KÜFÜR YOK, BARIŞ VAR!

Başkan Ali Koç'un statlardaki küfüre karşı başlattığı savaşı ayakta alkışlıyorum... Uzun yıllardır Ülker Stadı'nda böylesine büyük bir coşku görememiştik. Fenerbahçe'nin son yıllardaki en büyük transferi Fenerbahçe taraftarı oldu. Nihayet 12. Adam geri döndü.
Son günlerde patates tarlasını hatırlatan saha zeminlerini gördükten sonra, Ülker Stadı'nın şahane zemini 'Budur işte!' dedirtti.
Stat sorumlularını tebrik etmek lazım. Demekki sahaya iyi bakınca sıcaklık, güneş, nem hikaye...
Maça gelirsek, Fenerbahçe kadrosunda ilk 11'de sahaya çıkan 9 oyuncu geçen sezonki kadrosun demirbaş oyuncularıyla. Dolayısıyla gözler yeni transferler Ayew ve Barış Alıcı'daydı.
Pereira, Advocoat ve Aykut Kocaman; Souza ve Mehmet Topal'ı birlikte oynattıkları için çok eleştirilmişti. Hücum futbolu oynatsın diye getirilen Cocu da sezona Souza-Topal ikilisi ile başladı.
Aklın yolu bir... Bursaspor'un Ekong ile duran toptan bulduğu golde ceza sahasında tam 7 Fenerbahçeli oyuncu vardı ama Ekong arka direkte bomboştu.

Halil Umut Meler'in verdiği penaltı kararı doğruydu ve monitöre gitmeye de gerek yoktu. Aykut hoca döneminde hep yana -geriye oynayan Souza, Cocu ile 3. bölgeyi hatırlayınca Fenerbahçe'yi öne geçiren golü attı.
Halil Umut Meler'in Bursaspor lehine verdiği penaltıda Yusuf ofsayttı. VAR devreye girdi ve yanlıştan dönüldü.
Fenerbahçe'de yeni transferlerden Barış Alıcı'yı çok beğendim. Ayew de net pozisyonları kaçırmasına rağmen oyundan hiç düşmedi ve çok çalıştı.
Hakem, maçın uzatmalarında ceza sahasında Skrtel'in eline çarpan topta, pozisyonu Volkan'ın hamlesi sonucu istemsiz çarpma olarak değerlendirdi. VAR'a başvuruldu ve penaltı kararı çıkmadı. Ben VAR odasında olsaydım, hakemin kulağına 'penaltı' derdim.
Fenerbahçe için sezona galibiyetle başlamak önemliydi. Alınan 3 puan kadar zaman zaman ortaya konan etkili futbol da taraftarı umutlandırdı.