Biz salak mıyız!

Hiçbir transferi maç öncesi yapmadık. Maç öncesinde futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz ise transfer şikesi adı altında yargılanıyoruz. 'Tarla' ifadesi bir şifreli konuşma değil. Her hafta gidip kurban kestiğimiz Eyüp Sultan'da ettiğimiz dua için kullandığımız 'dilek' anlamında bir söz

Anlaştığımız söylenen oyuncular bize karşı 10 dakika oynamış ya da hiç oynamamış. Böyle şike
mi olur! Kırmızı kart cezalısı olan oyuncuyla şike yaptığımızı söylüyorlar. Bizi salak mı sanıyorlar!
İddianamedeki bazı tapelerde Eskişehirspor'a Trabzonspor'un bir teşvik yaptığını açıkça gördük. Trabzonspor'dan Eskişehirspor'a 1 milyon artı araba teklif edilmiş
Aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın bulunduğu 93 sanıklı "Futbolda Şike" davasının 12. duruşması dün sona erdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 15 tutuklu sanık katılırken, Abdullah Eker rahatsızlığı gerekçesiyle oturumda yer almadı. Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan, Alaeddin Yıldırım, Sarkan Acar, Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl'ün de aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık da mahkemede hazır bulundu. Güne yine, ek savunması merakla beklenen Aziz Yıldırım'ın sözleri damga vurdu. Savunmasına, mahkeme heyetine hitaben, "Bu hafta içerisinde Avrupa şampiyonlar şampiyonu kızlarımızın buraya gelmesine izin verdiğiniz için teşekkür ederim'' diyerek başladı. Bunun üzerine Başkan Mehmet Ekinci, "Hediye ettikleri topu adliyenin içerisinde muhafaza edeceğiz. Adliye personelimizin zaman zaman kazandığı kupalar var. Onlarla birlikte muhafaza edilecek, bilginiz olsun'' dedi. Yıldırım, aylardır süren tutukluluk sürecinin iyi diyalog içerisinde geçtiğini belirterek, Mahkeme Heyeti Başkanı Ekinci'ye teşekkür etti.
5 bin, 10 binle bu işler olmaz
Bu bir şike davası olsaydı burada farklı konuşmalar yapıyor olurduk ama dediğim gibi şike davası değil'' diyen Yıldırım, savunmasında eksik kalan bazı maçları anlatacağını söyledi. İddianamede, Gençlerbirliği- Fenerbahçe maçıyla ilgili 2 yoldan şike olduğunun öne sürüldüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti: "Bu maçta genel hadise Mehmet Şen ile Doğan Ercan'ın üzerinden yapılan bir şike operasyonundan bahsediliyor. Şike operasyonu, İlhan'a söylediğim söylemlerle bu hadisenin başladığı belirtiliyor. Mehmet Şen beni arıyor. Görmek istediğini söylüyor. O gelmeden ben İlhan bey ile konuşuyorum. 'Mehmet geldi konuşmak istiyor' diyorum. Maç ertesi günü, bu konuşmalarda gece oluyor. Daha şike operasyonu yapmamışız. İlhan beyin ilk defa haberi oluyor. İlhan bey ve Mehmet bey de geldi. Aykut hoca ile hep beraber oturduk ve konuştuk. Bir diğer iddia ise Mehmet Şen'e benim Serdar Kulbilge üzerinden irtibata geçtiğimdir. Bu iddiayla ilgili Mehmet Şen, İlhan'a bir mesaj yolluyor. Mesajda, 'Serdar ile konuştum, hiç kimseyle konuşmamış iş halloldu' diyor. Serdar Kulbilge'ye gitmiş olsaydık bu mesajın olmaması gerekiyor.''
Maksat karalamak
Davanın sanıklarından Doğan Ercan hadisesinde ise Serdar Kulbilge ile hiçbir irtibatlarının olmadığını, çünkü alacaklardan vazgeçildiğini belirten Yıldırım, "Şike olsa alacağından insan vazgeçer mi? 5 bin 10 binle işler yapılmaz. En düşük para kazanan futbolcu 1 milyon lira kazanıyor. Karalanmak için maalesef bu hale geldik'' diye konuştu.
Mehmet Topuz'u fırçaladım
Yıldırım, hiçbir transferi maçtan önce yapmadıklarını, futbolcular Emenike ve Sezer'in sezon sonunda transfer edildiğini belirterek, "Mehmet Topuz transferi için kulübüyle konuştuk. Topuz beni aradı, 'Neden beni arıyorsun ayıp' dedim. Hiçbir şekilde kulübüyle anlaşmadan bir konuşma yapmadık. Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz'' dedi.
Derdi oyuncu satmak
Gençlerbirliği'nden Orhan Şam'ı 3.5 milyon euro'ya aldıklarını belirten Aziz Yıldırım, ''Şike yaptığınız bir oyuncuyu alır mısınız? Doğan Ercan, tapelerde kimseyle konuşmuyor. İlhan beye telefonda yalan söylüyor ve kulübe gitmiyor. Ercan, Ali Kıratlı ile konuşuyor. Kıratlı'ya 'Ben parayla mı yaptım?' diye sitem ediyor. Ercan'ın derdi oyuncu satmak, transfer yapmak, menajerlik ücretini almak'' diye konuştu. İddianamede yer alan "tarla'' ifadesini açıklayan Yıldırım, bu ifadenin bir şifreli konuşma olmadığını, her hafta Eyüp Sultan'a gidip kurban kestiklerini ve burada maç için dua ettiklerini söyledi. Yıldırım, buradaki ettikleri dua için "tarla'' ifadesini "dilek" anlamında kullandıklarını iddia etti.
Operasyon F.Bahçe'ye
Yıldırım, "Bizi buraya getirenler şike diye getirdiler, ortada şike yok. Bizim size bir sitemimiz yok. Sitemimiz bizi buraya getiren organizeyedir, savcılığadır'' ifadelerini kullandı. İddianamede Orduspor'un suçlandığını, ancak savcılığın somut delil elde edilemediğinden dava açmadığını söyleyen Yıldırım, "İçinde bulunduğumuz durum açıktır. Her tapemi cevaplandırırım. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'a yöneliktir'' dedi.
Kıratlı benim adamım değil
Barkovizyon eşliğinde yaptığı ek savunmasını sürdüren Yıldırım, davanın tutuklu sanıklarından Ali Kıratlı'nın kendi adamı olmadığını savunarak, mahkemede samimi olduklarını söyledi. Bu sırada, Yıldırım'a soru sormak için söz alan Ali Kıratlı'nın avukatı Ramazan Dinç'in, ''Bir tapede Ali Kıratlı, Aziz Yıldırım'ı kendi evine çağırdığını söylüyor. Ali Kıratlı, sizin evinize hiç geldi mi?'' diye sorması üzerine Yıldırım, "Hiçbir dönemde evime gelmedi'' karşılığını verdi.
Kim olduğunu söyle
Aziz Yıldırım, iddianamede İlhan Ekşioğlu'na talimat verdiğinin söylendiğini, ancak buna ilişkin bir tane bile tape bulunmadığını öne sürdü. İddianamede yer alan bazı tapelerde Eskişehirspor'a Trabzonspor'un bir teşvik yaptığını açıkça gördüklerini savunan Yıldırım, ''Trabzonspor'dan Eskişehirspor'a bir milyon artı araba teklif edilmiş. Kim yapmış ben biliyorum ama söylemeyeceğim. Benim görevim değil ama savcılık iyi araştırma yapmamış. Amaç bizleri karalamak. Bu Eskişehir'e giden şahıs kim onu da biliyorum'' dedi. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin "Kasıtlı yapıldığını düşünüyorsunuz. Kim olduğunu siz söyleyin?'' demesi üzerine Yıldırım, "Ben söylemeyeceğim. Suç duyurusunda bulunduk zaten'' açıklamasını yaptı.
Duruşma çıkışında takip var
İddianamenin Çağlayan'daki adliyede yazıldığını, sonra da organize şubeye gönderildiğini öne süren Yıldırım, "Organize şubeden bizi dinlemek için duruşmaya da giriyorlar. Duruşmadan dışarıya çıkan insanları da takip ediyorlar'' iddiasında bulundu. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin "Burada basın var, tutanaklar var. Organizenin buraya gelmesine gerek yok'' demesi üzerine Aziz Yıldırım, şu anda bile baskı altında olduklarını ve kendilerini dinlediklerini ileri sürdü.
Başbakan'ı bile tehdit ettiler
Aziz Yıldırım, avukatların bazı şeylerin iddianameye girmediğini göreceğini söyleyerek, savunmasını şöyle sürdürdü: "Biz siyasetin içinde olmadık. Başbakan'ı tehdit ettiler. Bununla ilgili tapeler burada. Savcı, adalete güvenmemiz için iddianame hazırlasaydı bir şey diyemezdim. Trabzonspor üzerine iddianameyi kurması gerekiyordu. Trabzonspor, 'Kupayı istiyoruz' dedi. Bursa'dan bir bakan çıktı dedi ki 'Ligde şaibe var'. Bursaspor şampiyon oldu, sustu. Biz siyasetin içinde yokuz. Tapelerde Sadri Şener ile Mahmut Özgener konuşuyor. 'Başbakan'ın toplantısına gitmeyelim' diyorlar. Bir tane Fenerbahçe'nin siyasete yönelik sözü var mı? Yok, ama Aziz Yıldırım yargılanıyor. Böyle bir şey var mı ya?'' Teşviki önlemek için çalıştıklarını, ancak 10 aydır tutuklu olduklarını belirten Yıldırım, "Herkes bize vuruyor. Ben kimin ne olduğunu biliyorum ama susuyoruz. Açıklarsak kimlere neler olacak ama açıklamıyorum. Hepimiz yargılanalım, sporu yargılayalım'' diye konuştu.
Iskalayan çocuk Trabzonlu
Aziz Yıldırım, "Cebimden kulübe verdiğim 1.5 milyon dolar vardı. Manisaspor Başkanı Kenan Yaralı'ya kendime ait paradan verdim. Verdiğim paranın resmi belgesi de var. 10 aydır boş yere yatıyoruz. Eskişehirsporlu futbolcuların hepsine teşvik primi dağıttığımız söyleniyor fakat hiçbirini çağırmadınız.
Oyuncuları doldurdu
Anlaştığımızı söylediğiniz oyuncular bize karşı 10 dakika oynamış ya da hiç oynamamış. Böyle şike mi olur? Bizi salak mı sanıyorlar? Kırmızı kart cezalısı olan oyuncuyla şike yaptığımızı söylüyorlar. Bu futbolculara da çok yazık. Melih Gökçek bizim maçtan önce oyuncuları doldurup 'Aziz'den intikam alacağım' diyerek prim veriyor. Hakem atamalarını ben yapıyormuşum. Böyle bir tapem yok. Sadri Şener'in hakem atamalarına karıştığı tapeler var. Bülent Ataman o kadar konuştu, neden çağrılmadı? Karabükspor ile oynadığımız maçta, Lugano'nun golünden önce topu ıskalayan çocuk Allah'tan Trabzonlu; yoksa o da burada olurdu."
Amaç kulübü ele geçirmek
Bu iddianame, çöp tenekesine gidecek bir evraktan başka bir şey değil'' diyen Aziz Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dava çok önemli. Ben şike veya teşvik yaptıysam Bucaspor maçı niye iddianamede yok? Maalesef bizi hapiste tutmak ve Fenerbahçe'yi ele geçirmek için hazırlanan bir iddianamedir. İddianame böyle hazırlanmaz. Samimi arkadaşların telefonları dinlenildiği için anlamlar başka yöne çekiliyor. Eskişehirspor ile ilgili hiçbir şey yapmadık. O gün Fenerbahçe de Eskişehirspor da sezonun en iyi maçını oynamıştır. 'Maçların içinde bir şey yok' diyoruz. Bunu gözlemci, hakem raporları söylüyor. Sahanın dışında bir şey varsa sahanın içinde de vardır. Bir bakanın Sadri Şener ile konuşması var. Telefonda diyor ki 'Telefonda konuşmayalım.' Bir bakan bile konuşamıyorsa ne olacak?'' "Böyle şike davası olmaz. Net delilleri ortaya koymaları lazımdı'' diyen Aziz Yıldırım, davanın sanıklarından Olgun Peker ile kendisini bağlamaya çalıştıklarını, ancak aralarında bir tane bile telefon tapesinin bulunmadığını söyledi.
Hakime: O cesaret sizde var
Davada kendilerinin haricinde herkesin tahliye olduğunu anlatan Yıldırım, "Şikeyi de anladığım kadarıyla tek başımıza yaptık. İddianameye konu tüm maçları ayrıntılarıyla açıkladığımı düşünüyorum. Bu maçlarda şike ve teşvik eylemlerine ilişkin bir kanat hükmüne ulaşılmadıysa büyük Fenerbahçe ile başkanın ayrılığına son verilsin'' dedi. Mahkemenin, tutukluluk halinin devamına karar verecekse bunu gerekçelendirmesini talep eden Yıldırım, "Fenerbahçe aleyhinde yürütülen bu kadar propagandaya rağmen sizden tahliye kararı bekliyoruz. Sizin bu ortama rağmen bu karara imza atabilecek cesaret ve karaktere sahip olduğunuza inanıyoruz. Tüm acıların bir gün yalanlar gibi son bulacağını ifade etmek istiyorum'' diyerek ek savunmasını tamamladı.

Trabzon'a bir daha asla gitmeyeceğim
Yıldırım'ın savunmasına devam ettiği sırada sanık Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in avukatı Fatih Selami Mahmutoğlu söz alarak, ''Geçen duruşmada sorgu tekniği açısından hukuka aykırılık olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor ile ilgili yapılan açıklamalara dikkat edecek olursak Trabzonspor ile ilgili iddianamede 2 vaka var. Bunlar 2 maç üzerinden teşvik primidir'' dedi. Yargılanan bütün sanıkların savunma haklarına saygı gösterdiklerini söyleyen Mahmutoğlu, Heyet Başkanı Ekinci'ye hitaben ''Burada Aziz Yıldırım'ın Trabzonspor ile ilgili isnatları varsa suç ihbarı şeklinde yapabilir. Sorgulamada siz sorarsınız, Aziz Yıldırım cevap verir. Trabzonspor ile ya da başka bir kulüple ilgili şüphe varsa kayıt alınır. İnşallah bu akşam Aziz Yıldırım ve arkadaşları tahliye olur da Trabzon'a maç izlemeye gider'' diye konuştu. Yıldırım "Bir daha hayatımda asla Trabzon'a gitmem'' diyerek Mahmutoğlu'na tepki gösterdi. Mahmutoğlu ise sadece bir temennide bulunduğunu ifade ederek, ''Hukuki anlamda talebim Aziz bey savunmalarını yaparken, kendilerine yöneltilen suçlamalar üzerinden yapmalıdır'' şeklinde konuştu.



DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.