İstikrar ve sabır

Son günlerde en çok sorulan soru şu: "Trabzonspor bu sarmalın içinden nasıl çıkar? Yanıtı kolayca verilecek bir soru değil bu. Ancak iki sihirli kelime var ki yönetim, camia ve taraftar belleklerinin bir tarafına mutlaka not etmeli. İstikrar ve sabır… Biliyorum yazması kolay ama Trabzon gibi başarılarla yoğrulmuş bir kentte bu kelimelerin arkasında dimdik durmak kolay değil. Hiç kuşku yok ki göreve gelen yönetimleri en çok zorlayan olay da bu. Başarısızlık halinde panik içinde çark çevrilince, iflas gelmesi kaçınılmaz oluyor.
Nitekim eski yönetimden yeni yönetime kısa sürede 7 farklı teknik adam görev yaptı. 50'nin üzerinde futbolcu transfer edildi. Harcanan paranın Trabzonspor ölçeğinde haddi hesabı yok. Sonuç ne?
Ortada ne kupa var ne başarı. İşte bu istikrar ve sabrın önemine işaret ediyor.

***

Usta yönetimi; iç ve dış barışı sağlama, keskin dilden, etkili söyleme geçme ve sonuç alma noktasında iyi işler yapmasına karşın, istikrar kelimesinin uygulamasında kararlılık gösteremedi. Sadi Hoca ile sezonu tamamlama söyleminden Hami Hoca'ya geçiş, Hami hoca ile 1.5 yıl sözleşme söyleminden, "sezon sonunda bakarız" boyutuna geçme, istikrarın örselenmesinin canlı örneğidir.
Tabii ki kötünün istikrarı kabul edilemez ve sürdürülemez ancak sürekli yeni arayışlar ve karar değişikliği Trabzonspor'u parlak geleceğe taşımaz.
Yönetimin scout ekibi oluşturma hamlesini de doğru buluyorum ama bu çalışmayı yapacak ekip, Trabzonspor'u yeni sezonda çalıştıracak hoca ile uyumlu çalışmalı.
Özetle yönetim "8 futbolcu gidecek 5 yabancı gelecek" derken hangi rapora ve hangi hocanın oyun felsefesine göre bu planlamayı yapıyor.
Sözün özü; Muharrem Usta, her atacağı adımı hesaplamalı. Kısa vadeli başarı sözleriyle, sabrı tükenmiş Trabzonspor camiasını büyük beklenti içine sokmamalı.