Uyku tulumu

Terim'i anlamak nelerin dönüp durduğuna ilişkin kafa yormayı gerektiriyor biraz da.
Geçen akşama dönelim ve Kasımpaşa maçı sonrası söylediklerini yeniden anımsayalım; "Yazıklar olsun. Bu ülkeye ne oluyor? Şimdi 3 puan aldık diye göbek mi atayım? Milletin evine ateş düşmüş. Beyler nereye gidiyoruz? Böyle bir gecede, 'Kazandığımız için, 3 puan aldığımız için mutluyum, sevinçliyim' demeye utanıyorum.
Böyle olacaksa spor yapmayalım, futbol oynamayalım."
Fatih Terim'in söylediklerini tedhişin kol gezdiği başka bir ülkede bir spor adamı söylemiş olsaydı manşetlerdeydi söyledikleri...
Terim spor yapmanın barışa ait bir şey olduğunu ve terörün duyarlılıklarımızın üzerini nasıl ezip geçtiğini vurguluyordu söylediklerinde. Altını defalarca çizeceğimiz vurgularla konuşuyordu Galatasaray'ın Teknik Direktörü... Mimikleri ve jestleriyle kendince çizdiği gerilim tablosunu bir kenara bırakmış, figürünü asılı durduğu yerden barışa vurgu yapan bir önder gibi konuşuyordu deneyimli teknik adam.

İddialı söylem
Tamam abartmayalım; tabii ki bir siyasi kimlik tarafından söylenmiyor ya da dile getirilmiyor.
Terim hissiyatımıza vurgu yapıyor; ülkenin bir yanı yangın yerine çevrilmişken bayramdan sevinçten söz edilemeyeceğini anlatmaya çalışıyor; "…Bu ülkenin ananelerine, örflerine, kardeşliğine ne oldu? Belki sesimizi çıkarmıyoruz ama takip ediyoruz. Ülkemizde neler olduğuna biz de bakıyoruz. Şimdi gelip ben nasıl maç analizi yapayım?
Maç sonu kaynar sular dökülmüş gibi olduk." iddialı söylemine katılmamak elde değil; "Böyle olacaksa spor yapmayalım, futbol oynamayalım…"
Ligi tatil etmek! Düşünülebilir ama herkes sizin gösterdiğiniz duyarlılığı gösterse ve mesela futbol takımlarımız tribünlerin uyku tulumu olmadığını cümle aleme göstermek adına her maça ellerinde pankartla çıksalar;"Barış!
Hemen şimdi!"
Fatih Terim de biliyor ki futbol hayata benzer… Hem de fena halde…