Hak eden oynasın!

Malouda ile başlamak lazım... Ama maça değil yazıya elbette... Trabzonspor resmen parasıyla bir sorun daha satın almış bu yıl... Hoş, Trabzonspor zaten her sezon parasıyla bir ya da bir kaç sorun satın almıyor muydu yıldız adı altında... Bizimkisi de laf işte, neyse! "Oyunda olmalı ya da çıkarılamaz, çıkarılması teklif dahi edilemez" diye bir madde mi var Malouda'nın sözleşmesinde? Oynamıyor, oynatmıyor, tecrübe aktarmıyor, yardımcı olmuyor eksik bırakıyor... Kötü oynuyor, oyundan alını- yor, surat asık! Her şeyi geçtim, böyle bir kariyer, böyle bir tecrübe, kendini hocasından çok daha evvel tartıp "beni çıkarın" demeli...

***

Ama yok, bizlerde de suç var Bizler Bourceanu gibi doksan dakika koşan, kovalayan, arkadaşlarına duvar olan görev adamlarını pek sevmiyoruz... Topu alıp bir kanguru gibi ön cebine koyup koşan oyuncuların günlük, anlık zaferlerini beğeniyor, takdir ediyoruz. Haliyle kadronuz, anlayışınız bir türlü takım oyununa dönüşe- Sabır desen zaten yok... Dikkat ettiniz mi son bölümde Mustafa Akbaş, Gökhan Alsan, Yusuf Erdoğan sahadaydı. Ve bu adamlar aslanlar gibi de oyuna hareket getirdiler.

***

Konyaspor maçın iyisiydi, gol pozisyonlarında onlarda Onur'u aşamadılar... Maçın hakemi klasik olacak ama çok kötüydü... Takdir hakları, kart uygulamaları standart "Türk hakemi" kıvamındaydı. Bir kaç pozisyonda verdiği çelişki dolu kararların üzerine düşülse ve irdelense... Önümüzdeki hafta oynanacak stratejik maçı "bir basın toplantısı ile kurtarmak" için bir dolu malzeme çıkabilir. Not: Trabzonspor'un en iyileri Onur Kıvrak, Özer Hurmacı ve Bourceanu'ydu...