- 02 Haziran 2009 | Salı
Aşk masalı
Bu sezon futbolun yakasında ışıldayan rozet Beşiktaş. 6 yıllık susuzluğun çeşmesi, şimdi gürül gürül akıyor. Şampiyonluk, siyah bir Kartal'ın, futbolun beyaz kağıdına yansıyan heybetli görüntüsü değil sadece. Emek, alın teri ve bütünlük. Onlardaki sonsuz aşk ve sadakat, başka takımlarda yoktu. Beşiktaş'ın şampiyonluğunun bir ruhu vardı. Hem ligde, hem kupada attıkları imza, som altındandı.
***
Sivasspor kaçırdığı şampiyonluğun yanında, tarihi bir sınav hakkı kazandı. Fenerbahçe ve Galatasaray gibi, transfer bonkörü ve büyük olmanın ayrıcalığını her biçimde yaşayan iki takımın önünde ligi ikinci bitirmek, anlamlı bir başarıdır. Sivasspor'un gelecek sezon için en anlamlı yatırımı, hatalarının farkına varmasıdır. Öncelikle, eğer takımın başında kalacaksa Bülent Uygun'un... Kendilerini neyin yendiğini bilmeyenler, her zaman kaybederler.
***
Trabzonspor, Şampiyonlar Ligi'nin doğum anını beklerken, Avni Aker'de ölümü yaşadı. Futbolcular, Şampiyonlar Ligi biletini yerde görse, eğilip almayacak kadar bitikti. 4 maçlık başarıyı Ersun Yanal'ın yokluğuna bağlayanlar, bu korkak finalin arkasını nasıl tatlıya bağlayacaklar? Asıl meselenin Ersun Yanal değil, takımın içinde olduğunu görülmüşse... Gelecek sezonun en hayırlı yatırımı olur.
***
Fenerbahçe ve Galatasaray, bu sezon varlıklarını, yokluklarıyla tanımladılar. Sükseli futbolculara ödenmiş bedelle, sezon sonunda taraftarlara ödetilen bedel arasında garip bir çelişki var. Onlar, hayal kırıklığının şampiyonları. Takımların içindeki devrik krallarla devrim olmaz. Kişileri, takımların üzerine çıkaran başkanlarla da, zavallı sonuçlar çıkar ortaya. Alex ve Lincoln'e teslim olan Aziz Yıldırım ve Adnan Polat'ı kastediyorum. Takımı yönetmek, bir adamı yönetmekle başlar. Onlar bunu başaramadılar. "Lütfen yandan bir poz verir misiniz? Ne kadar birbirinize benziyor beceriksizlikleriniz?"
***
Alt katta dramatik sahneler yaşandı. Antalyaspor, kendisini iki yıl önce ligden düşüren Gençlerbirliği'ni kurtarıp, attığı golle Konyaspor'u düşürdü. Futbolun güzel tarafı bu. Yeter ki, onursuz olmasın ligde kalmak! Ama bazı teknik adamların, nasıl ihanet içinde olduklarını biliyoruz. Onları kümede bırakan özel güçleri de. Alt kattakilerin kaderi son maçta çizilmedi çünkü.
***
Futbol Federasyonu, ikili, üçlü ve dörtlü averaj sistemiyle can yakacağına. Ligi eşit puanla bitiren takımlar arasında Play-Off maçları düzenleyebilir. Daha az şaibe, daha fazla yürek.
***
Sezonun en önemli adamı kimdi derseniz, Beşiktaş'tan Ernst derim. Beşiktaş taraftarını da şampiyon ilan eder, bu kadar yaratıcılığa küfürü yakıştıramadığımı not düşerim. Yılın teknik adamı olarak da Ertuğrul Sağlam'ı gösteririm.
***
Futbol bir aşk masalıdır, iyi günde, kötü günde söylenir. Önce herkes Beşiktaş'ı alkışlasın. Sonra gönül verdikleri takımların dertlerini taburcu etsinler yüreklerinden. Sezon erken açılıyor çünkü...
***
Sivasspor kaçırdığı şampiyonluğun yanında, tarihi bir sınav hakkı kazandı. Fenerbahçe ve Galatasaray gibi, transfer bonkörü ve büyük olmanın ayrıcalığını her biçimde yaşayan iki takımın önünde ligi ikinci bitirmek, anlamlı bir başarıdır. Sivasspor'un gelecek sezon için en anlamlı yatırımı, hatalarının farkına varmasıdır. Öncelikle, eğer takımın başında kalacaksa Bülent Uygun'un... Kendilerini neyin yendiğini bilmeyenler, her zaman kaybederler.
***
Trabzonspor, Şampiyonlar Ligi'nin doğum anını beklerken, Avni Aker'de ölümü yaşadı. Futbolcular, Şampiyonlar Ligi biletini yerde görse, eğilip almayacak kadar bitikti. 4 maçlık başarıyı Ersun Yanal'ın yokluğuna bağlayanlar, bu korkak finalin arkasını nasıl tatlıya bağlayacaklar? Asıl meselenin Ersun Yanal değil, takımın içinde olduğunu görülmüşse... Gelecek sezonun en hayırlı yatırımı olur.
***
Fenerbahçe ve Galatasaray, bu sezon varlıklarını, yokluklarıyla tanımladılar. Sükseli futbolculara ödenmiş bedelle, sezon sonunda taraftarlara ödetilen bedel arasında garip bir çelişki var. Onlar, hayal kırıklığının şampiyonları. Takımların içindeki devrik krallarla devrim olmaz. Kişileri, takımların üzerine çıkaran başkanlarla da, zavallı sonuçlar çıkar ortaya. Alex ve Lincoln'e teslim olan Aziz Yıldırım ve Adnan Polat'ı kastediyorum. Takımı yönetmek, bir adamı yönetmekle başlar. Onlar bunu başaramadılar. "Lütfen yandan bir poz verir misiniz? Ne kadar birbirinize benziyor beceriksizlikleriniz?"
***
Alt katta dramatik sahneler yaşandı. Antalyaspor, kendisini iki yıl önce ligden düşüren Gençlerbirliği'ni kurtarıp, attığı golle Konyaspor'u düşürdü. Futbolun güzel tarafı bu. Yeter ki, onursuz olmasın ligde kalmak! Ama bazı teknik adamların, nasıl ihanet içinde olduklarını biliyoruz. Onları kümede bırakan özel güçleri de. Alt kattakilerin kaderi son maçta çizilmedi çünkü.
***
Futbol Federasyonu, ikili, üçlü ve dörtlü averaj sistemiyle can yakacağına. Ligi eşit puanla bitiren takımlar arasında Play-Off maçları düzenleyebilir. Daha az şaibe, daha fazla yürek.
***
Sezonun en önemli adamı kimdi derseniz, Beşiktaş'tan Ernst derim. Beşiktaş taraftarını da şampiyon ilan eder, bu kadar yaratıcılığa küfürü yakıştıramadığımı not düşerim. Yılın teknik adamı olarak da Ertuğrul Sağlam'ı gösteririm.
***
Futbol bir aşk masalıdır, iyi günde, kötü günde söylenir. Önce herkes Beşiktaş'ı alkışlasın. Sonra gönül verdikleri takımların dertlerini taburcu etsinler yüreklerinden. Sezon erken açılıyor çünkü...