Uyardık ama!

Aşağıdaki yazıyı 14 Ekim tarihinde yazmış, Galatasaray yönetimini ciddi şekilde uyarmıştım. Görünen köy kılavuz istemiyordu.
Galatasaray gibi "Avrupalı" bir takımı nasıl idare edileceğini bilemeyenlerin başarısı "Elbette buraya kadar" olacaktı.
Önce 14 Ekim tarihinde yazdığım yazıdan önemli bölümleri hatırlama kabilinden okuyalım.

* * *
Küme düşme hattı!
Daha evvelce, daha doğrusu lig başlarken bir yazıda Galatasaray'ı ciddi şekilde uyarmıştım.
Demiştim ki: Bir santrfor, bir orta saha, bir de gerçek bir kaleci almazsanız, Avrupa Ligi'nden elenir Süper Lig'de de 6. haftaya varmadan yok olursunuz.
Söylediklerim aynen çıktı.Galatasaray, Avrupa Ligi'nden utanacağı bir takıma yenilip elendi. Süper Lig'de ise 7 haftada, 7 puan eksikle, 7. sıraya yerleşip adına yakışmayacak bir iş becerdi.
Şimdi Cimbom'un önümüzdeki yedi haftasına bakalım.
Ankaragücü, Fenerbahçe (D), Trabzonspor (D), Manisa, Kayseri (D), Beşiktaş... Galatasaray'ı gerçekten hem zor, hem de tehlikeli günler bekliyor.
G.Saray'ın yedi maçının dördü, 'Dört Büyükler'le olacak. Diğer üç maç ise ligin 'Kabadayı' takımları ile yapılacak.
Kimse alınıp, darılıp, kırılmasın. G.Saray'ın önündeki yedi maça baktığınızda 'endişe' demir perde gibi karşımızda duruyor.
Eğer Cimbom ilk altı maçtaki gibi dokuz-on puan kaybederse 'düşme' hattına en yakın adaylardan biri durumuna gelir.
Hiç kimse "Olmaz böyle şey demesin".

* * *
Yukarıda yazdığın yazının neredeyse her satırı aynen çıktı. Ben teknik adam değilim. Gördüklerini yazan biriyim. Ama benim gibi olayı görmek istemeyenleri uyarmak, işimiz olduğu için ciddi, ciddi uyardık.
Hiç kimse oralı olmadı. Yazık ettiler.