- 19 Nisan 2010 | Pazartesi
Üzgünüz...
Toraman ve hakemler
Haftalardır Toramaninsan üstü mücadelesiyle takımı ayakta tutmaya çalıştı. Ve bugüne kadar da bunda başarılı oldu. İbo, helal olsun sana. Ama gördüğü kırmızı kart yüreğimi acıttı. Bu kadar sert hareketin olduğu maçta, Lugano'nun bariz eliyle aldığı topu göremeyen hakemler, sadece Toraman'ın müdalesinde ince bir detayı yakaladılarını sandılar. Size de helal olsun. Mustafa hoca, haftalardır şans verdiği Uğur İnceman'ın yerine radikal bir değişiklikle İsmail ile oyuna başladı. Bence bu değişiklik bir fayda getirmedi, aksine özellikle ilk yarıda o kanattan çok atak yememize sebep oldu. Buna karşın Dünya Kupası'na bizi temsil edecek iki oyuncumuzdan biri olan Holosko, 86 dakika oyuna giremedi. Gole ihtiyaç duyduğumuz tüm maç boyunca Holosko'dan faydalanamadık. Elimize geçen en büyük fırsat Bobo ile değerlendiremediğimiz penaltı vuruşuydu şüphesiz. Penaltı bir anlık bir fırsattır. Bütün dünyada çok büyük maçlarda, çok büyük oyuncular penaltı kaçırmışlardır. Çok üzücüydü. Ancak şampiyonluğun kaçtığı tek an olarak görmemek lazım o pozisyonu. Çünkü şampiyonluk virajına girdikten sonra son 3 maçta kaybettiğimiz puan sayısı 7 oldu ve o penaltı dakikası iyi kullanamadığımız 180 dakikadan sadece biriydi.