Tanıdığım Denizli bu değil

Hıncal Uluç, A Spor'da yayınlanan 90'a programında gündemi belirledi. Denizli maçtan sonra "Emre'yi ona güvendiğimi görsün diye oynattım" diyor. Demek ki Jose Rodriguez'i de güven vermek için oyuna almış! Yıllardır bir yere gelememiş Emre ile son maçta ıslıklanan Rodriguez'e güveniyormuş da kulübede oturan Umut ile Bilal'e güvenmiyormuş!

Kasımpaşa-Galatasaray maçında önce (Cuma günü yayınlanan) yazımda şöyle yazmıştım; "Dün bir, bugün iki... İki antrenmanla mucizeyi ancak sihirbazlar yaratır. Mustafa Denizli'nin öyle omuza dokunacak ucu yıldızlı sopası yok!" Hatırlarsanız "F.Bahçe'de Pereira'yı eleştirmek için henüz erken" diye söylemiştim. Daha hâlâ Fenerbahçe'nin Pereira'nın kafasında olduğu futbolu oynadığı düşüncesinde değilim. Pereira mutlaka kafasındaki futbolu Fener'e oynatacak. Çünkü kadrosu çok müsait F.Bahçe'nin.
Eleştirmek için çok erken
Eleştiri konusunda aynı şeyi Mustafa Denizli için de söylemek mümkün. Karmakarışık bir kulübe gelmiş. Başkan başka telden çalıyor, futbolcular başka tellerden çalıyor. Hamza Hamzaoğlu niye gitti, niye kaldı? Belli değil. İşte Sneijder şöyle demiş de böyle demiş de! Kıyametler koparken iki idmanla Türkiye Süper Ligi'nin bana sorarsanız Akhisar'dan da daha iyi bir takım olan Kasımpaşa karşısına çıktı Galatasaray. Kasımpaşa'ya hakemlerin nasıl puanlar kaybettirdiklerini biliyoruz. Kasımpaşa bugün çok daha yukarılarda olabilecek bir takımdı. Bu nedenle Mustafa Denizli ve Galatasaray'ı maçtaki oynanan futbol ile ilgili eleştirmek için erken. Benim Mustafa Denizli ile ilgili eleştirim şu. Hani maç sonrası biter bitmez tutulan mikrofonlar da değil! Soyunma odasından geçip basın toplantısının yapıldığı odaya gidildiğinde artık maçın heyecanı bitmiş, şoku, paniği bitmiş, rahat düşünüp, rahat konuşacağın bir andasın.
Soruyu duyamadık, ayıp!
Ne sordularsa bilmiyorum. Çünkü soruyu soranın eline mikrofonu vermek gibi bir uygarlığı hâlâ kulüplerimiz ve yayıncı kuruluş öğrenemedi. Bilinmeyen birinin duyulmayan sorusu... Meçhul bir adamın meçhul bir sorusunu cevaptan bu soruyu şu sormuş olabilir diye çıkarmaya çalışıyoruz! İnanılır gibi değil sene 2015'te..! Kimin sorduğunu ne sorduğunu duyamadık! Mustafa Denizli duyamadığımız soruya cevap olarak dedi ki; "Emre'yi oynatma sebebim ona güvendiğimi göstermek içindir." Bu demektir ki Emre'yi çıkarıp Rodriguez'i oyuna almak da Rodriguez'e de "Sana da güveniyorum" demek. Eskilerin, "Mefhumu muhalif" dedikleri bir deyim vardır! Hukuka da aynen geçti; "Karşıtıyla kanıtlamak!" Türkiye'nin en iyi maç okuyan adamı olarak bilinen Mustafa Denizli, Emre'yi ve Rodriguez'i onlara güvendiğini göstermek için oyuna alıyorsa böyle giden bir maçta orada yedek kulübesinde oturan Umut Bulut'a ve Bilal Kısa'ya mefhumu muhalif ile hangi mesajı veriyor? "Size güvenmiyorum!"
Denizli'nin bilgisi tartışılmaz
Senelerden beri bu takımda oynamış bir yere gelememiş Emre Çolak'a güveniyor, bir maç önce tribünleri ayağa kaldıran, ıslıklanan hatalar yapan Rodriguez'e güveniyor da Umut ve Bilal'e güvenmiyor! Mustafa Denizli'nin Umut'a ve Bilal'e güvenmemesi söz konusu olamaz! Mustafa'nın futbol bilgisi hele böyle bir maçta Umut'a ve Bilal'e olan ihtiyacın Emre ve Rodriguez'e olan ihtiyaçtan çok daha fazla olduğunu anlamaya yeterli. O zaman bu Mustafa Denizli, bunu bildiği halde Emre ile Rodriguez'i oyuna alıyor da niye Umut'u ve Bilal'i sokmuyor? Çünkü diyorlar ki "Hamza Hamzaoğlu ile başkanın arasındaki anlaşmazlığın sebebi Umut ile Bilal'di. Onları oynatıyor diye başkan Hamza'yı kovdu!" Yani Mustafa Denizli daha ilk maçta "Ben başkanla karşı karşıya gelmeyeyim. Ona bir gösteri yapayım" düşüncesinde! Bu benim tanıdığım Mustafa Denizli değil! Öteki hiç değil! "Size güven vermek için oynatıyorum" diyen, diğerlerine güvenmeyen Mustafa Denizli de benim tanıdığım 40 yıllık arkadaşım değil! Çünkü Mustafa Denizli'nin en büyük özelliği futbolcularının hepsine güven vermesi. İki Mustafa Denizli de benim tanıdığım Denizli değil! Ne Emre'ye ve Rodriguez'e güven vermek için Umut ve Bilal'i harcayan ne de başkana eyyam yapan Mustafa Denizli de benim tanıdığım Denizli değil! O zaman bu Mustafa Denizli kim? Sabah Gazetesi'ndeki yazımın başlığını önce şöyle düşündüm; "Hoşgeldin Hamzaoğlu 2" ... Sonra dedim ki "Yaa adam dur, dün bir bugün iki! Ben Terraneo'ya sabrediyorum 6 aydır" ve o başlığı değiştirdim. Ve aynen böyle düşündüğümü de yazıda belirttim; düşüncem buydu ama sevgili okurlar yazımın başlığı "Hamzaoğlu 2" idi ama bu başlığı kullanmıyorum biraz sabır!
Tavşanı Cihat Arslan çıkardı
Galatasaray'ın futbolunu konuşmak için daha diyorum ki erken. Biraz bekleyelim bakalım nereye gidecek? Bu karşılaşma iki günlük antrenmanla şapkadan tavşan çıkarma maçı! Dünyada hiçbir teknik adamın öyle bir özelliği yok;"Şapkadan tavşan çıkarmak" gibi... Bu hafta; "Şapkadan tavşan çıkarmak" varsa Akhisar Belediyespor'un teknik direktörü Cihat Arslan çıkardı Beşiktaş maçında. O; tam şapkadan tavşan çıkarma maçı!

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.