Sevk ve idare sorunu

Belde ve kentlerin yığınla sorunu çözüm beklerken, belediyelerin halka rağmen halkın parasıyla futbol takımlarına milyonlarca doları bulan yatırımlar yapmasına ezelden beri şiddetle karşı olanlardan biriyim.
Ama bu tavrıma rağmen, F.Bahçe dahil çoğu kulübümüzden daha iyi şekilde sevk ve idare edildiğini söylemek zorundayım İstanbul BŞB'nin. Üstelik bu pozitif farkı Abdullah Avcı'da ısrar etmenin sonucu olarak teknik açıdan da yarattılar.
F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve daha nice takımda tutunamayan ( İbrahim Akın, Efe Uysal, Cihan Haspolatlı, Abdülkadir Kayalı, Tum ve benzer durumdaki) futbolculardan oluşturulmuş bir kadrodan yıllardır standart üstü verim alıyorsa Abdullah Avcı, bunun en önemli nedenlerinden biri de istikrar ve layıkıyla yönetimdir.

Geciken müdahaleler
İşte bu İstanbul BŞB, kaç sezondur F.Bahçe'ye kök söktürüyor. Hele de maç "Rüzgarın ve ıssızlığın başkenti" Olimpiyat Stadı'nda oynanıyorsa.
Doğrusu dün akşam da başlama düdüğüyle birlikte"Benden çekeceğin var yine" dercesine oyuna başladı Avcı'nın öğrencileri.
Ama F.Bahçe rakibin maçın başındaki baskısını savuşturduktan sonra peş peşe pozisyonlar buldu ve gününde olmayan Niang'a rağmen zeka ve yetenek bankası"üstat"ın golüyle ilk yarıyı önde tamamladı.
Açıkçası sarı-lacivertliler evvelki yıllara oranla dün akşam daha pozitif bir görüntü sergilediyse, bunun ana nedeni Aykut Kocaman'ın analiz ve tercihleriydi. Ama ikinci yarıda farkın açılmamasında da (Özkahya'dan sonra) en büyük sebep Kocaman'ın geciken müdahaleleriydi.
Misal, Niang da ilk yarının ortalarından itibaren halsizlik veya sakatlıktan dolayı aksıyorken, tutup Alex'i oyundan aldı. Bununla da yetinmedi, halsizNiang'a bir de penaltı attırdı üstelik.
Dolayısıyla erken kopacak maçın zorluk derecesini biraz da kendi elleriyle arttırdı.