Beşiktaş’a yazık oldu

Siyah-beyazlıların eforu ile aldığı sonuç ters orantılıydı. Bu iş böyledir. Üzülmeyeceksin, ders alacaksın.

Şenol Güneş bir kadro çıkardı.
Sahaya sürdüğü kadroyla şunu söylemek istiyordu;
"Benim adım Hıdır, yapacağım budur." Yani; "Benim geçen yıl oynattığım takımdan kalan bu. Gelenler oldu, gidenler oldu. Bu sene Şampiyonlar Ligi'nde çıkarabileceğim, elime verilen en iyi kadro bu" dedi. Bundan evvelki Şenol Güneş'i "Bunu neden oynattın, şunu neden oynatmadın?" diye tenkit edenler, bu çıkan kadroya hiçbir şey diyemezlerdi. Yani Şenol Güneş, basının da seyircinin de yönetimin de tenkit yollarını bu kadroyla kesti.
Şuna dikkat edelim; dün gece Beşiktaş'ın takım kaptanı Atiba'ydı. Peki bu Atiba Beşiktaş'ta kaç yıldır oynuyor?
3 sezondur Beşiktaş'ta, bu sezon 4'üncü sezonu… Bu ne demektir? Beşiktaş yavru bir takım, yeni yeni serpiliyor.
Peki geçen yıllarda temeli iyi atılan bu Beşiktaş'ın bu yılki kiralık oyuncu sayısı kaç? Sahaya ilk 11'de çıkan 3 oyuncu kiralık.
TÜM DEFANS HATALI
Takım kaptanı Atiba ise, yani 3 senelik Atiba takımın lideri ise ve Beşiktaş hâlâ takıma bir oyun kaptanı bulamıyorsa bu işi zor çözer. Siyah-beyazlılar 1-0 öne geçiyorlar, artık burada maçı çevirmeye mecbur takım Dinamo Kiev… Ne yapacak? Saldıracak. Sen ne yapacaksın?
Kendi aranda oyunu daraltacak, adama hareket alanı bırakmayacak, arkasına atacağın ve kaçıracağın toplarla öldürücü darbeyi vuracaksın. Beşiktaş ne yaptı? Tam tersini… Golde bütün defans ve kalecinin hatası vardı.
EN UFAK HATA DERT AÇAR
Peki Beşiktaş ne yapar? Bu Dinamo Kiev takımını dün gece yenemedilerse Şenol Güneş ve futbolcuları iyice düşünmeliler.
Kaçan balık belki büyük oldu. Dün gece yenselerdi yolu yarılayacaklardı.
Ama Kiev'de dikkatli oynarlarsa yine yolu yarılayabilirler.
Şöylede bir gerçek var. Şampiyonlar Ligi, Türkiye Ligi'ne benzemiyor.
En kötü pozisyon, en ufak hata çok büyük dertler açabiliyor. Beşiktaş tecrübesiz bir takım. Gerçi Türkiye'de şu anda daha tecrübeli takımlar da var, onları da görüyoruz. O da ayrı bir konu… Dün siyah-beyazlıların harcadığı efora göre aldığı sonuç ters orantılı oldu. Yani yazık oldu.
Ama şunu da unutmayalım. Talisca'nın 90'ıncı dakikada attığı golle Benfica'dan dönen Beşiktaş, sanki dün akşamki Dinamo Kiev gibi şansa ayrılmıştı.
Futbol işte, bu iş böyledir. Üzülmeyeceksin, ders almaya bakacaksın.
BU NE BİÇİM YAYINCILIK?
Bir sözüm de yayıncı kuruluşa… Şampiyonlar Ligi'ni yayınlıyorsun, reklam yapıyorsun, "Herkes bu kanalı seyredecek" diyorsun. Ama Şampiyonlar Ligi maçını sanki bir amatör küme maçı gibi çekip, gösteriyorsun.
Kameramanlar, bahçe sulayan bahçıvan gibi. Kamera mı kullanıyor, sulama hortumu mu belli değil! Genel çekimde hiçbir şey göremiyorsun. Duruma göre ne yakına geliniyor, ne zoom yapılıyor.
Para almaya gelince şahane, hizmet vermeye gelince bahane.
TAKIMIN KAPTANI YOK
Dün Beşiktaş takımı, maçın 60-70 dakikasında hakimiyeti elinde tuttu. Maçın çoğu siyah-beyazlıların kontrolünde geçti. Geçti ama nasıl? Beşiktaş öne geçmesine rağmen inanılmaz derecede kontrolsüz hücum yaptı.
Saçma sapan paslar atıyorlar, tempoyu yükseltiyorlar.
Gereksiz yere efor sarfediyorlar.
Ne yapmaları lazım? Oyunun ve maçın direksiyonunu ellerine almaları lazım.
Şenol Güneş kenardan ne kadar buna hakim olabilir. Biraz zor... Peki o zaman bunu kim halledecek? Sahanın içindeki Beşiktaş takımının oyun kaptanı, lideri... Peki dün geceki Beşiktaş'ta maçın temposunu ayarlayabilecek, oyunculara direktif verecek, oyunun temposunu arkadaşlarıyla beraber ayarlayacak bir futbolcu var mı? Söyleyin bana… Bence yok.
Yani Beşiktaş'ın oyun kaptanı yok.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.