Eskisi gibi olmayacak

Beşiktaş bu transfer politikasına devam ederse Fenerbahçe ile Galatasaray en az 5 yıl nal toplarlar demiştim. Ancak Fikret Orman’ın son hamlesi bu cümleyi auta çıkardı.

Fikret Orman zor bir iş yaptı... Öyle ya da böyle stadı bitirdi. Stadı bitirdiği sene de şampiyon oldu. Yani başarı ikiye katlandı.
Peki stadın yapımında öyle ya da böyle şaibeler var diyorlar. Bu işler demekle olmaz.
Beşiktaş kongresi toplanır Fikret Orman ve ekibinden hesap ister, araştırırlar, doğru mudur yanlış mıdır ortaya çıkar. Bunu da ortaya çıkarmak bizim işimiz değil. Bu görev kongreye düşüyor. Şimdi biz işin transfer kısmına bakalım.
Takriben bir ay önce bir yazı kaleme almıştım;
"Beşiktaş bu transfer politikasına devam eder, düzgün işler yapmayı sürdürürse Fenerbahçe ile Galatasaray en az 5 yıl nal toplarlar" demiştim. Ama bundan sonra yaşanan olaylar, benim bu yazdığım cümleleri taca çıkarmaya başladı. Bakın neden?
Menajerler onu sevmiyor
A Spor'da bir program izliyorum, Erdal Torunoğulları diye bir yönetici konuşuyor.
İsmini duyuyordum ama ilk defa TV'de gördüm.
Enteresan şeyler söylüyordü… Transferi nasıl yürüttüklerini, para politikalarını, menajerlere teslim olmadıklarını, menajerlerinin ikinci yüzlerini yani tehlikeli yüzlerini anlatıyordu.
Bir arkadaşıma telefon açtım dedim ki, "Bu adam mantığındaki yöneticiler, Beşiktaş'ta 4-5 sezon daha söz sahibi olursa Fener'i, G.Saray'ı bayıltırlar." Ben bu cümleleri söyleyince bir arkadaşım, "Yemek yesek nasıl olur" dedi ve Erdal Torunoğulları ile yemek yedik. Neleri yaptıklarını, neleri yapamadıklarını anlattı. "Hocam, senin gazetedeki o yazın ve televizyondaki konuşman benim önümü keser. Bu bazılarının hoşuna gitmez. Sana bir cümle daha söyleyeyim, menajerler beni hiç sevmiyorlar. Ama daha da önemlisi benden nefret ediyorlar" dedi. Sonra yeni görev dağılımında Beşiktaş Stadı yapımında Fikret Orman'ın yanında sağ kolu olarak çalışan bütün para ve gider-gelirlerinin bilgi sahibi iki kişiden biri olan Umut Güner transfer komitesinin başına getirildi. Şöyle bir istihbarat yaptım, Torunoğulları'na diyorlar ki,"Sen Umut Güner'in altında çalışacaksın. Bu şu demektir:
"Biz seni kovuyoruz."
Gomez'in sorumlusu kim?
Peki, Gomez transferinde durumun bu hale gelmesindeki sorumlular kimler?
Gomez'de satış opsiyonunda hakkı olan Beşiktaş neler yaptı, neler yapmadı. Torunoğulları'dan nefret eden menajerler, bunların isimleri belli , Orman'la can ciğer durumda.
"Ahmet Bulut'un Beşiktaş'tan alacağı yasal olarak 12 milyon TL" diyorlar. Bu nasıl bir iştir. Merak edilen konulardan biri budur...
Gomez'in bu yıl Beşiktaş'ta kalıp kalmaması konusunda bir yerlerde teknik hata yapılmış mıdır? Beşiktaş yönetimi gerekli amanlarda, gerekli eylemleri ve işlemleri yapsaydı bugün Gomez'in pozisyonu böyle mi olurdu? Gomez, Beşiktaş Kulübü'nün eylemine göre Beşiktaş yönetimiyle mi konuşurdu yoksa bugün olduğu gibi Gomez, menajerler vasıtasıyla mı Beşiktaş'la görüşmelere devam ederdi. Bunlar ince konular… Şenol Güneş'in, Bursaspor'un stoperi Serdar Aziz konusunda ısrarcı olduğunu bilmeyen yok. Bu transfer niye bitemedi? Söylenene göre G.Saray'a, Beşiktaş'ın verdiği paranın daha azına gitti. Beşiktaş, Gökhan Gönül'ü aldı… Bakınız altını çizerek söylüyorum yönetim olarak bir futbolcuyu alırsınız ama hedefleri olan bir teknik direktöre "Biz aldık bunu oynatmaya mecbursun" diyemezsiniz.
Yarın bombalar patladı mı üst üste patlar… Menajer konusunda F.Bahçe de yıllarca büyük hatalar yaptı. Belki bilerek, belki bilmeyerek yaptılar… Günahları boyunlarına.
Ama son Gökhan Gönül olayında derine inildiğinde karşınıza farklı görüntüler çıkıyor.
Benim burada en fazla dikkatimi çeken cümle şu; "Gökhan Beşiktaş'la ön mukavele yaptı, söz verildi" denildi… Denildi de denildi.
Daha sonra Gökhan, F.Bahçe'ye dönüş sinyalleri verdi ama tam bu arada bir şeyler oldu, şimşekler çaktı, gök gürledi, dolu yağdı, Gökhan tekrar çark etti. Bu sıralarda da Aziz Yıldırım'ın beyanatı var: "Gökhan birileri seni tehdit mi ediyor? Söyle bilelim." Keşke birileri tam konuşsa da hepimiz bilsek.
Tek sorumlu Fikret Orman
Beyler çok net söylüyorum; önceden yazdığım belli bir zihniyette bu transferlere devam ederse Beşiktaş, Fener'e, G.Saray'a açık ara fark atar. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın son davranışları ve eylemleri ile bu cümlelerin hepsi taca ya da auta çıkmamıştır. Orman, topa göstere göstere öyle bir vurdu ki, top stadın deniz tarafından dışarı çıkmıştır. Bundan sonra da Beşiktaş'ın başarısızlık oranlarının hesabının tek sorumlusu Fikret Orman'dır.
Göreceksiniz hiçbir şey geçen yılki gibi olmayacak Beşiktaş için... Ben çok güzel şeyler görüyordum ama şu anda gördüklerim flu... Yani uzağı göremiyorum. Bana bir uzak gözlüğü lazım. O gözlüğü bana taktıran da davranışlarıyla Fikret Orman oldu. Bizim alemde bir cümle vardır; "Allah her şeyi gönlüne göre versin…"

İtalyan hocayı atmazsan ilk uçakla gönderirler...
Cüneyt Çakır 3 tane maç yönetti… Spor basınımızın bir kısmı yere göğe sığdıramadı.
Cüneyt Çakır Avrupa'da gördüğünü, Türkiye'de düşündüğünü çalan bir isim. Cüneyt Çakır çok zor maçları altından kalkamaz. Çünkü Çakır'ın bir standardı var. Bir insan, bazen düzgün iş yapayım bazen de eyyam yapayım derse gün gelir ikisini birbirine karıştırır, o zaman da ortaya sebze çorbası çıkar. Cüneyt Çakır'ın apar topar geri gönderilmesi benim için normal.
Öyle bir geri gönderiliyor ki, çok tuhaf… Maçını idare ediyor, ertesi sabah görevli geliyor ve "Öğlen uçağıyla Türkiye'ye dönüyorsunuz" diyor. Bu kadar kısa sürede 6 hakemin hazırlanıp çıkması zor bir olay… İtiraz ediyorlar, "Bir gün daha kalsaydık" diye. Gelen cevap daha ilginç, "Maalesef bugün terk edeceksiniz." Bu olayın başka boyutları olabilir. Araştırıp bilgi sahibi olduğumda yazacağım.
Çünkü hiçbir hakemi böyle bir turnuvadan bu tarz göndermezler.
Cüneyt Çakır, final bekliyordu. Hadi final vermediler, 4. hakemlik de verebilirlerdi ve orada bayağı hakem var. Niye bu işlemi yaptı UEFA bunu öğreneceğim. Şimdi dönelim işin teknik kısmına; bir tarafta İtalya var diğer tarafta İspanya. Yani bir tarafta Collina var bir tarafta UEFA hakem aleminde çok etkili bir grup… Öyle bir maç idare ediyorsunuz ki aşağı tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık… Hiç hata yapmamanız lazım. Oyun kurallarını net uygulamanız, eyyam yapmamanız, esnememeniz lazım. "Bu maç benim son maçım da olabilir" deyip çatır çatır yönetmeniz gerekir. İki tarafa da pembe görüntü vermemeniz lazım.
Gördüğünü çalmazsan...
Maçın içindeki sarı veya direkt kırmızı kartlık pozisyonları bir tarafa bırakalım. İtalyan teknik direktörün üzerine gelen topa o tarz vurmasıyla, düzgün bir hakem o İtalyan teknik direktörü ne yapması gerekir? Kesinlikle tribüne göndermesi gerekir. Ama "Beni bu maçlara Collina tayin ediyor" diye İtalyan teknik direktörü atamazsan seni ve ekibini ilk uçağa bindirip geri gönderirler kardeşim.
Hakemlik budur, gördüğünü çalacaksın ve kimseye gebe kalmayacaksın!

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.