Sırada Hagi mi var?

Şimdi Rijkaard'ın gidişini hazırlayan 'Spor basınına' ve 'Galatasaraylı yöneticilere' sormak istiyorum Hollandalı hocanın gitmesi için kötü oynadığı söylenen futbolcular, acaba şimdi de Hagi'nin gitmesi için mi kötü oynuyorlar?
Beyler!.. Bir şeyin farkında değilsiniz. Bu takım bitmiş. Top oynamasını unutmuş. Hiç bir şey umurların da bile değil. Ha yenmişin, ha yenilmişin. Onlara fark etmiyor. Kewell, Misimovic ve Elano'nun hali nedir öyle? Gönderin gitsinler. Onların yüzünden takım dokuz kişiyle oynuyor.
Öbürleri çok mu iyi? Olsa ne yazar. Al birini, vur öbürüne. Sabri'ye, Ali Turan'a sormak isterim.
Sizin yaptığınız spora benzer şeyin adı nedir?
Elli yılı geçen meslek hayatım da, tribünlerin delice sevdiği üç isim tanıyorum. Metin Oktay, Hakan Şükür ve Gheorge Hagi.

Kuşları vuracaklardı
Süper lig de şampiyonluk iddiası kalmayan, üstelik liderden kilometrelerce uzakta olan Galatasaray için bu maç, 'prestijden öte' değildi.
Manisaspor önünde hedef üç puandı. O üç puanı almak için iyi oyun ve mücadele şarttı.
İlk yarım saate böyle bir takım ortada yoktu.
Pas hatası vardı. Şutlar, havada uçuşan kuşları vuracak kadar yavaş ve isabetsizdi. Kanat akınları ise insanın şaşırtacak kadar 'komik' görünümde idi.
Kısacası oyun Galatasaray'ın bu hali ile sürerken, Makakula durumu 1-0 yaptı.
Devre bu skorla kapandı. İkinci yarı başladığında herkesin umudu, atılacak gollerde idi.
Ama beklenen gol geldi, ama, Galatasaray'a değil, penaltıdan Manisaspor'un lehine: 0-2 Umutla seyredilen Galatasaray'da, o golleri atacak ne kuvvetli bir 'ayak' ne de bir 'kafa' vardı.
Sonuçta maç protestolar ile tarih yazarı tarafından tarihe yazıldı.