Beşiktaş'ı kimse tutamaz

Şu anki kadro yapılarıyla Beşiktaş, F.Bahçe'den daha avantajlı. Quaresma ve Gökhan Töre gibi iki kanat oyuncusunu verimli kullandığın zaman Beşiktaş'ı hücumda kimse tutamaz. Çünkü ortada gerçekten iyi golcü Gomez ve harika yedeği Cenk Tosun var

Fenerbahçe'nin en zayıf yeri savunması. Fenerbahçe'nin nasıl mağlup edilebileceğini dünyada adı sanı duyulmamış Molde diye bir takım gösterdi. Üstüne gidersen Fenebahçe'ye gol atarsın arkadaş. Hala üstlerine gitmeye korkuyorlar. Ne kadar korkarsan kork, duran topları da kendi kalelerine atacak halleri yok! Mecburen Fener kalesine doğru atıyorlar. O zaman da Fener savunmasının ne kadar laçka olduğu ortaya çıkıyor. Ve gol de atıyorlar. Duran topla olmasının nedeni bu! F.Bahçe ile oynayanlar hareketli topla F.Bahçe kalesine gitmeyi düşünmüyorlar bile. İlk defa Akhisar'ın hocasını gördüm. F.Bahçe takımında bütün yok! Futbolcular kendini bütün hissetmiyorlar. Kolumdaki şu saati açıp parçalasan, parçalardan biri kendini bütün hisseder mi? Etmesi için birlikte olmaları lazım. Her zaman aynı örneği veriyorum. G.Saray'ın UEFA'yı kazanması arkadan Süper Kupa'yı kazanmasının sebebi o yabancılar kadar o yabancıların adapte olduğu bir takım vardı. Baştan geldiler Popescu'lar Taffarel'ler ama geldiklerinde bir takım buldular. O takımın parçası olmak kolay.

Pereira takım kurmakla meşgul

F.Bahçe'nin takımını bana bir saysanıza! (Bir arka dörtlü pardon üçlü belli!; Şener, Alves, Kjaer) Nerede belli? Kıyamet kopuyor, Gökhan hasta da ondan! Gökhan şimdi iyileşti ne olacak Şener? Ortada Fener diye bir takım yok ki. Adam takım aramakla meşgul. Sıfır olan bir takımı kurmakla meşgul. Vitor Pereira'ya o yüzden ben sabır gösteriyorum. Hamza hoca bu seneye geçen senenin şampiyon olan takımına ek yaparak başladı. Podolski ve Denayer.. Jose Rodriguez de var ama oynamıyor. 22 tane birinci sınıf adam! 22 tane ilk 11 oyuncusu ile takım yapmak kolay değil? Van Persie'yi yedek kulübesinde otururken Fernandao gol attığında yüzünün halini gördünüz mü? Fenerbahçe, Robin Van Persie'yi yollarsa çok zarar görür!

Van Persie kurallardan büyük mü!

Bakın Akhisar maçından bir resim var. Van Persie yine yan hakemin alanında ısınıyor. Seni kolundan tutan adam 45 gün ceza alırsa sen yine nerede ısınırsın? Bu resmi Yıldırım Demirören'e ithaf ediyorum... "Ben Türkiye'den ve kurallarından büyüğüm" diyor Van Persie, Yıldırım Demirören anlıyor musun bu resmi? Çözebiliyor musun bu resmin manasını? Adam seni hiçe saydığını böyle ilan ediyor dünyaya. Hadi cevap ver bakayım! Bu resim adamı istifa ettirir. Türkiye Futbol Federasyonu ve Beşiktaş maçının saha komiserine 45 gün ceza veren PFDK iftihar edin, Türkiye'den büyük bir adam yarattınız! Türkiye'den büyük! Bu resim benim gururuma dokunuyor. Van Persie, "Burası Patagonya!" diyor. Ben bu ülkede lütfen oynuyorum diyor. Herkes haddini bilsin diyor! Bu Fenerbahçe'nin "Stat yaptım, stat yaptım" diye kıyametleri koparan başkanı Aziz Yıldırım... O meşhur başkanımız yani futbolcuların adalesini sertleştirecek bir çim yaptıramamış mı ki zavallı futbolcu yasak olan yerde ısınıyor! Resimde bakın Van Persie'nin koşusunu izleyen 4. hakem kimse (ona da saygılarımı sunuyorum!) Deniz Çoban'ın yaptığını yapması lazım. Geçen hafta hakemler dediler ki her maç öncesi sabah gelir hakemler futbolcuların ısınacağı yeri belirlerler. Yani bu muhterem zat burada ısınılmayacağını bildiği gibi nerede ısınacağını da biliyor. Ama bile bile Van Persie'ye müdahale etmiyor. Fenerbahçe seyircisi önünde Van Persie'ye yüreği yetmiyor! İstifa etsene Deniz Çoban'ın yaptığı gibi. Hadi bakayım!

45 gün vermek yüz karasıdır
Van Persie'nin kolundan tutarak koşu yerinden çıkarmaya çalışan saha komiserine benim çok onurlu Futbol Federasyonu Kurulları 45 gün ceza verdiler! Şimdi adamın orada koşması yasak. Çünkü yan hakemin koşu yolu orası ve dar orası. Saha komiseri Flemenkçe, İngilizce ne konuşuyorsa bilmiyor. Saha komiseri anlatmak için ne yapacak? Van Persie bakmıyor bile adama. Saha komiseri diyor ki anlamıyor dediğimi. Ne yapacak adam kolundan tutarak anlatmaya çalışacak. Kolundan tutup kendisine baktırıyor! Van Persie, Aziz Yıldırım dedi ki, hani "Ben kulağından tutar atarım" diyen Aziz Yıldırım, ya da "Şeytan diyor ki hakemin birine iki tane tokat çak, in sahaya!" diyen Aziz Yıldırım, "Saha komiseri benim futbolcuma nasıl dokunur?" diyor. İşte bu laftan dolayı da Aziz Yıldırım'a medyun-ı şükran Futbol Federasyonu saha komiserine 45 gün ceza verdi. Uyarı bile değil. Fenerbahçe'nin şu son maçta hakeme dokunmayan futbolcusu kaldı mı? Hangisi kart gördü? 45 gün ceza yüz karasıdır. Şimdi yayın sırasında kapı açılıp içeri Kenyalı biri girmeye kalksa ordaki arkadaş onu nasıl dışarı çıkartacak. Kolundan tutarak anlatacak. Mecburen dokunursun. Bunun adı işaret dilidir! 45 gün ya! Aziz Yıldırım'a kaç gün ceza verdiler? O ağır "Kaşarlanmış hakemler" diye başlayan basın toplantısı yaptı. Disiplin Kurulu'na sevkettiler. Saldıran Mahmut Uslu'ya 45 gün! "Yaa hemşerim şurada koş" demek için dokunan vazifesi o olan görevliye 45 gün veriyorlar! Balık baştan korkuyor. Yıldırım Demirören Türkiye'de Futbol Federasyonu Başkanı olduğu sürece, işleri eyyamla yönettiği sürece Van Persie'leri suçlamaya hakkımız yok. Biz Dr. Frankestain'ler olarak canavarları yaratıp yaratıp ortaya bırakıyoruz.

Yüzüne küfredene bas kartı!

Fenerbahçeli futbolculara kızıyoruz. Caner son maçta 10 kere kırmızı kart görürdü hakemlere saldırmasıyla. O Caner'in üzerine saldırmasına ses çıkarmayan, dönüp giden hakem olursa kabahat Caner'de değil!.. Senin hakemin her dilden yüzüne karşı küfür eden adama böyle bakıp arkasını dönüp giderse o adam yapar! Türkiye'de hakemlere karşı yapılan saldırıların 1 numaralı günahkarı hakemlerin kendileri. Şu cebinde kart var! Güç burada, çıkar ya! Kararına ilk itiraz edene çıkart göster bak bakalım bir daha itiraz eden oluyor mu? Bir hakem 980 düdük çalıyorsa 965'ine itiraz ediliyor. Böyle bir şey olur mu? Hakemlere itiraz ile maçın yarısı geçiyor ve hakemlerde ölü sessizliği. O kadar küfür yiyorlar bakıyorlar!

EN GÜÇLÜSÜ BEŞİKTAŞ
Şu andaki kadro yapılarıyla Beşiktaş'ın F.Bahçe'den çok daha avantajlı olduğuna inanıyorum. Fener'in sorunları, Pereira'nın sorunlarının Şenol Güneş'te yok. Şenol işte o takımın parçası olacak adamlara sahip. Yedekleri de var. Müthiş bir kadro genişliğine sahipler... Beşiktaş maça başladığında Eskişehir'i ezecek gibi başladı. Beşiktaş sonradan kendi kendine durgunlaştı. İki sebepten; 1- Şenol Güneş kaleciliğinden gelme içgüdüleriyle yönetiyordu takımlarını. Ne kadar iyi hazırlasa adam yetiştirse Burak'ı o keşfetti. Onu o buldu bunu bu buldu... Ama Şenol Güneş 1-0 öne geçtiğinde aman onu koruyalım... Beşiktaş büyük takım. Beşiktaş Türkiye'de oynadığı hiçbir maçta (Fener ve G.Saray maçları da dahil) 1-0 öne geçse de onu koruyalım telaşına düşmez. Beşiktaş bu nedenle büyük takım! Şenol Güneş hemen savunma hamlesini yapıyor. O savunma hamlesini yapınca futbolcu, "Haa hoca bu skora razı" diyor. Durgunlaşmanın birinci sebebi bu! 2- Gökhan Töre tek başına oynamaya başladı. Top ezme ve top öldürmeye başladı. Bütün toplar Gökhan'a geliyor Gökhan kafasını kaldırıp etrafına bakmıyor. 4-5 kişinin arasına giriyor. Topu ezip, kaptırıyor. Hadi bakalım ötekiler Gökhan'ın kaptırdığı topu almak için ekstra efor sarfediyorlar. Ve Şenol Güneş bu Gökhan'ı 90 dakika seyretti. Ama her maç seyrediyor. Ben görüyorum da Şenol Güneş görmüyor mu? Gökhan topu ayağından çıkardığı zaman Beşiktaş'a ve milli takıma maç kazandırıyor. Tek başına oynadığı zaman da aynı şekilde canına okuyor takımın. Şimdi milli maçta öyle oynasın bakalım Fatih hoca oynatacak mı onu 90 dakika!

Oyuncuna lafını dinleteceksin

Şayet Gökhan laf dinlemiyorsa o zaman alacaksın oyundan. İşte hocalık burada; Van Persie'yi alacaksın kenara, hocaysan alacaksın. Eto'o'yu alacaksın: Benim gücüm Eto'o'ya yetmez. O zaman hocalık yapma, yapacak başkası gelsin. Ben onu idare edeyim bunu idare edeyim maaşımı alayım! Quaresma, Türkiye'de ender olan oyuncu türlerinden. Türkiye'de kanat oyuncusu yok! Bruma denen adam Yasin ile birlikte geçen sene G.Saray'ın şampiyonluğunda başrol oynadı. Bruma'yı beğenmeyip gönderdiler Yasin'i de ne hale getirdiler görüyorsunuz! Türkiye'de kanat oyuncusu yok. Türkiye'de kanatta oynatılan oyuncular var. Hangi taktiği uygularsan uygula topu kenara açmak zorundasın. Kenara topu açmak için de birini kenara yönlendirmek zorundasın. Bizde hep çakma kanat oyuncuları var. Sen bu gün burada oyna! Quaresma kanat oyuncusu. Gökhan kanat oyuncusu. Bu iki oyuncuyu verimli kullandığın zaman Beşiktaş hücumlarını kimse tutamaz. Çünkü ortada gerçekten iyi golcü Gomez ve harika bir yedeği var; Cenk Tosun.. İcabında çift santrafor da oynatabilirsin! Yani Beşiktaş'ın hücum gücü hiçbir takımda yok ama bu hücum gücünü kullanan yok! Gökhan'a sesini çıkaramıyor. Quaresma'ya durmadan ben senden büyüğüm diye kenara alıyor. Hamza'nın Yasin'i kenara aldığı gibi. Şenol'u da buna göre tartışmıyor kimse. Herkes tabelaya göre... Son dakikada top direkten döndü diye övgüler yağdırıyorlar. Top direkten dönüyor yere top değmeden düdüğü çalıyor hakem. 2-2 bitecekti maç o zaman neler yazılacaktı Şenol Güneş'e...

Yorumlar hep tabelaya göre

Türkiye'de maç yazıları tabela üzerine yazılır. İstatistiklere bakın; 22 şut atmış Fenerbahçe 7'si isabetli. Türkiye ortalamasına göre ikisi de iyi rakam! Bana sorarsan isabetli olmayan iki şut var maçın en güzel hareketi. Van Persie ile Şener'in şutları. Dokunsalar jeneriklik gol olacak. Akhisar'ın attığı bir karambol penaltısı, ikincisi ise tamamen bir Volkan hatası. Fenerbahçe bu iki gole rağmen maçı 6-2, 7-2 kazanabilirdi. O zaman aynı gazeteler, "Bir maç önce sahada gezinen Van Persie yerine Fernandao'yu oynatması ne kadar doğru bir hareketti. Hele ikinci yarıda yorulan Meireles ile Diego'yu çıkarması çok iyiydi. Aslan Periera, kaplan Periera... İşte hocalık bu!" diyeceklerdi.
Biri de G.Saray'a saygı duysun
Hamza hoca ne diyor? Dikkatli oynadık, hamlelerimizi 2. yarıya sakladık! Çünkü tabela öyle gösteriyor. Real Madrid'e karşı ilk yarıda dikkatli oynuyorsun hamleleri 2. yarıya saklıyorsun. Astana'ya karşı da aynı. Başakşehir'e karşı da... Yahu birisi de G.Saray'a karşı dikkatli oynasın saygı duysun! İlk yarı kontrol edeyim hele de. Ya ikinci yarıya vakit kalmazsa ne olacak?
Deniz Çoban şov yaptı
Deniz Çoban ilk günlerde söylediğim gibi kelimenin tam anlamıyla "Şov" yapmıştır. Bunu bir türlü kabul edebilirdim, önce gelir Rıza Çalımbay ile sunucunun yanında düdüğünü bırakır, "Ben hakemliği bıraktım. Size şimdi neden bıraktığımı açıklayacağım" der. Hakemlik sıfatını sona erdirir. Bizim gibi vatandaş olur ve konuşur. Ondan sonra da onu örnek alacak hakemler de ilk yapmaları gereken işin, yani 'soyunma odasından yayın yerine geçene kadar sürede ben hakemliği bırakıyorum.' Konuşmam o anlama gelir. "Efendim ben özür dilerim ama kendi hakkımda kararı düşüneceğim vereceğim" Yok ya! Bunu düşünmüyorsun orada gelip cart diye konuşuyorsun. Deniz Çoban ilahı olsa bu işin önce bırakacak. Bir defa kurallara aykırı yaptığı, hakem konuşmaz. "Ben düdüğü hakemliği bıraktım şu anda vatandaş Deniz Çoban olarak konuşuyorum" O koca yazıyı ben köşeme yazardım. İşte adamlık bu diye! Ve bütün hakemlere de derdim ki, "Kendinizi böyle yargılayın ve bu sonuca da varıyorsanız hakemliği bırakın" O günkü yönetimiyle Deniz Çoban'ın hakemliği bitmişti. Bu sene zaten maç vermezlerdi. Türkiye tarihinin yönetilmiş en kötü maçıdır.
Podolski'nin kolu!
Topun Podolski'nin önüne nasıl indiğini düşünse hakem kolla müdahaleyi kestirirdi görmese bile. O top öne düşmez çünkü. Hatırlar mısınız Maradona'nın "Tanrının eli" dediği golü yerimiz çok uzaktı. Sinyor Can Bartu "Elle attı" dedi. Nasıl gördün dedik futbolcular karınca gibi gözüküyor dedik. Sonra gittik otele basın merkezinde maçın bantlarını karıştırdık eli ile attığını gördük. O zaman "Tanrı'nın eli demişti. Bu da Podolski'nin kolu işte...!

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.