19 Eylül 2023 | Salı

Dava adamı!

Bir takım kötü oynarken bile "ben bu maçı kazanırım" havasını sahaya yansıtıyorsa ve takımda korunma mekanizması olarak özel adamları varsa o maç kazanılıyor.
Attığı golün yaptığı asistin yanı sıra girdiği mücadelelere bakınca görüyoruz ki Dzeko dava adamı. İkinci yarıda sahneye çıkan Szymanski de işi bitirmenin ustası.
Ama Tadic'in sol ayak sihrini "lokalize" sergilemesiyle oyunun kilitlenmesi arasındaki ayrıntıya iyi bakmak gerek. Hiçbir ustanın "ben gücümü istediğim biçimde kullanırım" demeye hakkı yoktur, daha derin düşünmek gibi bir zorunluluğu ve oyunu genişletmek gibi bir görevi varken!
Fred'in sahadaki yokluğunun da bir açıklaması olmalı, Cengiz Ünder'in maçın başında kendi kendine sakatlanmasının da.
H H H
Takımda tabii ki tedirgin edici gerçekler de var. Mesela; savunmanın ağırlığı.
Özellikle Antalyaspor'un attığı ilk golde bunu açıkça gördük. Gördüklerimiz gerçekse görmediklerimiz daha gerçek olabilir.
Hata limitlerinin aşıldığı maçlarda hızlı forvetler kademesiz ve ağır savunmaları çok sever.
Halil Umut Meler'in ikinci yarıda Fenerbahçe'nin penaltısını neden vermediğini ve VAR hakemlerinden neden uyarı gelmediğini merak etmiyorum.
Herhalde onların "ligde puan kaybetmeyen takım kalmasın projeleri" vardı ama o proje suya düştü. Birileri o suda yüzlerini yıkasın da belki adaleti yakından görürler.
H H H
Bazen galibiyetlerin cazibesine kapılmamak gerekiyor. Galatasaray bir tarafı kolay kazanabilecek bir takım görüntüsü yaratırken, öbür yanı yenilmeye müsait bir takım havası veriyorsa orada tehlike de var demektir.
Orta alanda ve savunmada dağınık rüzgar eserken, Kerem'in attığı golleri, "Icardi gibi ustaların öğretmenliğinden nasibini almak böyle bir şeymiş" diye tanımlayabiliriz.
İlk maçında duayen havası veren Hakim Ziyech'in Icardi'yle birlikte rakip alandaki "Galatasaray hakimiyetinin" belgesi olacağı gerçeğine de parantez açalım.
H H H
Trabzonspor karşısındaki Beşiktaş içler acısıydı.
Takım bilincini kaybedenlerin farklı bir skorla kaybetmesinden doğal bir şey olamaz.
Sahada formasının içine ruhunu koyan bir tane adam yokken, gecenin öyküsünü yazmaya kalksak, 'Sefiller'i yeniden kaleme almak gibi bir şey olur.
Görünen o ki, bundan böyle bu takımın "getirisi" değil sadece "götürüsü" hesaplanacak. Bugün lider Fenerbahçe'yle arada 5 puan fark var, ligin ilk yarısının sonunda bu fark 15 puanı geçerse hiç şaşırmam.
Avrupa'daki tehlike çanları da caba!
H H H
Beşiktaş ne kadar gerilediyse Trabzonspor o kadar aşama kaydetmiş. Son yıllarda hiçbir derbiyi böylesine kolay kazanmamışlardı.
Futbolun emeğe ödülüdür bu.
Yeni transferlerin takıma uyumu kadar, maçın sonunda galibiyet duygusunu yaşamak için verdikleri mücadele de harikaydı. Mehmet Can takıma çok yararlı olur. Mendy taraftarın gözdesi olur. Onuachu külün içindeki ateş gibi. Rakip savunmayı her an yakabilir.
Ama Trabzonspor'un ligde büyük hedeflerinin olması için Beşiktaş maçında yansıttıklarından çok daha fazlasına ihtiyacı var. Onu da inkar etmeyelim.
H H H
Milli takımın yeni teknik direktörü değişiyor. Bilgisi ve birikimi kadar ahlaki ve insani değerleri öne çıkmış teknik adamları milli takımın başında görmek istiyoruz.
O takım bizim takımımız çünkü!
İpini sahibine teslim eden trollerin ve her türlü rezaleti apolet yapıp film içinde film çevirenlerin değil!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor