol var.
Doğan ikinci yarıda iki değişiklik bir de pozisyon kaydırmayla maçın şeklini, şemalini değiştiriyor. Son derce çabuk bir oyuncu olan Tisdell'i önde bırakan hoca başlıyor Beşiktaş'ı zorlamaya. Beşiktaş ikinci golü arıyor bir yandan.
Tam o anda Cenk Runje'leşiyor. İki arkadaşı topu ve rakibi kontrol etmeye çalışırken, kaleyi boşaltıyor. "Gol nasıl yenir" onun resitalini yapıyor vesselam.
Beşiktaş ummadığı bu golle geriliyor, tribünlerde endişe, sahada panik başlıyor. Sidnei ikinci kez sahne alana kadar sürüyor panik.
Birçok kişi neden alındığını sorgularken bizim "Geç form tutar ama uzun süreli olur, sabır gerek" dediğimiz Sidnei gecenin yıldızı olarak parlıyor. Hem savunmada hem hücumda kafasını (!) kullanıyor. Hem de ne kullanmak. Sidnei Hava Yolları desek yeri var hani.

Q7 DAHA BİR İŞTAHLI
Q7 kaptan oldu olalı daha bir iştahla oynuyor.
Öyle ortalar yapıyor ki, golü atmamak ayıp olur. Maccabi maçında Egemen'i uçurmuştu, dün gece de Pektemek'i. Gecenin iyilerinden biri de Fernandes'di. Tolga Özkalfa'nın kötü yönetimine kafayı takıp gereksiz yere sinirlenmediği anlarda çok etkiliydi.
Ayağından top almak mümkün değil. Edu çok çalışıyor, iyi top saklıyor ama sakladığı topu genellikle kendisi de bulamıyor sorunu bu. Yine de çok olumsuz bir görüntü çizmedi. DİKKAT: Beşiktaş bu sezon iki farkı bulamadığı müddetçe taraftar rahat maç izleyemez. ÖNEMLİ: Cenk kardeşim sen libero değil kalecisin.
Unutmaman gereken ilk şey bu olmalı. FİNAL: Artık her gün maç var. 7 günde 9 puan almak da mümkün, kaybetmek de. Böyle hızlandırılmış ligler iyi gideni iyi, kötü gideni
kötü yapar. Benden söylemesi.