Erkin, Fenerbahçe TV'deki röportajında Topuk Yaylası Tesisleri'nde yapmakta oldukları kampla yeni sezona en iyi şekilde hazırlanacaklarını anlattı.
Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda gerçekleştirilen imza törenine ilişkin Erkin, "Aslında bu, zaten bilinen ve beklenen bir şeydi. Ne camia, ne de başkanımızla sıkıntı olmadı. Açıkçası 'hiç görüşmemiz bile olmadı' diyebilirim. Kulübe geldim, konuştuk ve imzayı attık. Fenerbahçe'de kaldığım için çok mutluyum. Bu camia artık ailem gibi oldu. Sadece sözleşmemdeki gibi 2 yıl değil, uzun seneler Fenerbahçe'de kalmak istiyorum" diye konuştu.
Takımda rekabetin her zaman olması gerektiğine dikkati çeken Erkin, geçen sezon elinden gelen her şeyi gösterdiğini kaydetti.
Erkin, "Daha iyisini de yapmam gerekir" diyerek, "Bunun için de en iyi şekilde hazırlanıyorum. Kimseyi mahcup etmek istemiyorum. Böyle olunca da rekabet üst seviyede oluyor. Zaten rekabet her takımda oluyor ve olması da gerekir. Bizler profesyonel insanlarız ve kim iyi oynarsa, kim o formayı hak etmişse elinden gelenin en iyisini yapmalıdır" ifadesini kullandı.
Takımdaki arkadaşlık ortamının her zaman futbolcular için artı özellik olduğunu anlatan Erkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Futbola baktığımızda aslında teknik çok da fazla gelişen bir şey değil. 'Allah vergisi bir şey' diyebilirim ama tabii antrenmanlarla bunu ilerletebiliriz. Takımdaki oyuncuların birbirinin oyununu tanıması da bunu geliştiriyor. Artık göz temasında bulunarak bile anlaşıyoruz. Böyle olunca hangi oyuncunun nereye ortaya yapacağını kestirebiliyorsunuz zamanla, bu da sizin oyununuzu geliştirmenize katkı yapıyor. Onun dışında antrenmanlardaki dayak yeme olayına da gelirsek, bu, bizim aramızda olan çok güzel bir şaka. Ben, yapı gereği neşeli, eğlenceli olmayı çok seviyorum. Herkesle çok uğraşıyorum, o yüzden de golden sonra özellikle dayak olayı oluyor."
Erkin, Teknik Direktör Ersun Yanal ile geçmişte birlikte çalıştıklarını anımsatarak, antrenmanlarda ortaya konulan performansın doğrudan maçlarda kendini gösterdiğini söyledi.
Kaybetmeyi hiçbir şekilde kabullenmeyen karaktere sahip olduğunu aktaran milli futbolcu, şöyle konuştu:
"Zaman zaman maçta gergin ya da sinirli olabiliyoruz, o da pozisyonlardan dolayı ama inanılmaz konsantre oluyorum. Kaybetmeyi hiçbir şekilde sevmiyorum. Bu, sadece futbol için geçerli de değil, hayatımın her alanında böyledir. Her zaman son dakikaya kadar her şeyini veren, bütün gücüyle mücadele eden Fenerbahçe olmalı sahada. Zaman zaman kötü oynayabiliriz ama Fenerbahçe'de olduğumuzu unutmamalıyız. İyi mücadele ettiğimiz takdirde sezonu çok iyi bitirebileceğimize inanıyorum."
Fikstürü de değerlendiren Erkin, "Aslında çok da fikstüre takılan biri değilimdir. Benim için açıkçası fark etmiyor. Derbi maçları sezon başında ya da sonunda olsun, sorun değil. Önemli olan iyi oyunla kazanmak. Baktığınızda da deplasmanda en fazla maç kazanan takımız. Taraftarımız zaten bizi ne içeride ne de dışarıdaki maçlarda yalnız bırakıyor. O yüzden fark etmiyor" açıklamasında bulundu.
Milli futbolcu, takıma katılan yeni transfer Diego Ribas hakkında da şunları kaydetti:
"Kariyeri ve yaptığı işler ortada. Yaklaşık bir haftadır beraberiz ve 'insan olarak harika biri' diyebilirim. Antrenmanlarda da gözlemlediğim kadarıyla elinden geleni yapıyor. Takım olarak da Diego'yu içimize aldık çünkü biz bir takımız ve aileyiz."
