Tur kapısı aralandı

Beşiktaş, Helsinki ile oynadığı maça sürpriz bir kadro ile çıktı. Schuster'in rakibi küçümsediği şeklinde yorumlanan bu kadro seçimi bana kalırsa Alman hocanın Fin takımını kolay lokma görmesinden değil, rotasyonla tüm oyuncuları hazır tutma düşüncesinden kaynaklanıyordu. Siyah-beyazlı ekip kendisinden çok daha zayıf bir rakip ile mücadelesine istekli başladı. Ernst'in önünde orta alanda Guti'nin yanına Tabata'nın tercih edilmesi hiç kuşkusuz çok gollü farklı bir galibiyetin hedeflendiğinin göstergesi. Ancak Beşiktaş oyunu rakip yarı alana yıkmasına karşın çok fazla yan pas yaptı. Ayrıca hücum organizasyonlarında seri hareket etmeyi başaramadı. Bu seviyede bir takım karşısında Beşiktaş hücum organizasyonlarını çok daha kolay sonuçlandırmalı. Aksi takdirde siyah beyazlılar güçlü rakipler karşısında çok daha zorlanabilir ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

Daha hızlı hücum yapılmalı
Maçın ilk yarısında bu organizasyon sıkıntısının ortaya çıktığını düşünüyorum. Bu 45 dakikada Kara Kartal sadece Guti, Ernst ve Quaresma'nın bireysel yetenekleri ile pozisyonlar buldu. Transfer edildiği günden bu yana çok eleştirilen ve kafalarda soru işareti bırakan Alman Hilbert'in gayretli oyunu ve takımını öne geçiren golü de gelecek için umut veren bir faktördü. İkinci yarıda da topa sahip olma oranlarında rakibine ezici bir üstünlük kuran Beşiktaş önemli pozisyonlar da yakaladı. Sahanın yıldızı Quaresma'nın tribünleri ayağa kaldıran nefis golü Kartal'ı rahatlattı. Q7 her geçen maçta Türkiye'de kariyeri için yeni bir sayfa açtığını gösterircesine oynuyor ve izleyenleri mutlu ediyor. Maçın bazı bölümlerinde büyük yıldızlarının yeteneklerini ortaya çıkarmaları ile taraftarlarına keyifli anlar yaşatsa da Beşiktaş'ın takım olarak katetmesi gereken çok yolu var. Bernd Schuster güçlü rakipler karşısına çıkmaya başlamadan, takımını daha hızlı hücuma çıkan ve sonuca giden bir görüntü kazandırmalı.