Sinyal!

Bizim ülkemizde derbiler maçtan sonra mazeret üretmek içindir. Galatasaray yürekli mücadele etti ve bileğinin hakkıyla kazandı. Özellikle ilk yarıda topa sahip olma oranı Galatasaray'da yüzde 72, Fenerbahçe'de yüzde 28'di ve Erol Bulut sadece seyretti. Maçtan sonra Ali Koç ve Erol Bulut'un hakemden dert yanma biçimine baktım. Hakem denince Ali Koç ve Erol Bulut'a Saracoğlu'nda Başakşehir'i katleden ve Fenerbahçe camiası tarafından övgüye boğulan Bahattin Şimşek'i hatırlatırım. O Bahattin Şimşek, Erol Bulut'un sallanan koltuğuna çivi çaktı. "Bileğimizin hakkıyla kazandık" diyen Ali Koç'a maçtan sonra yazdıklarımı hatırlıyorum. "Başakşehir maçında hakem Bahattin Şimşek'i suçüstü yakaladınız ama şahitlik edemediniz. Bütün ülke bu cinayeti seyretti, en acısı da siz bu cinayetle gelen armağanı kabul ettiniz." Ali Koç gibi birinin böyle bir hakemi teşhir etmesi nasıl da yakışıklı olurdu aslında.

***

Gelelim pozisyonlara. Fenerbahçe'nin sayılmayan golünde kesinlikle kötü niyet var. En kıytırık pozisyonlar için bile VAR'ın başındakiler 3 dakikada bile karar veremiyorsa bu kadar "ince" bir pozisyon için 15 saniyede nasıl karar verildi? Cüneyt Çakır pozisyonu izlemek gereğini bile duymadı. İhtimaldir ki goldü. Maçta bir gerçek penaltı var o da Serdar Aziz'in Donk'a attığı dirsek. Yanında da Serdar'a kırmızı kart. Maç o pozisyonda kopardı zaten. Serdar Aziz'in çirkin faullerine bile göz yumuluyor da kendisine dokunulmayan pozisyonlarda bile kendini öyle yere atışı var ki olacak şey değil. Not: Futbol erkek oyunudur!

***

Derbinin gerçeklerine gelince, Fenerbahçe, Galatasaray'ın sonlarda geri çekilmesinden sonra baskılı gözüktü. Erol Bulut bunun arkasına sığınıyor. Ne diyor; "bir kere geldiler gol oldu!" Bu kimin sorunu? Bir vuruşla yıkılacak kadar kof savunmayı kim üretti? Fenerbahçe, Hatayspor karşısında tarihin en ezik maçlarından birini oynadı ama kazandı. Onun sorgusu nerede? Bir takım kaç maçtır futbol oynamadan kazanıyor da kaybedilen maçlarda suçu başkalarına yüklemek "ustalık" sayılıyorsa Erol Bulut saklambaç oyuncusu demektir. Sezon başından beri sistem üretemeyen Erol Bulut, Konyaspor karşısında 70 dakika 10 kişi oynayan ve iliklerine kadar mücadele eden Beşiktaş takımına baksın.

***

Fatih Terim maçtan sonra gülüyordu. Aynı biçimde kaybetse ortalık yangın yerine dönerdi. Kazanırken gülmek kadar kaybederken kendini kaybetmemektir mesele. O yüzden herkes kendini adalete ve asalete adamak zorunda. Bizler şampiyonlukta aktif rol oynayıp meslekten men edilen hakemleri de gördük onlarla gurur duyan teknik adamları da. Onurlu gazetecilerin ekmeğiyle oynayıp yağcılara prim verenleri de gördük. Sistem birbirinin içinden geçerken, hakemlere gönderilen sinyallerin hangi kodlardan oluştuğunun farkındayız. O yüzden futbolun da canı cehenneme kıytırık şampiyonlukların da.