Karabıyık, yaptığı açıklamada, iyi bir genel kurul olacağını düşündüğünü belirterek, voleybolun seviyesini düşürmeyecek bir seçim diledi.
Adaylığını açıklamadan önce, 115 delegeden aday olması yönünde davet aldığını belirten Erol Ünal Karabıyık, ''O davete icabet etmemek, 7 seneyi birlikte geçirdiğim camianın önde gelen kurum ve kişilerine saygısızlık olurdu. Bana yapılan davete icabet ettim, beni davet edenler de bu isteklerini sandığa yansıtacaklardır diye düşünüyorum. Davet edenlerin tabii ki davetinden vazgeçme hakları var. Ona da saygı duyarım. Karar onlara ait'' diye konuştu.
''Seçmenin karşısına iki aday çıkacak''
Seçmenin karşısına iki aday çıkacağını dile getiren Karabıyık, şöyle devam etti:
''Biz, geçmişten gelenlerle, yaptıklarımızla zaten tanınıyoruz. 7 yıla yakın bir hizmet süresi varsa, bu süre içinde yöneten olmak yanında bazı kırgınlıkları da getirir. Yönetim sürecinde bazı hatalar da yapılmış olabilir. Bilerek hata yapmayız ama farkında olmadan hata yaptığımız veya sonucun böyle olacağını düşünmediğimiz halde, bilgimizin dışında meydana gelen sonuçlardan hatalar yapılmış olabilir. Bunlar bir dezavantaj gibi gözükebilir ama avantaj olarak da neler yapıldığı ortada.''
''Kişisel beklentilerine cevap alamadığı için meseleyi kişiselleştirip bu yönde kırgınlıkları olan ve bunu da farklı şekillerde ifade edenler de olacaktır'' diyen Karabıyık, bunların hepsini normal karşılamak gerektiğini vurguladı.
''Seçimde oylanacak olan voleybolun geleceğidir''
Erol Ünal Karabıyık, ''Seçimde oylanacak olan voleybolun geleceğidir'' dedi.
Karabıyık, şöyle konuştu:
''Voleybolun geleceğiyle ilgili olarak 'biz olmazsak şöyle olur, böyle olur' anlamında demiyorum ama bilinen hizmetler ortada. Diğer taraf izlediğim kadarıyla değişimi istiyor. Eğer bugüne kadar yapılanlar yeterli, başarılı, uygun diye değerlendiriliyorsa bunun değişmesine gerek yok. 'Yetersizdir' deniliyorsa da değişim arzulanıyordur. Bunların tamamına saygım var. Benim voleybol camiasına teşekkür etmek dışında söyleyeceğim hiçbir şey olamaz. 7 yıl süreyle Türk voleybolunun gençliğine hizmet edebilme ve bu hizmetin hazzını, onurunu yaşama şansı verdiler bana. Tercihleri takdirleri ne olursa olsun, saygıyla karşılarım.''
''İçeriden olması avantaj ya da dezavantaj olmaz''
Yönetim kurulu üyesi başkan adayıyla ilgili de Karabıyık, şunları söyledi:
''İçeriden olması avantaj ya da dezavantaj olmaz. Sonuç itibariyle vizyonuna bakmak lazım. Neler yapacağını söylediğine ve geçmişte neler yaptığına bakmak lazım. 'Bizi voleybolcular istiyor' dediler. Milli takım seviyesinde voleybol oynamadım ama TVF'yi yönetmek veya Türk voleyboluna hizmet etmek için mutlaka üst seviyelerde voleybol oynamış olmak gerekir mi? Öyle bir şart varsa, niye tüm federasyonların mevzuatına konulmaz? Adaylarda aranacak şartlar içinde bunları değerlendirmek lazım. Üst seviyede voleybol oynamış olmak, üst seviyede yöneticilik özelliğini de yanında getirir mi? Yönetim kurulu içinde olmak, o yönetim sürecinde bizim yaptıklarımızdan bir şeyler görerek deneyim kazanmış olmak ya da dışarıdan olup da üst düzey yönetim tecrübesi olmak gibi konular subjektif değerlendirmelerdir.''
''Özkan Mutlugil'e başarılar diliyorum''
Diğer başkan adayı Özkan Mutlugil'e başarılar dileyen Karabıyık, voleybol camiasının bugüne kadar en iyi değerlendirmeyi yaptığını, bundan sonra da yapacağını kaydetti.
TVF başkan adaylığı için iki adayın bulunmasını da değerlendiren Karabıyık, sözlerini şöyle tamamladı:
''Camia eğer yapılan hizmetlerin yeterli olduğunu, yönetimin işini iyi yaptığını değerlendiriyorsa, hiç aday çıkmayabilirdi de. Bu seçimin antidemokratik olduğunu göstermez. İşler iyi gidiyorsa, neden bir adayın etrafında birleşilip yürünmesin. İşler iyi gitmiyorsa o zaman daha çok aday çıkabilir. Daha çok aday çıksa da bir mahsuru yoktu. Sonuçta kararı verecek olan genel kurul üyeleridir.''
