Kırgın Arda
- 18 Nisan 2010 | Pazar
Milan Baros ruh kattı
Dönelim maça. Şurası muhakkak ki Milan Baros takıma yeniden 'ruh ve aşk' kattı. Çek oyuncu, sakatlanmasa ve uzun zaman takımını yalnız bırakmasaydı şu an 'ligin seyri çok farklı' olacaktı. Ama, futbol bu, sakatlık 'doğasında var.' Baros topu tutuşu, saklaması, rakibe baskı yapması ve pozisyona girmesiyle arkadaşlarının 'yeniden futbol oynamayı hatırlamalarını' sağladı. Neill için de 'özel bir paragraf' açmak gerekli. Avusturalyalı'nın top kesişi, mücadelesi ve en önemlisi topu oyuna sokuşu tam da 'Rijkaard isteğine' uygun. Mehmet Topalda mücadelesi ile Keita 'zekası ve öz güven dolu' katkısıyla 'övgüyü hak edenler' arasındaydı. Galatasaray için en büyük sıkıntı, rakibine üstünlük kurduğunda hızının kesilmesi. Manisa zaten 'can derdinde', bir puan için bile her tür riski almaya hazır. 'Dahasını aramak' varken kalende gol yersen, yine sıkıntıdan dudağın uçuklar. Galatasaray altın değerinde üç puanla evine dönüp derbi sonucunu bekliyor. "Umut bu belli mi olur"?