Öyle özlemişim ki...
- Pascal Nouma Yazıları
- 12 Mayıs 2011, 00:50:25
33 günlük aradan sonra tekrar sizlerle beraber olduğum için mutluyum. Zor şartlarda geçen Survivor'dan sonra ülkemedönüp, kupa finalinin heyecanını yaşamak keyif verici. Bu arada Kayseri'de beni bağrına basan Beşiktaş taraftarına çok teşekkür ediyorum...
Maça dönecek olursak... Kayseri'de müthiş bir atmosfer vardı. Beşiktaşlılar, kupadan öylesine emindi ki; stadı neredeyse doldurmuşlardı.
Maça iyi başlayan Beşiktaş, ilk yarıdaki dört pozisyonun sadece birini tabelaya yansıtabildi.
İki takımın da kontrollü oynadığı bu devrede Kartal'ı öne geçiren faktör yetenekli ayaklarıydı.
İkinci yarıda İstanbul BŞB'nin baskılı oynaması, Beşiktaş'ın ise kontrataklarla etkili olması beklenirken, ceza sahası içinde yapılan riskli ve gereksiz paslaşma, skora denge getiren penaltıya neden oyldu. Oysa Beşiktaş, skor üstünlüğü elindeyken Quaresmave Simao gibi yıldızları ile farka gidebilirdi...
Penaltı ile de olsa güzel...
Telafinin zorlaştığı ilerleyen dakikalarda İstanbul BŞB, 5Beşiktaşlı'nın arasında iki oyuncunun yaptığı akıllı hücum ile öne geçti. Beşiktaş, bu kez de hatalı yerleşim sonucu kalesinde görmüştü.
Skorda geriye düsen Kartal, yıllardır belki de en çok zorlandığı rakibine karşı beraberliği sağlamak adına fazla zamana sahip değildi. Ancak kısıtlı sürede imdada yetenekli ayaklarından Fernandes'in kullandığı nefis duran topa, şık bir şekilde kafayı vuran Sivok yetişti.
Normal süre 2-2 bitince son yıllların en güzel finallerinden biri, uzatmaya taşındı. Uzatmaların tek hakimi Beşiktaş'tı. Özellikle Quaresma ve Fernandes ile etkili olan siyah-beyazlıların, ilk uzatma devresinde gol bulamaması şanssızlıktı.
Yorulan Guti'nin 2. uzatma devresinde yerini Hilbert'e bırakması, Simao'nun ortaya çekilmesi, Beşiktaş adına sahadaki dinamizmi biraz daha arttırmaya yönelik bir hamleydi. Bitime 5 dakika kala Rüştü'den başlayıp, Simao ve Fernandes ile devam eden Beşiktaş'ın müthiş kontratağında Hilbert, son pasta daha becerikli davransaydı, kupa penaltılara kalmadan Beşiktaş'ın olabilirdi.
Penaltılarla da olsa kupa her zaman güzeldir.
Avrupa biletinin kesinleşmesi de cabası...
Maça dönecek olursak... Kayseri'de müthiş bir atmosfer vardı. Beşiktaşlılar, kupadan öylesine emindi ki; stadı neredeyse doldurmuşlardı.
Maça iyi başlayan Beşiktaş, ilk yarıdaki dört pozisyonun sadece birini tabelaya yansıtabildi.
İki takımın da kontrollü oynadığı bu devrede Kartal'ı öne geçiren faktör yetenekli ayaklarıydı.
İkinci yarıda İstanbul BŞB'nin baskılı oynaması, Beşiktaş'ın ise kontrataklarla etkili olması beklenirken, ceza sahası içinde yapılan riskli ve gereksiz paslaşma, skora denge getiren penaltıya neden oyldu. Oysa Beşiktaş, skor üstünlüğü elindeyken Quaresmave Simao gibi yıldızları ile farka gidebilirdi...
Penaltı ile de olsa güzel...
Telafinin zorlaştığı ilerleyen dakikalarda İstanbul BŞB, 5Beşiktaşlı'nın arasında iki oyuncunun yaptığı akıllı hücum ile öne geçti. Beşiktaş, bu kez de hatalı yerleşim sonucu kalesinde görmüştü.
Skorda geriye düsen Kartal, yıllardır belki de en çok zorlandığı rakibine karşı beraberliği sağlamak adına fazla zamana sahip değildi. Ancak kısıtlı sürede imdada yetenekli ayaklarından Fernandes'in kullandığı nefis duran topa, şık bir şekilde kafayı vuran Sivok yetişti.
Normal süre 2-2 bitince son yıllların en güzel finallerinden biri, uzatmaya taşındı. Uzatmaların tek hakimi Beşiktaş'tı. Özellikle Quaresma ve Fernandes ile etkili olan siyah-beyazlıların, ilk uzatma devresinde gol bulamaması şanssızlıktı.
Yorulan Guti'nin 2. uzatma devresinde yerini Hilbert'e bırakması, Simao'nun ortaya çekilmesi, Beşiktaş adına sahadaki dinamizmi biraz daha arttırmaya yönelik bir hamleydi. Bitime 5 dakika kala Rüştü'den başlayıp, Simao ve Fernandes ile devam eden Beşiktaş'ın müthiş kontratağında Hilbert, son pasta daha becerikli davransaydı, kupa penaltılara kalmadan Beşiktaş'ın olabilirdi.
Penaltılarla da olsa kupa her zaman güzeldir.
Avrupa biletinin kesinleşmesi de cabası...