Siyah ve Beyaz

Haşmet Babaoğlu spor@fotomac.com.tr
Anladım ki lig fasulyeden ama derbilerin anlamı ve heyecanında değişen hiçbir şey yok. Beşiktaş'ın her attığı golde, İnönü tribünlerinin onlarca puan kazandıran maçlarda olduğundan daha çok sevinmesi bu gerçeğin açık kanıtıydı.
Ama anlamadığım şeyler de var... Mesela; siyah-beyazlıların devrelerin başlarında muhteşem oynayıp, daha sonra deplasman takımına dönüşmesini anlayamadım.
Bu arada... Başka futbolcular Emre'nin yaptıklarının dörtte birini yaptığında hemen kart çıkartılıyor.
Oysa Emre itiraz ettiğinde, rakiple dalaştığında, sorun çıkardığında; hakem ona tatlı tatlı konferans veriyor.
Nasıl bir iştir bu, bilen var mı?
* * *
Maçın kırılma noktası oyuncu değişikliklerinde gerçekleşti. Sarı- lacivertliler beraberliği bulmuşlardı ve Aykut Kocaman artık skoru lehlerine değiştirebileceğini düşünerek, hem Stoch'u hem de Özer'i sahaya sürdü.
İşte bu sırada Carvalhal'in aklından belki de kumar oynamak geçti. 'Mustafa yerine Almeida nokta vuruşu yapabilir' diye düşündü.
Gerçekten de öyle oldu!
Ama Beşiktaş'ın golden sonra durgunlaşma hali nüksetti. Ve sonuç, uçup giden 2 puan daha!
Sonuçta, net biçimde gördük.
F.Bahçe yenilmiyor ama siyahbeyazlılar da maçları rahat rahat kazanmayı beceremiyor.
Açık tribündeki bir pankart, maç boyunca beni derinden etkiledi.
Şöyle yazıyordu: Bugünlerde SİYAH'ım ama BEYAZ yarınlara birlikte çıkacağız TÜRKİYEM!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.