Hiçbir şart koşmadım

Konyaspor ile Türkiye Kupası'nı kazanan ve yeniden F.Bahçe'ye dönecek Aykut Kocaman, Turkcell TV aplikasyonunda yer alın Life+ TV'de Spor Meydanı programına katıldı. Kocaman, Milli Takım'dan F.Bahçe'ye, Alex'ten F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte satırbaşları:
"Aziz Yıldırım için de, Aykut Kocaman için de aslolan Fenerbahçe ve menfaatleri. Ortak alanımız F.Bahçe'dir. Fenerbahçe'nin layık olduğu yere gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bunda benim katkım olacaksa, bu katkıyı seve seve vermeye hazırım. Aziz Yıldırım'dan hiçbir şartım olmadı."
"Türkiye Futbol Direktörlüğü'nün içeriğini bilmiyorum. Çok geniş bir alanı kapsıyor. Görev tanımının ne olduğunu açıkçası bilmiyorum. Gerekli miydi gereksiz miydi? Türkiye Futbol Direktörlüğü, Fatih Terim gittikten sonra devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyorum. Anlayabilmek mümkün değil. Hangi takke hangi külah o zaman."
"158-159 takımın katıldığı Türkiye'nin kupasında şampiyon olduk. Bizden Vukoviç milli takıma gitti, Riyad gitti, Skubiç devamlı gitmeye başladı, Amir genç milli. Yani yabancı oyuncularımızı Milli Takım'a yollamaya başladık ama yerli oyuncularımızdan hiç gönderemedik. 26 kişilik maç kadrosu seçilirken Türkiye Kupası'nı kazanmış bir takımdan oyuncu alması gerekiyordu Futbol Direktörü'nün."
F.BAHÇE'NİN KADROSU TÜRKİYE'NİN EN İYİSİ
"F.Bahçe'nin kadrosu bireysel anlamda Türkiye'nin en iyi kadrosu. Beşiktaş'tan aşağı kalır yanı yok. Aldığı sonuçlardan dolayı Fenerbahçe'nin oyuncuları değersiz olarak nitelendiriliyor. Van Persie'den daha iyi kaç forvet bulabilirsiniz? Futbol ortamımız oyuncuları değersizleştiriyor. Düzenli bir takım için işleyen oyuncudan ziyade şapkadan tavşan çıkaran oyuncu arıyoruz."
'VALBUENA'DA DİRK KUYT'I GÖRÜYORUM'
"Valbuena'yı gerçekten beğeniyorum. Defalarca Fransa milli formasını giymiş, üst seviyede futbol oynamış. Ama hala bugün futbola başlamış ve çok ihtiyacı varmış gibi iştahlı top oynuyor. Benim onda gördüğüm teknik, son paslar, adam eksiltme, beceriden öte gördüğüm en önemli şey Kuyt'ta gördüğümle aynı. Son ana kadar direnen ve vazgeçmeyen bir oyuncu olması. Valbuena ile ilgili çok olumluyum."
'TOPU VER BANA OYNAYAYIM' YOK
"Yıldız oyuncu vermeden almaya doğru gidiyorsa, yani 'Arkadaşlarım topu kazansınlar, bana versinler, ben oynayayım' tarzı bir anlayıştaysa yanlış. Kalmadı böyle bir şey. 20 sene evvel bu oyun vardı. Bu oyunun da son temsilcileri bizdik. Lens'i veya başkasın tarif ederek konuşmuyorum böyle, bunun altını çiziyorum."
'AYRILIK NEDENİM 3 TEMMUZ STRESİ'
"Esas itibarıyla benim ayrıldığım gün 3 Temmuz sürecinin bende yarattığı stres, gerilim ve yorgunluktu. Çekilmeyi doğru buldum. Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü sadece idman yaptırmak değildir, pek çok şeyi beraber yönetmeniz gerekir. Ama bu, bir taraftan da kulübün etrafına çökmüş bir ablukayla savaşma hali değildir. Ben bunu da yaşadım o dönemde ve çok yoruldum"
SAVUNMA FUTBOLUYLA EN ÇOK GOL NASIL ATILIR!
"Bana 'Savunma futbolu oynatıyorsun' diyorlar. Ben de diyorum ki 108 maç F.Bahçe'nin başında çıkmışım. Bu dönemde 4 büyük takım arasında en fazla gol atan F.Bahçe olmuş, eğer buysa kriter... En fazla puan toplayan takım da Fenerbahçe olmuş. Ve Türkiye'de en fazla yargılanan insan da benim"
AYKUT KOCAMAN'DAN İNCİLER
-Volkan Demirel tek ana kaleci olarak gözüküyor şu an. Hedefimiz her kulvarda final olacağı için 60 küsur maç oynayacağız. Fenerbahçe'nin en az Volkan'ın klasında bir kaleciye ihtiyacı var."
-Belki de Alex polemiği nedeniyle 'Aykut Kocaman yıldız sevmez' lafı yersiz bir şehir efsanesi haline dönüştü. Halbuki Alex en fazla süreyi benim zamanımda almış.
-F.Bahçe taraftarıyla güçlüdür. Taraftarsız bir F.Bahçe atlar, zıplar, ancak bu kadar olur. Yapmak istediğim en önemli şey taraftarla takım arasındaki duyguyu yeniden tesis etmek olacak.
-İmza attığım andan itibaren karşılaşacağım bir sürü sorun var. Yapacağım ilk şey 'Ne olmuş da bu kulüpte bu oyuncular bu hale gelmiş' sorusunun yanıtını bulmaya çalışmak olacak.
-3 Temmuz'dan sonraki sezon, belinden aşağısı kesilmiş takım olarak hem lig hem kupa şampiyonu olabilirdik. Ama 12 Mayıs 2012 asla olamayacağımızı bildiğimiz bir gündü.
-İmkanım olsa bütün Konyaspor takımını gittiğim yere götürmek isterim. Hem ben onlara hem onlar bana çok güvendi. Sadece Ömer Ali'yi değil hepsini seve seve alırım.