Gündemin içinden: Eksik çok para yok!

Zeki Uzundurukan: Daha ligin başı, sakatların iyileşmesi, transferlerin tamamlanması ve oyun sistemlerinin oturmasıyla zirve yarışı çok daha renkli geçecek... Ama hakemlerin sahada adalet dağıtması şart! Reha Kapsal: Seyirci olmayabilir ama bir kere oynanan futbolun hızı yok, yavaş… Galatasaray’ın da F.Bahçe’nin de çok daha iyi olması gerekir.

Dünya derbisi diye nitelenen G.Saray- F.Bahçe maçı golsüz bitti. Hafta boyunca favori gösterilen Cimbom neden galip gelemedi? Futbol kalitesi de
tatmin etmedi...

ZEKİ UZUNDURUKAN: Evet bu iki takım arasında oynanan derbi, dünyanın sayılı derbilerinden biridir. Hatta dünyanın en çekişmeli 25 derbi sıralamasında 4. sıraya bile koyanlar var Galatasaray- Fenerbahçe derbisini... En büyük özelliği ise kıtalar arası bir derbi. Yani Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan İstanbul'un iki devini karşı karşıya getiren bir maç oluşu ayrı bir anlam kazandırıyor bu 90 dakikaya... Ama futbol kalitesi olarak derbi sıralaması tartışılır... Ezeli rekabet, iki takımın kazandığı şampiyonluklar ve şanlı tarihleri nedeniyle de dünyanın önemli derbileri arasına giriyor iki takım arasındaki mücadele... Ayrıca iki kulübün, dünya üzerinde yaklaşık 30'ar milyon taraftarı da vardır diye düşünüyorum. Öyle ya Türkiye'de
25'er milyon taraftara sahip olduklarını söylüyor iki kulübün yöneticileri. Bir de bu işin gurbetçi kısmı var tabii ki... Galatasaray 2 lig, 2 de Avrupa maçını iyi futbolla kazanarak Fenerbahçe karşısına çıktığı için favori gösterildi. Bir de başlarında Türkiye'nin en büyük teknik direktörü var. Ayrıca oturmuş bir kadrosu ve ilk 11'e yaptığı kaliteli transferlerle de bir adım önde gösterildi. Benim de derbide favorim Galatasaray'dı. Maç öncesi yorumlarımda neden favori olduğunu dile getirmiştim. Ama Teknik Direktör Erol Bulut, dersine çok iyi çalışmış. Geride kalan 4 maçta Galatasaray'ı sırtlayan isimlerin başında gelen Taylan, Emre Kılınç ve Belhanda'yı tek başına kilitledi adeta. Bu üç oyuncunun pas bağlantılarını kesti. Kendisinin yetişemediği anlarda bu oyuncuların başına diğer takım arkadaşlarını yönlendirdi. Aslında derbinin gizli kahramanı Ozan Tufan oldu. Arda Turan da 60. dakikadan sonra adeta nefes nefese kalınca, sarı-kırmızılıların gol bulması, tamamen tesadüflere kaldı. Falcao da sonradan giren Diagne de vasatı aşamadı. Çünkü Fenerbahçe'nin tandemindeki (stoperleri) Tisserand ve Lemos, harika savaştı. Özellikle Lemos'un etkili kademeleri, topun nereye geleceği konusundaki öngörüsüne hayran kaldım. Fenerbahçe, eğer Vedat Muriç'i satmamış olsaydı bu derbiyi kazanabilirdi bile... Çünkü Thiam da Valencia da kanat forvetleri. Valencia, Galatasaray ceza sahasında çok topla buluştu ama etkili vuruşlar yapamadı. Fenerbahçe'nin bitirici bir forvete ihtiyacı var. Samatta ayağının tozu ile maça çıktı adeta. Şu an için Samatta'yı eleştirmek insafsızlık olur. İlerleyen haftalarda Samatta, Fenerbahçe hücumuna zenginlik katıp, çok gol atacaktır. Ama yine de bir Vedat Muriç kalitesinde olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin Edinson Cavani tarzı bir forvete ihtiyacı var. Ama 5 Ekim son gün. Böyle büyük transferler için hem geç kalındı hem de bu iş bütçe meselesi...

REHA KAPSAL: G.Saray derbinin ilk yarısında pozisyonlar üretti. Maçın ilk devresinde hem topu hem oyunu kontrol etti. Ama golü bulamadı. Daha önce oynadığı 4 resmi maçındaki performansından uzak kaldı. İkinci yarıda Fenerbahçe öne çıktı. Ama hücum oyuncuları kalite eksikliği vardı. İkinci yarıda G.Saray topu kontrol edemedi. Özellikle skor yapacak başta Belhanda, Feghouli, Emre Kılınç, Falcao gibi rakip yarı alanında problemi çözmesi beklenen isimler istenen seviyenin çok altında kaldılar. Derbiler son yıllarda hep aynı şekilde oynanmaya başladı. Oyun kalitesi, sergilenen futbolun bir önemi yok gibi. 'Kötü oyun olsun da kaybetmeyelim' mantığı devreye giriyor. İki büyük kulübün referans alacağımız futbolu kesinlikle bu olmamalı. Seyirci olmayabilir ama bir kere oynanan futbolun hızı yok, yavaş… Fazla akıl konulmayan oyunlar ortaya çıktı. Bu da özellikle oyun değil sonuç odaklı maçlar oynanmasına neden oluyor. İki takımda da çok kaliteli futbolcular var. Daha farklı, kaliteli, seyredenlerin keyif alacağı maçlar olmalı derbiler.

Derbi profesörü Fatih Terim ile genç meslektaşı Erol Bulut'un oyun sistemini nasıl değerlendirirsiniz? Aslında kim ne yapmaya çalıştı?

ZEKİ UZUNDURUKAN: Fatih Terim, ezeli rakibine önce yenilmemek üzerine bir plan kurmuş. Çünkü kendisine biliyor ki, (her ne kadar Avrupa maçlarında rotasyon yapsa bile) takımı zihinsel ve fiziksel olarak yorgun. Ayrıca daha ligin başı olduğu için oyuncuları form olarak istediği seviyede değil. Bütün bunları düşünerek derbiye çıktı Fatih hoca. Ayrıca 2'de 2 yapmış bir takım için 3. maçında alınan bir beraberlik, lig için kötü bir başlangıç değil. Galatasaray, derbiyi kazanacak pozisyonlar da buldu. Ama karşısında yanardağ ordusu gibi bir Fenerbahçe savunması ve adeta panter kesilen bir kaleci vardı. Böylesine 6 puanlık maçları kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin. Fatih Terim de Erol Bulut da bunu yaptı. İki hocayı da eleştirmek yerine alkışlamak daha doğru diye düşünüyorum. Çünkü bu takımlar için net görüşlerde ve tahminlerde bulunabilmek için ligin 7. veya 8. haftalarını beklemek daha doğru olur. Transferler bitsin, ideal kadrolar oluşturulsun, sakatlık yaşayan oyuncular takıma katılsın, hocaların taktikleri, oyuncuların kafasında yer etsin... Sonrası zaten çorap söküğü gibi gelir. İki takımın da mazereti vardı. Çünkü Galatasaray yorgun bir takımdı, Fenerbahçe de yeni oyunculardan kurulu bir ekipti ve hocası da yeniydi. Derbiden gol sesi çıkmadı ama kıran kırana bir maç izledik. Hakem Ali Palabıyık'ın 12 sarı kart çıkarmasından da zaten belli değil mi?

REHA KAPSAL: Galatasaray özellikle son 15 günde 5 resmi maç oynadı. Rotasyon yapılsa da futbolcular zihinsel ve fiziksel olarak yorgundular. Bu maçın ikinci devresinde ortaya çıktı. Esas Galatasaray'ın sezon başındaki en önemli performansının nedeni Emre Kılınç'ın 8 numara gibi içte oynaması. Belhanda da aynı. Bu iki ismin performansı düşük kalınca Fenerbahçe ceza alanında etkili olamadılar. Daha çok bireysel futbolcuların anlık katkısını ile sonuca gitmeye çalıştı sarıkırmızılar. Erol Bulut, hücumda hep değişik isimlerle 3 haftadır oynuyor. Bunun nedeni rotasyon değil arayış izinde olması. Çünkü hücum hattı istenen performanstan uzak bir görüntüde. Sarı-lavicertlilerin bu sezon attığı 2 gol de duran toptan geldi. Kornerden Gökhan, penaltıdan Sosa. Bu zaten başlı başına çok şey anlatıyor. Hücumda çizgilerde Ferdi, Thiam ve Sinan Gümüş ile bu sorunun çözüleceğini pek düşünmüyorum. Bu futbolcuların yeterlilik seviyeleri ve performans kaliteleri tartışılır. Samatta iyi bir santrfor. Valencia ile birlikte iyi işler yapacaktır. Rodrigues gibi açık alanda hücum edebilecek hızlı bir oyuncu gönderilecekse yerine aynı özellikle ve skor yapacak bir ismi alması gerekir sarı-lacivertlilerin. Yoksa eldeki Rodrigues'den yararlanmanın yollarını bulmalılar. Fenerbahçe'de geçen yıl sorun stoper ve sol bekti. Bu sezon o bölgeleri doğru transferlerle güçlendirdiler. Şu andaki görülen hücum oyuncularının hem kalite eksikliği var hem de birbirlerini tamamlayıcı özellikle değiller. Bu sezon yoğun maç trafiğinde şampiyon olacak takımın 70-80 arasında gol atması gerekir. Bu gol aralığını bu futbolcular doldurabilir mi? Esas sorulması gereken en önemli soru bu bence. Çünkü orta sahada şu an için çok ekstra skora katkı sağlayacak oyuncu profili görülmüyor. Sadece Mert Hakan Yandaş o özellikte. Ama onun da atacağı gol sayısının sınırlı olduğunu düşünüyorum. Onun için de mutlaka hücumda çizgilere hem gol atabilecek hem de asist yapabilecek isimlere ihtiyaç var.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.