Spor Toto Süper Lig'in 27. haftası dev bir derbiye sahne oldu.
Spor Toto Süper Lig'in 27. haftası dev bir derbiye sahne oldu.
Fenerbahçe ile Beşiktaş, Ülker Stadı'nda kozlarını paylaştı.
Siyah-beyazlılar, 1-0 geriye düştüğü ve 10 kişi kaldığı mücadeleyi 4-2 kazanarak 3 puanın sahibi oldu.
Beşiktaş'a galibiyeti getiren golleri Cenk Tosun (2), Nathan Redmond ve Vincent Aboubakar kaydetti.
Eski FIFA kokartlı hakem Fırat Aydınus, Fenerbahçe - Beşiktaş maçını Hürriyet'teki köşesinde değerlendirdi. İşte Aydınus'un Fenerbahçe - Beşiktaş maçı yazısı...
Maçın genelinde Halil Umut Meler'in sarı kart ve faul kararlarında tutarsızlık vardı. F.Bahçe lehine verdiği ilk penaltı yanlıştı. Osayi'ye Beşiktaş ceza sahasında Masuaku ile girdiği mücadele sonrası 'aldatma' gerekçesiyle verdiği sarı kart daha da yanlıştı.
Arda Güler'in düşürülmesi eğer penaltı ise bu pozisyondaki sarı kart kararını gözden geçirmesi gerekir. Evet, penaltı değil, fakat sarı kart da değil, Aboubakar'ın Fenerbahçe taraftarı ile iletişiminde hakemlik otoritesi anlamında zafiyet gösterdi. İlk yarıda tam 25 kez faul düdüğü çaldı.
İKİNCİ PENALTI DOĞRU
Welinton'un Valencia'yı düşürüşü sonrası verdiği penaltı ve ikinci sarıdan kırmızı kart kararı doğru.
Szalai-Aboubakar pozisyonu Osayi-Masuaku mücadelesi gibi penaltı değil ama aldatma da değil; devam kararı doğru.
Bu sezon derbilerde tulum çıkaran iki hakem Halil Umut Meler ve Alper Ulusoy. Biri sahada, diğeri VAR'da kader birliği yapan bu ikilinin, kendi ailelerinden herhangi biriyle bile bu kadar göbek bağları yoktur!
Meler manuel atanınca Ulusoy da otomatikman atanmış oldular. Şu hakem kadrosundan Meler ile Ulusoy'u alırsanız, geriye ne kalır bilinmez ama diğer taraftan Alper Çetin'in hiçbir Süper Lig maçında düdük çalmadan bu derbiye AVAR olarak atanması çok ilginçti.
Evet, klasik bir derbi mücadelesi olsa da, önceki günkü Galatasaray-Adana Demirspor maçının sonucuna göre her iki takımın gerek futbolcu gerekse taraftar nezdinde mantalite ve psikolojik olarak daha farklı bakacağı bir müsabakaydı. Zajc, Crespo ve İsmail'i kulübede bırakan Jesus'un ilk 11'deki tercihleri Arda, Mert Hakan ve Pedro oldu.
Beşiktaş 11'inde ise sürpriz yoktu. Mert Hakan, takımı ateşleme adına yapılmış bir tercih gibiydi. Fenerbahçe maça istediği gibi başladı. 8. dakikada Arda'nın gole yaklaştığı pozisyondan sonra Beşiktaş, üçüncü bölgede baskı kurarak dengeyi sağlamaya çalıştı.
Bu arada Tayyip Talha'nın sakatlanıp çıkması ve Welinton'un oyuna girmesi, Beşiktaş adına kötü gidişatın başlangıcı oldu. Jorge Jesus üçlü, Şenol Güneş dörtlü defansla oyuna başladı.
İlk yarıda kör dövüşünden farksız, bol faullü (25) bir mücadele vardı. Vincent Aboubakar'ın Fenerbahçe taraftarıyla iletişimi maça renk getirdi ve hakem Halil Umut Meler'in çaldığı ilk penaltı buna katkıda bulundu.
İlk devrenin son 15 dakikasında maç iyice hareketlendi ve kora kor mücadeleye sahne oldu. 25. dakikadan sonra sahada Arda'nın futbol resitali vardı ama verilen penaltıdaki penaltı beklentisi ve isteği bu resitale gölge düşürdü.
Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadı. Son dakikalarda atılan karşılıklı gollerle maç 4-2 bitti. Bol gollü ve ilginç bir derbi oldu. Bu maçın skoru öncelikle lider G.Saray'a yaradı.
2. yarı futbolda nadiren izlenecek bir senaryoya şahit olduk. Bu senaryoya katkıda bulunan farklı aktörler vardı. Henüz ilk dakikalarda Beşiktaş 10 kişi kalıp, F.Bahçe penaltı kazanınca hemen herkes "Filmin sonu geldi" diye düşündü.
Ancak tam tersi oldu, film yeniden başlamıştı! Penaltıyı kaçıran Valencia ile 3 asist, 1 gol üreten Redmond, 2 gol atan Cenk ve kritik kurtarışlar yapan Mert sadece ikinci yarıya değil, derbiye damgalarını vurdular.