Galibiyetin son rengi

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr
Haftayı geride bırakırken, galibiyetin son renginin siyah beyaz olduğu stada bakıp; "Hey gidi İnönü hey" diye iç çekmeyelim mi?
İki maç üst üste seyrettiğimiz yılların özlemini çekerken, bu stadın bir çocuktan diğerine suçiçeği gibi bulaşan futbol sevgisinin "anayurdu" olduğunu söylemekten gocunalım mı?
Eski zamanların güzelliğini görmezlikten mi gelelim?
Kendinden olmayandan nefret eden sistemi besleyen televizyonlara bakıp, "Nerde bizim radyolarımız?" diye haykırmanın bir işe yaramadığını fark etmeyelim mi?
Şimdiki zamanın bizlerden çaldıklarını ortaya koyup, kaybettiklerimizi bir daha kazanamayacağımızı inkar mı edelim?
***
Beşiktaş'ın bu kadroyla imkansızı başarmanın yolculuğuna çıkmasına alkış tutmayalım mı? "Bir Kartal asla manzaraya havalanmaz" deyip, o takımın genlerindeki mücadele ruhunu ödüllendirelim de, sistemin onun da belini kıracağını anons etmeyelim mi?
Fenerbahçe'nin kaybetme nedenlerini takım içindeki sistemde arayalım da, verilmeyen golünü, yediği golden önce icat edilen serbest vuruşu görmezlikten gelip, "Kazanan haklıdır da, kaybedenin hakkı nerdedir?" diye sormaktan vazgeçelim mi?
***
Adaletsizliğin üzerine çok fazla düşünce, aklımızı alan düşünceleri çöpe mi atalım?
Ligin en çok korunan takımının Galatasaray olduğunu, Fatih Terim korkusunun hakemler ve sistem üzerinde ne kadar etkili olduğunu cebimizde mi taşıyalım?
Nasılsa Aykut Kocaman'ın hakeme saldırma gücü yok, korku salması için de atı alan Üsküdar'ı geçmiş deyip, Kocaman'dan da yeni bir Fatih Terim yaratmanın kapısını mı açalım?
***
Eskişehir maçında Gökhan Zan'ın rakibini cezaalanı içinde itmesinin penaltı olduğunu ama kimsenin bu pozisyona kalem oynatmadığını ve yorum yapmadığını görüp, ayrıntılardaki delilleri yok mu sayalım?
Oynadığı futbola bakmayıp, Galatasaray'ı şampiyon ilan etme modasına mı uyalım yoksa?
***
Eskişehirspor maçı sonrası, medyaya karşı Fatih Terim'e destek eylemi yapan Galatasaray teknik heyeti ve futbolcuları mı alkışlayalım?
Gazetecilere; "Sizi yok sayanı siz de yok sayın" diye haykırmayalım mı?
Terim'in basın toplantılarında, çanak soru bankalarının mudilerine her zaman iyi faiz verdiğini maziye mi gömelim?
Bu zamanlarda ayağa kalkması gerekenlere "Ya oturduğunuz koltuk el vermiyor, ya özel ilişkileriniz dil vermiyor" diye haykırmayalım mı?
***
Bu ülkede gerçeği kim istiyor?
Hiç kimse.
Adalet kimin umurunda?
Hiç kimsenin..
Bunları niye yazıyoruz?
Kimse okumasın diye.
Önemli değil.
Bizler hala kimin şampiyon olduğuna değil.
Nasıl şampiyon olduğuna bakıyoruz.
Ayrıca hiç kimseleri dert etmeyi çoktan bıraktık. İnönü Stadı'nda yalınayak maça girdiğimiz yıllardan, yanımızda yürüyecek birkaç kişi kalmıştır.
Onlar bize yeter de artar bile!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.