Hıncal Uluç

Dr. Frankestein gibi

<ı>Hakem ve federasyonlara en büyük tepki Ali Koç'tan geldi. Koç'un bu sert çıkışıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Vehbi Bey yakın dostumdu. Onunla konuşmak için hiçbir fırsatı kaçırmazdım. Vehbi Bey'e kızardım ben, genç bir spor yazarı olarak. Koç gibi çok seçkin evlatları olan bir aileyi sporun dışında tutmaya çalışırdı. Katiyen izin vermezdi. "Vehbi Bey futbolumuzun yetişmesi pırlanta gibi adamlara ihtiyacımız var" derdim, gülerdi ve "Desteklemek başka şey. Her türlü desteği veririz ama içinde olmayız" derdi. Bugün anlıyorum Vehbi Bey'in ne kadar haklı olduğunu... Pazar günü Ali Sami Yen'in caddeye bakan tarafına büyük bir pankart asmış ultrAslan ve "Koç ürünlerini boykot edelim" diye yazmışlar. Bu hiçbir gazetede çıktı mı? Sanmıyorum. Özgür basınımız birçok şeyi görmezden geliyor, bunu da görmezden geldi. Bugün Galatasaraylılar, yarın Beşiktaşlılar, Manisalılar, Rizeliler pankart açabilirler. Tanıyamıyorum. Mahmut Uslu benim Ankara'dan arkadaşım. Tanıdığım en kibar, en centilmen, en sportmen insanlardan biri. Basketbol camiasının içinde. Çok severdim. Fenerbahçe'ye geldi, Aziz Yıldırım'ın koltuğunun altına girdi, inanılmaz bir şekle dönüştü. Ali Koç... Tanışmazdık ama bir takım mekanlarda rastlaşırdık. Nasıl seçkindi. Gururla, "İşte genç Türk iş adamı bu" dediğim birisiydi. Fenerbahçe yönetimine girdi, Aziz Yıldırım'ın koltuğunun altına girdi, inanamıyorum. Aziz Yıldırım, Dr. Frankestein gibi durmadan canavarlar yaratıyor. İyi insanları, canavarlara dönüştürüyor. Nihat Özdemir... Nihat Özdemir'in bu lafları edebileceğini aklım hafızam almaz. Nihat Bey'i de Ankara'dan tanıyorum. En seçkin, en saygın iş adamlarından bir tanesi. Fenerbahçe yöneticisi başka bir adam. Dostluk kalmamış, sportmenlik kalmamış, fair- play kalmamış. Yani diğer kulüplere de bakın. Hiçbir kulüpte, bu kadar öfke ile nefretle karşılanan kişiler yok. Adını saydığım üç isim, pırıl pırıl, pırlanta gibi. Mahmut, Nihat, Ali... Hallerine bakın... Ali Koç hedef gösteriyor. Lig TV'nin 8 tane kordonundan 6'sı kesiliyor. Birer birer, yayın sırasında. Hadi o kordonlardan bir tanesini şurada kesmeye teşebbüs et bakalım. Özel alet yoksa kesemezsin. Gücün yetmez. Çok sert, çok kalın. Bunları ya elektrikli testere ile kesersin, ya da her yerde bulunmayan, inşaatlarda 3, 4 santim demirleri kesen aletlerle kesersin.

YANLIŞ ADAMI SEÇTİ
Şimdi Ali Koç bu kabloların kesilmesi olayından kendisini temizleyemez. Ya organize; o zaman kim organize etti: Lig TV'ye bağırıp çağıran Ali Koç. O keski aletleri stada bir türlü girdi. Çakının girmesi yasak stada. Kablo keski aletleri nasıl girdi? Yönetimle işbirliği yapmazsan giremez. Bir gece evvelden alınırsa girer. Diyelim yönetim masum; o zaman daha kötü. Fenerbahçeli vatandaş, niye bu milletin milli servetine saldıracak? Kendisine saldıracak. Fenerbahçe maçını kim izliyor televizyonda!.. 100 kişi izliyorsa bunun 98'i Fenerli... İki tanesi Beşiktaşlı, Galatasaraylı... Böyle bir şey olabilir mi? Bu neresinden bakarsan bak Ali Koç. Şimdi Koç adı böyle bir ucuzluğun içine yakışıyor mu? Vehbi Bey öldü. Koç ailesinde bir tane büyük yok mu, 'Bu işlere karışmayalım' diyecek. Çok üzücü... Ali Koç, "Amacım Fenerbahçe'ye başkan olmak. Bu işe soyunuyorum" dediği zaman yazı yazdım ve dedim ki, "Yanlış adamla başlıyorsun." Söylemek istediğim buydu işte. Aziz Yıldırım'la başlamasa o benim tanıdığım Ali Koç bu hale dönüşmezdi. Geliyor oraya oturuyor, bir yanında Murat Özaydınlı, bir yanında Mahmut Uslu, bir yanında Nihat Özdemir... "Ben bunlardan geri kalırsam ayıptır" diyor. Ben Murat'la tanışmadım ama babasını tanıyorum. Bir seçim yapılsa Türk ordusunun tarihinde, gelmiş geçmiş en centilmen, en kibar generaldir İrfan Özaydınlı Paşa. Gelmiş geçmiş en centilmen, en kibar, en demokrat kuvvet komutanıdır İrfan Özaydınlı Paşa... Özellikle askeri ailelerde, çocukların nasıl bir eğitimle yetiştirildiğini ben gayet iyi bilirim. Oğul Özaydınlı'nın baba Özaydınlı'nın eğitimi ile yetiştiğini de biliyorum. Ve diyorum ki 'bu o Özaydınlı olamaz.'