Korku kurbanı

İki takım da korkak oynadı. Gol atan kazanacaktı. Trabzon işi bitirdi. Hagi, Pino'yu kullanamadı. Değişiklikleri hatalıydı

Galatasaray, Trabzon'da bıraktığı üç puan ile ligde büyük hasar aldı. Lider ile arasındaki puan farkı 7'den 10'a çıkan sarı-kırmızılı takımda şimdi tehlike çanları çalıyor. Yapacak tek şey rakiplerin de kaybetmesini beklemek ve bundan sonraki maçları hasarsız atlatmak! Dünkü maça dönersek nasıl bir derbiydi diyenlere yanıt şu olur: Oynanan futbol büyüklere yakışmadı. İlk yarıda birbirini tartan, tempoyu hiçbir zaman zorlayamayan, hata yapmaktan korkan iki takımın futbolu da haliyle yavan oldu. İki takım da beraberliğe razı bir futbol sergiler görüntü verdi. Pozisyon üretmek için fazla çaba sarfetmeyen ve duran toplardan medet uman iki takımın mücadelesini izledik. Maalesef ilk yarıda derbiye renk veremediler. Aslına bakarsak derbiye yakışan bir futbol göremedik. İki takım da golü bulmak için rakibin hatasını bekleyen tarzda bir oyun kurgusu içinde göründü. Asla rakibi hataya zorlamayı düşünerek risk almadılar. İlk yarıda dışarı atması gereken topu kurtarma çabasını Engin iyi değerlendirdi.

Misimovic çıkmamalıydı

Galatasaray, Fenerbahçe maçındaki gibi oynadı. Kalabalık savunma yaparak ani çıkışlarla gol aramayı düşündü. Ancak bu taktikte öne çıkacak tek isim Pino olmasına rağmen bu oyuncuyu dün sarı-kırmızılılar iyi kullanamadı. Bu da Galatasaray'ın kaybetme nedenlerinden sadece birisiydi. Galatasaray'ın Pino'yu kullanamamasının bir nedeni de top Cimbom'a geçtiği zaman Trabzonspor'un savunmada çok çabuk çoğalmasıydı. Bordo-mavili takım, Galatasaray'ın hareket alanını iyi daralttı. Galatasaray'ın ileri çıkamadığını gören Hagi, ikinci yarıda iki değişiklik yaptı. Bana göre ileri top atacak adamların en iyisi Misimovic'ti ama Hagi onu kenara aldı. Böylece Galatasaray orta alanda bir denge bozukluğu yaşadı. Gerçi oyuna ofansif anlayışı yüksek olan Barış ve Kewell'ı alınca biraz hücum gücü artsa da Misimovic ve Cana'nın çıkışı, takımın orta saha dengesini bozdu gibi! Galatasaray, maçı kaybederse çok önemli bir hasar alacağını bildiği için çok temkinli oynadı. Maçı hiç olmazsa beraberlikle bitirip 'Yenemiyorsak, iki takım da puan kaybetsin' havası içinde oynamanın cezasını çekti. Çünkü dünkü maçın gidişatı, hata yapanın kaybedeceği bir maç görüntüsü çiziyordu ki hatayı yapan Galatasaray oldu. "Kaybedeceksek ikimiz de kaybedelim" düşüncesinin kurbanı oldu Galatasaray.

Dikine değil yana oynarsan...

Galatasaray bir de Kewell'ı kullanamadı. Nedeni de yavaş ve etkisiz futboldu. Daha önce dikine oynayan Galatasaray, Trabzon'da yanlamasına futbol oynayınca Trabzon atakları çoğaldı. Trabzonspor'un ekmeğine yağ sürdüler. Maçta yıldız oyuncu olmadı. Çünkü maçın gidişatı çok temkinli futbola dayalı olunca goller de tamamen kişisel hatalar sonucu geldi.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.