Topuz darbesi!

Başkanın ani bir kararla, hiç gündemde bile olmayan Mehmet Topuz ile görüşüp "Beşiktaş'a gelirim" cevabını alınca Fenerbahçe ile kavgaya tutuşması yeni bir hüsran doğurmaktan öte bir işe yaramadı

Ertuğrul Sağlam'ın istifasından sonraki gelişmeler de ilginçti. Sinan Engin'in Rıdvan Dilmen'e akıl danışması ve onun da Mustafa Denizli'yi tavsiye etmesi sonucu başkan Yıldırım Demirören, ibreyi Denizli'ye çevirdi.
Başkanın daha önce "Bu kapıdan giremez" dediği Sinan Engin, başkanın yine "Bu kapıdan giremez" dediği Denizli'yi tavsiye etmiş ve Demirören de bu tavsiyeye uymuştu.
İlginç olan şu ki Denizli kendisini tavsiye eden Sinan Engin'i istememiş ve ünlü menajer görevden ayrılmak zorunda kalmıştı.
GÖKHAN'I NİYE BIRAKTINIZ!
Mustafa Denizli, Gençlerbirliği maçıyla başladığı görevinin ilk sezonda çifte kupayla tamamlarken lig bittiği anda "Yoruldum" diyerek görevden ayrılmayı istemesi taraftarın çifte kupa sevincini kursağında bırakırken Beşiktaş'ı yeni bir hoca kriziyle baş başa bırakıyordu. "Denizli bıraktı, başkan ikna etti!" derken çok değerli zamanlar belirsizlik içinde kaybedildi.
Bu süreçte Gökhan Zan'la sözleşme yenilemesi gereken Beşiktaş o tarihi (bilerek ya da bilmeyerek) atlayınca işler bir kez daha karıştı.
Başkan tarafından görevde kalması konusunda ikna edilen Mustafa hoca bu defa "Gökhan'ı niye bıraktınız.
Ben yabancı hakkımı başka bölgede kullanacaktım.
Gökhan gittiği için şimdi yabancı bir stoper almamız gerekir" diye tavır koydu.
Hocanın bu konudaki kararlı tutumu sonucu Ferrari alınırken, yabancı kontenjanı konusundaki hesaplar bir kez daha karman çorman oluyordu.
Bu sırada başkanın yine ani bir kararla hiç gündemde bile olmayan Mehmet Topuz'la görüşüp "Beşiktaş'a gelirim" cevabını alınca Fenerbahçe'yle kavgaya tutuşması ise yeni bir hüsran doğurmaktan öte bir işe yaramadı.
Sancılı süreç sonunda Beşiktaş taraftarı bir kez daha kahroldu, başını öne eğmek zorunda kaldı.
Denizli'yi ikna eden, Mehmet Topuz konusunda ise büyük hatalar yapan Demirören kendi futbolcusu Nobre'ye sanki başka bir kulüpten alınıyormuş gibi menajer payını da içine katıp yıllık 2.5 milyon euro vererek yeni bir bombanın pimini çekiyordu.
İnanılır gibi değildi. Tello isyan bayrağını açtı ve özel görüşmelerde zam aldı, daha sonra Holosko ve Bobo aynı yolu izlediler ve bu oyuncuların moral bozukluğu ligin ilk yarısının sonlarına doğru (yeni sözleşme imzalama dönemi gelene kadar) sürdü.
DENİZLİ'NİN KREDİSİ VARDI
Neredeyse bütün transferlerde büyük sürprizler yapan Demirören bunca hata yetmezmiş gibi son olarak bonservis bedeli çok tartışılan Tabata'yı alarak bir kez daha dengeleri bozmayı başarıyordu!
Hocanın ve Tello, Holosko, Bobo başta bazı futbolcuların kafalarının karışık olması Beşiktaş'ın sezona kötü başlamasına neden oldu ve daha sonraki haftalarda bazı şeyler düzelse de Beşiktaş şampiyonluk yarışının en büyük favorisi olarak görüldüğü haftalarda üst üste puanlar kaybederek lig yarışından koptu.
Maddi sıkıntılar, yanlış transferler yönetimle tribünlerin arasını açarken Denizli maçında kapalı tribünde bazı kişilerin taraftara saldırması bardağı taşıran son damla oldu.
Artık taraftar hiçbir şeyi umursamıyor ve inatla Demirören'in istifasını istiyordu. Demirören son kongreyi kazanana kadar da bu durum böyle devam etti.
Satır başları halinde hatırlatmaya çalıştığım tüm bu yaşananların yarattığı kaotik ortamda kupa ve Avrupa'ya erken veda edip ligde de umduğunu bulamayan Beşiktaş'ta her şeye rağmen Mustafa hocanın bir kredisi vardı. Önceki sezon kazanılan çifte kupa hatırına taraftar tepkisini Denizli'ye yöneltmedi.
İnönü'deki son maçta hocayı tribünlere çağırıp alkışladıktan sonra "Seneye takımı korkak oynatma" şeklinde uyarı yapmakla yetindiler.
Dolayısıyla kimse Beşiktaş'ın yeni sezon öncesi teknik adam problemi yaşayacağına ihtimal vermiyordu. Ancak Bursaspor maçı sonrası soyunma odasında garip bir şey oldu.
Sezonun son maçını oynamış olan futbolcular doğal olarak, kamp programını öğrenmek istediler.
Ancak Denizli futbolcuların kendi tatil programlarını yapabilmeleri için takvim vermek yerine "Kulüpten sizi ararlar, o zaman öğrenirsiniz!" gibi ilginç sözler söylemiş ve oyuncuların kafasını karıştırmıştı.
Daha sonra Lig TV'de yayına katılıp yönetimden futbolcuların alacaklarıyla ilgili sorunu 15 Haziran'a kadar çözmesini istediğini açıklayan Denizli'nin bu tavrının başkan ve bazı yöneticileri çok kızdırdığı da bilinen bir gerçek.
Yaşanan tüm bu gelişmeler sonrasında şunu çok net söyleyebilir:
Gelişi olay oldu, şampiyonluk sonrası istifası büyük şok yarattı ve sağlık nedenleriyle görevden ayrılması da Beşiktaş'ı bir kez daha zor durumda bıraktı.
Beşiktaş taraftarı altı sezondur bir türlü huzur bulamadı vesselam.

MUSTAFA DENİZLİ'NİN TRANSFERLERİ:

Fabian Ernst, Yusuf Şimşek, Micheal Fink, Nihat Kahveci, İsmail Köybaşı, Erhan Güven, Rıdvan Şimşek, Matteo Ferrari, İbrahim Kaş, Rodrigo Tabata, Ramazan Özcan.

ERTUĞRUL SAĞLAM'IN TRANSFERLERİ:

Tello, Hakan Arıkan, Rüştü, Mehmet Yozgatlı, Atilla Özmen, Cisse, Diatta, Higuain, Holosko, Gordon Schildenfeld.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.